Clover traduction Turc
438 traduction parallèle
She's the buzzing of the bees in clover.
Arıların üzerinde vızıIdadığı bir yonca.
Plenty of red clover, hay and bran mash.
Kırmızı yonca, saman ve kepek posası.
Look, I found a four-leaf clover.
Dört yapraklı yonca buldum.
Think of the day you found the clover, and the good luck it's going to bring us.
Yoncayı bulduğun günü ve bize getireceği şansı düşün.
- Clover.
Yonca.
♪ I'll be all in clover ♪
Ben hep yonca içinde olacağım
We're in clover.
Çok şanslıyız.
So they'll either pasture him in clover or have him hauling rubbish in London town.
Yani ya onu yoncayla otlatacaklar ya da Londra'da çöp taşıtacaklar.
He may think I've a mouthful of clover and can't preach... but even the Bishop wouldn't do a thing like this to me.
Ağzımda bir dolu yonca olduğunu ve vaaz veremeyeceğimi düşünebilir, ama Piskopos bile böyle bir şeyi yapmazdı bana.
For a minute I thought I found a four-leaf clover.
Bir an için dört yapraklı gonca buldum sandım.
Thought I had a mouthful of clover.
Ağzımda bir dolu yonca olduğunu düşünürdü. Keşke burada olsaydı.
- Let me see that form, will you, friend? - Yeah, that Four Leaf Clover's following in...
Şuna bir göz atayım, olur mu dostum?
I'll be all in clover
Yoncalar içinde olacağım
The last time I went to Kodai Temple, the bush clover was splendid.
Kodai Tapınağı'na son geldiğimde,.. ... yonca bahçeleri muhteşemdi.
You walk in as fresh as clover
Taze bir yonca gibi içeri giriyorsun
What does the bee do in the clover?
Arı yoncanın içinde ne yapar?
And... in the far right-hand corner of your coat of arms... you have a four-leaf clover on a cloth of gold.
ve... avucunuzun sağ köşesindeki çizgiler... altın işlemeli bir elbise üzerinde dört yapraklı bir yonca olduğu söylüyor.
- Should've had a four-leaf clover.
- Uğurunu takması gerekirdi.
Milking the cows, lying in the clover, and letting the joy of God's nature flow into my heart.
İnekleri sağmak, yoncalara uzanmak, ve tanrının doğasından gelen hazzın içimi doldurmasına izin vermek.
A four-leaf clover!
Dört yapraklı yonca!
If it's true, you're in clover
Eğer doğruysa bu hayattan kurtulursun.
There is one poor girl I know who keeps her man in clover... and the doctors have even told her he's a mental case.
Tanıdığım zavallı bir kız vardı. Aşığını el üstünde tutardı. Hatta doktorlar, adamın kafadan kontak olduğunu söylemişti.
A paradise of double meanings in which you, more than anyone else... romp and roll about like a calf in clover.
İkili anlamlardan oluşan bu cennette yonca tarlasındaki kuzu gibi... hoplayıp zıplayan sen değil misin sanki?
But the songs would be like... I think the English have a song called "Roll Me Over in the Clover", and you go "One, two, three, four..."
Ama şarkılar şöyle olurdu... Sanırım İngilizlerin "Roll Me Over in the Clover" diye bir şarkısı var ve "Bir, iki, üç, dört..." şeklinde gidiyor.
The favourite food of the baby dinosaur who was a fastidious gourmet, was clover
Zor beğenir bir gurme olan bebek dinozorun en sevdiği yiyecek yoncaydı.
For maximum efficiency use the minimum be a little bit clever, replace it with clover
En yüksek verimlilik için en az şekilde kullanın biraz daha zeki ol, yonca ile yer değiştir.
Because of the clover p.s. Beware of side-effects
Yoncalar sebebiyle... Dipnot : Yan etkilerine dikkat.
Happily, we've still got dinosaur eyes and clover we must save the kid at all costs
Ne mutlu ki, elimizde hala dinozor gözleri ve yonca var. Her ne şekilde olursa olsun çocuğu kurtarmak zorundayız.
- clover
- Yonca. - Yonca.
Don't try to be clover
Neresi? Zekilik taslama.
You think you're so clover
Çok zeki olduğunu sanıyorsun.
I'm not a bit clover
Az biraz zeki değilim.
I had to answer a call of nature, I'm not made of clover
Tuvalete gitmek zorunda kaldım, yoncadan yapılma değilim sonuçta.
Oh, great clover, it's your turn!
Güzel bir yonca, sıra sende!
I want to go to the Clover Club.
Clover Klübü'ne gitmek istiyorum.
I want you to take me to the Clover Club.
Benimle Clover Klübe gelmeni istiyorum.
Now bring me a basket of eggs, a bottle of wine from Spain, ginger, cinnamon, and clover.
Bana yumurta, İspanyol şarabı, zencefil, tarçın ve karanfil getirin.
* IN THE EASTER PARADE * * * [scatting] * I'LL BE ALL IN CLOVER *
Paskalya şöleninde yoncalarla süslü olacağım.
My name's Clover.
Ben de Clover.
Clover.
Clover.
Clover!
Clover!
Judy Fox stole my keychain, you know the one with the clover?
Judy Fox kolyemi çaldı, hani şu üzerinde yonca olanı.
We're in clover here.
Refah içindeyiz.
They're rolling in clover, too.
Onlar da refah içinde yüzüyor.
No, meaning you wanna fall into shit and think it's clover, then don't believe me.
İçine düşmek istediğin tezeğin yonca olduğunu düşünmek istiyorsan bana inanma.
Think of the day you found the four-leaf clover.
Dört yapraklı yoncayı bulduğun günü düşün.
Give her two lips like roses in clover
Gül goncası gibi dudakları olsun
Roll me over in the clover!
Yuvarla beni yoncaların üzerine!
We're in clover here.
Bolluk içinde yüzüyoruz.
Clover
Yonca.
- clever - clover
- Zeki.