Claybourne traduction Turc
94 traduction parallèle
So I go all those papers notarized, and it's on its way to Claybourne's office.
Belgeleri notere onaylattım. Hepsi Claybourne'ün bürosuna gidiyor.
Where's Claybourne?
Claybourne nerde?
Claybourne!
Claybourne!
Claybourne!
Claybourne! Siktir!
Claybourne and I broke up.
Claybourne ve ben ayrıldıktan sonra.
Yeah and anyway, one of the problems with Claybourne was that they didn't talk enough.
Evet ve herneyse, Claybourne'la problemlerden biri de çok fazla konuşmamalarıydı.
Did you know that Claybourne cheated on Robin at their own wedding?
Claybourne'un kendi düğünlerinde Robin'i aldattığını biliyor muydun?
What's happening with getting Deacon Claybourne on my tour?
- Deacon Claybourne'u tura dahil etme işine ne oldu?
Deacon Claybourne here?
- Deacon Claybourne burada mı?
How is this supposed to help me get Deacon Claybourne in my band? Huh?
Bu, Deacon Claybourne'u grubuma almam için bana nasıl yardımcı olacak?
So when you were just starting out, you dated Deacon Claybourne for 11 years?
Bu işe başlarken Deacon Claybourne'la 11 yıldır çıkıyordunuz, öyle mi?
What is going on with getting Deacon Claybourne on my tour?
- Deacon Claybourne'ı turuma dahil etme işi ne oldu?
Anyone lucky enough to have been at the Bluebird last night heard an amazing performance by Rayna James and Deacon Claybourne of their co-written hit, "no one will ever love you."
Dün gece Bluebird'de olma şansına sahip olanlar Rayna James ve Deacon Claybourne'nun birlikte yazdıkları "Noone Will Ever Love You" şarkısının harika performansını izledi.
What is going on with getting Deacon Claybourne on my tour?
Deacon Claybourne'u turuma dahil etme işi ne oldu?
And her uncle is Deacon Claybourne.
Amcası ise... Deacon Claybourne.
Deacon Claybourne?
Deacon Claybourne? Tanrım.
Mr. Claybourne, big fan.
Bay Claybourne, büyük hayranınızım.
"The axe falls hard on guitarman Deacon Claybourne."
"Balta, gitarist Deacon Claybourne'un üstüne kötü düştü."
I don't need any Deacon Claybourne drama.
- Hırsızlığın, skandalların ve evliliğinden sonra. Uslu davranmak mı? Bu benim kariyerim.
Are you Scarlett O'Connor, Deacon Claybourne's niece?
Siz Scarlett O'Connor musunuz, Deacon Claybourne'un yeğeni?
So did you sleep with Liam McGuinnis or Deacon Claybourne while you were married?
Evliliğiniz sırasında Liam McGuinnis'le ya da Deacon Claybourne'la yattın mı?
If there was no Deacon Claybourne, there would be no Rayna Jaymes.
Deacon Claybourne olmasaydı Rayna Jaymes de olmazdı.
What made me think about it was something that you said at Deacon's party... that there would be no Rayna Jaymes without Deacon Claybourne.
Deacon'ın partisinde söylediğin "Deacon Claybourne olmadan Rayna James de olmazdı" sözün beni çok etkiledi.
It says I'm not allowed to have the girls within 100 feet of Deacon Claybourne.
Kızları, Deacon Claybourne'a 30 metreden fazla yaklaştıramayacağım yazıyor.
The mayor alleges that Mr. Claybourne is an alcoholic.
Belediye başkanı, Bay Claybourne'un bir alkolik olduğunu iddia ediyor.
Mr. Claybourne?
Bay Claybourne?
Mr. Claybourne, you're being charged with driving under the influence and reckless driving.
- Evet, harikadan kastın tüm program boyunca Rayna hakkında konuşmaksa.
Deacon Claybourne.
Deacon Claybourne.
- Deacon Claybourne.
- Deacon Claybourne.
- Well, he is the boy who posted you as Maddie Claybourne on the Internet.
- Bu çocuk seni Maddie Claybourne olarak internette yayınladı.
You will see a boy named Claybourne. He will help you.
Orada Claybourne adında bir oğlan göreceksin, yardım edecektir.
I am looking for a Claybourne.
Claybourne'a bakıyordum.
- Claybourne say you was African?
- Claybourne Afrikalı olduğunu söylemişti.
( Claybourne ) : Miss Meena, I could build you a tent, - but I ain't lettered.
Bayan Meena size çadır yapabilirim ama okur yazar değilim.
After two letters you get C, for Claybourne.
İki harf öğrendikten sonra Claybourne için C.
I hear you, Claybourne.
- Anladım Claybourne.
You got your eye on Claybourne?
Claybourne'da gözün mü var?
Claybourne Mitchell.
Claybourne Mitchell.
See, Claybourne the only name they done gave me.
Claybourne bana verdikleri tek isimdi.
That don't even sound as sweet coming out the mouth like a good old "Claybourne Mitchell".
Kulağa "Claybourne Mitchell" in ağza geldiği gibi güzel bile gelmiyor.
- Chekura and Claybourne ain't with him. It's Freddy... he's back!
Freddy geri döndü!
Claybourne and I picked him up and put him in the bush.
Claybourne'la birlikte taşıyarak onu çalıların içine koyduk.
They took Claybourne! He's gone!
Claybourne'u kaçırdılar!
Where's Claybourne? Where's Claybourne?
Claybourne nerede?
Claybourne!
- Claybourne!
Do you have one Claybourne Mitchell on board?
Gemide Claybourne Mitchell adında biri var mı?
Claybourne Mitchell volunteered with my regiment for two years.
Claybourne Mitchell alayıma iki yıl gönüllü olmuştu.
( Man ) Deacon Claybourne.
Bilirsin, senden hoşlanıyor.
Mr. Claybourne, your passenger remains in critical condition, and if she does not survive, these charges are going to be upgraded to involuntary manslaughter.
- Doğru. Evet. Marshall kovuldu.
Hmm... ( Claybourne ) : Miss Meena!
Bayan Meena.
( knocking again ) - What is it, Claybourne?
- Ne oldu Claybourne?