Cockroaches traduction Turc
568 traduction parallèle
This place is full of lizards and cockroaches as it is.
Bu mekan kertenkele ve hamamböceği kaynıyor zaten.
The feelings, even the words you say... - covered in lice, cockroaches and slime.
Hisler, hatta söylediğin sözler bit, hamaböcekleri ve balçıkla kaplı.
There's so many cockroaches around...
- Bilmem. Etrafta hamamböceği çok.
The 36th day, bored of playing with my little mouse, and having caught all the flies, counted all the cockroaches...
36'ncı gün, minik faremle oynamaktan, bütün sinekleri saymaktan ve tüm hamamböceklerini saymaktan sıkılmıştım ki...
I know a joint that's full of rats, scorpions and cockroaches.
Sıçan, akrep ve hamamböceği dolu bir yer biliyorum.
Sometimes there isn't enough money to pay the rent... because a cop gets fired by your cockroaches for trying to do an honest job.
Arada bir kiralarını ödeyecek paraları olmaz çünkü senin hırsız köpeklerin yüzünden dürüstçe yaptıkları işlerinden olurlar.
The cockroaches grow enormous and fight great duels.
Hamam böcekleri muazzam büyür, ve büyük savaş verirler.
- Who's Maddalena? Be careful, this place must be full of rats cockroaches, snakes and vampires.
Dikkat edin burası sıçanlar, hamamböcekleri, baykuşlar ve vampirlerle dolu.
Rats, cockroaches, everything.
Sıçan, hamamböceği, hepsini.
And leave them cockroaches alone.
Hamam böceklerini rahat bırak.
Say goodbye to these cracking walls, and these marching cockroaches and the cramped little closet that ain't now or never was no excuse for a kitchen.
Hoşça kalın, çatlak duvarlar, yürüyen hamam böcekleri ve ne şimdi ne de sonrasında bir mutfak olamayacak kadar küçük oda.
Cockroaches!
Hamamböcekleri.
- Collecting beetles and cockroaches.
- Böcek ve hamamböceği topluyorum.
Beetles and cockroaches.
Böcek ve hamamböceği.
Yeah, you'll find no cockroaches here.
Evet, burada hiç hamamböceği bulamayacaksın.
Cockroaches.
Hamam böcekleri.
When you're eating cockroaches, then you will come out.
Hamam böceklerini yemeye başladığınızda dışarı çıkacaksınız.
Bloody cockroaches.
Lanet olası hamamböcekleri.
To a pilot looking down from the altitude of his flight, though, these skeletons of the buildings appear quiet, peaceful and even beautiful, and people down below look like ants or cockroaches ; therefore, it does not take too much courage to rake them with machine-gun fire.
Yukarıdan bakınca bombalanmış bu evler, sakin ve barışçıl görünüyorlar. Hatta güzel. İnsanlar karıncalar ve böcekler gibi görünüyor.
You'd have to spend half the night shooting'cockroaches.
Gecenin yarısını hamamböceği avlamakla geçirirsiniz.
I like cockroaches with my soup.
Çorbamda böceğe bayılırım.
But there are no cockroaches.
Ama hamamböceği yoktur.
Like cockroaches they get under the floors, in the cracks in the walls, in the woodwork.
hamam böcekleri gibi döşemenin altına saklanırlar, duvarlardaki çatlaklara girerler, tahtalara gizlenirler.
Cockroaches.
Hamamböcekleri.
This morning, there were 3 cockroaches Around me when I woke up.
Bu sabah uyandığımda etrafımda üç hamam böceği vardı.
- You're a relief from cockroaches.
- Karaböceklerden iyisin.
Then there will be more cockroaches in plainclothes than in uniform, you'll see!
Üstelik sade kıyafetler içinde bir sürü hamam böceği de olacak.
Whaddya do when cockroaches get in the woodwork?
Eşyalara tahta kuruları bulaşınca ne yaparsın Michael?
Had cockroaches in the oatmeal.
Yemeğimizde karafatmalar.
Kill them cockroaches back there in that flour sack.
Un torbasındaki hamam böceklerini hemen halledin.
Hell, that reminds me. Kill them cockroaches back there in that flour sack.
Un torbasındaki hamam böceklerini hemen halledin.
I see what's happening next door and down the block, belly hanging down, five kids, cockroaches in the cupboard.
Komşuda ve mahallede neler olduğuna bakıyorum, göbeği sarkmış, 5 çocuklu, dolaplarda hamam böceği.
Black people, white people, Chicanos, Puerto Ricans, cockroaches.
Zenciler, beyazlar, Meksikalılar, Porto Rikolular, hamamböcekleri.
You gotta respect cockroaches.
Hamamböceklerine yan bakılmaz.
Rats, cockroaches, and, you know, little bugs.
Fareler, hamamböcekleri ve, işte, küçük böcekler.
You know what cockroaches are?
Hamamböceklerini bilir misiniz?
I spent two years with cockroaches who committed suicide.
2 yılım intihar eden hamamböcekleriyle geçti.
They're worse than cockroaches.
Hamamböceğinden beterler.
These are cockroaches.
Bunlar hamamböceği.
These cockroaches will invade our turf once too often.
Karafatmalar mıntıkamıza bir kez fazla girmiş olacak.
Hey, seriously, Beth, is there anything to eat in this house besides a couple cockroaches? No.
Birkaç böcekten başka yiyecek bir şey yok mu?
I keep thinking... that they'll blow up the cockroaches in the sink.
Lavabodaki... hamamböceklerini havaya uçuracaklarını düşünüp duruyorum.
I can't stand cockroaches!
Hamamböceklerine dayanamam!
You hate cockroaches as much as I do.
Hamamböceklerinden siz de benim kadar nefret ediyorsunuz.
- We don't have any cockroaches in our clothes.
- Kıyafetlerimizde hamamböceği filan yok.
The rest of the prisoners were eating cockroaches and grass... while you're in the General's headquarters eating smoked almonds... and having your nails buffed.
Diğer esirler hamamböceği ve ot yerken sen Generalin karargâhında kavrulmuş badem yiyip tırnaklarını cilalatıyordun.
How can she go back to the cockroaches... the rotting walls... back to the slums?
Hamamböceklerinin arasına çürüyen duvarlara gecekondulara mı dönecek?
I got a thing about living with cockroaches.
Hamamböcekleri konusunda bir fikrim var.
What he's really saying is we're all cockroaches.
Aslında söylediği hepimizin hamamböceği olduğumuz.
♪ Feed him on cockroaches Served in a canister ♪ Oliver! Oliver!
Oliver, Oliver, bakalım köteği yiyince ne yapacaksın... sana Oliver adının verildiği güne lanet edeceksin...
♪ Feed him on cockroaches Served in a canister ♪ Oliver! Oliver!
Oliver, Oliver bakalım müdür beyler ne diyecek?