English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Claptrap

Claptrap traduction Turc

57 traduction parallèle
Perhaps he could put up with your claptrap better than I can.
Belki sana benden daha fazla tahammül edebilirdi.
Usual claptrap.
Hep aynı palavralar.
This claptrap has made you lose your head!
Bu palavra sana başını kaybettirebilir!
And I despise your citified claptrap!
Ben de senin o yapmacık şehirli tavrına ifrit oluyorum!
Superstitious claptrap.
Saçma.
Absolute claptrap.
Tam bir saçmalık.
- Noisy, god-awful, claptrap town.
- Gürültülü, berbat, çekilmez bir kasaba.
The literary world is filled with romantic claptrap.
Ne kadar ciddi olduğunu söyleyebilirim.
Someone has been filling your head with a lot of sentimental claptrap about so-called war crimes and such.
Sözde savaş suçları hakkında... bir sürü duygusal zırvayla kafanı doldurmuşlar senin.
Stop your claptrap, old man.
Bırak şu yağcılığı, yaşlı adam.
Claptrap.
Boş laf.
Claptrap.
Laf.
We all know that Mr. Conway is talking out of date capitalist claptrap.
Hepimiz biliyoruz ki Bay Conway'ın sözleri.. .. modası geçmiş kapitalist boş laflar.
And what's more, because we don't believe in all that papist claptrap, we can take precautions.
Dahası, papanın zırvalarına... inanmadığımız için, önlem de alabilirdik.
is going to arrest me with all that circumstantial claptrap?
palavralarla tutuklayacağını mı sanıyorsun?
No, this is lying- - that was a well-plotted piece of non-claptrap... that never made me retch.
Hayır, sana yağcılık yapsaydım- -... bu yalan olurdu ve ben tükürdüğümü yalamam.
That he's getting fucked by his claptrap and Mommy fucking dearest.
Onun ve sevgili anasının saçmalıklarına kandığı için.
Not that claptrap again.
Yeniden başlama.
I make you read every article in that magazine... including Norman Mailer's latest claptrap about his waning libido.
O dergideki her başlıkları tek, tek okuttururum....... Norman Mailer'ın azalan libidosu hakkındaki son palavrası dahil.
"free to be a bird or bee" college claptrap comin'home to bite your whole family in the ass!
Üniversiteyi bitirince bütün ailenin kıçını ısırmak üzere eve döner!
- That is liberal claptrap.
- Bu liberal laf salatası.
Save your claptrap for the judge, Silver!
Saçmalıklarını yargıca sakla Silver!
Enough of the claptrap.
Bu kadar palavra yeter.
Put a stop to this claptrap, once and for all.
Bu soytarılığa artık bir son vereceğiz.
All this claptrap over a bit of dusty old druid nonsense.
Tüm bu saçmalık, Eski İngiltere'den daha da sıkıcı.
She probably got sick of your claptrap.
Beki de senin sürekli zırlamandan bıkmıştır.
How am I supposed to find someone willing to go into that musty old claptrap?
O küflü döküntüye götürecek birini nerden bulacağım?
This is sentimental claptrap.
Bu duygusal bir saçmalık.
Sounds like the same bunch of typical liberal claptrap.
Hep aynı liberal saçmalıklar.
CLaPtraP.
Hepsi palavra.
Real-life murder and mutilation versus academic claptrap?
Önemli bir işin ortasındayım. Gerçek hayattaki cinayetlerle akademik saçmalıklar karşılaştırılınca, lafa hacet yok.
But my favourite claptrap was :
Ama zırvalıklar arasındaki favorim şuydu :
We go in, roust everyone little miss claptrap ID's our bad guy.
İçeri girip herkesi çıkartalım,... palavracı kaltak da adamı teşhis etsin.
Despite your personal needs for religious claptrap.
Dinsel palavralara pabuç bırakacak biri olduğunu değil.
- who believes in all that claptrap...
- birini arıyorsanız...
- Claptrap?
- Yağcı zihniyet mi?
Assuming there's a germ of truth to this claptrap, you're saying it was this Maddie who did it? She clearly has violent tendencies.
Eğer bu zırvada en ufak bir doğruluk payı varsa cinayeti Maddie'nin işlediğini mi söylüyorsun?
Oh, sentimental claptrap.
- Yürü hadi angut! Duygusal palavralar...
Claptrap.
Saçmalık.
Penelope. Enough with the highfalutin claptrap.
Penelope, bu bombos laflardan gina geldi artik!
Superstitious claptrap.
- Batıl saçmalıklar.
- Always with the sentimental claptrap!
- Sürekli de bir duygusal palavralar.
How can you listen to this claptrap?
Bu saçmalıkları nasıl dinleyebilirsin?
- DON'T TELL ME YOU'RE BUYING THIS SING-SONG CLAPTRAP.
Bu şarkılı türkülü palavraya inandığınızı söylemeyin bana.
I've never heard such claptrap in 23 years of policing.
23 yıllık polislik hayatımda böyle bir zırva duymamıştım.
"Bluebeard" - - utter claptrap, but for the money, I will dance.
"Bluebeard", sabun köpüğü ama para için, dans edeceğim.
That is nothing but low-budget, horror movie claptrap.
Düşük bütçeli bir korku filmi zırvalarından başka bir şey değil.
Sweets, if this is some more psychological claptrap,
Sweets, bu psikolojik safsatalar ise sen de kalsın...
My common sense tells me, I'm falling into a seductive morass of sugarcoated claptrap because I want my aunt to be all right.
Sağduyum bana diyor ki, iyice ballandırılmış bir palavranın ayartıcı batağına doğru düşüyorum.
Where are you getting this claptrap?
- Bu boş laflarla ne demeye varıyorsunuz?
Just don't be filling his head with any of that English claptrap.
İngiliz palavralarından hiçbiriyle kafasını doldurmayın sakın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]