Connection traduction Turc
10,799 traduction parallèle
He claims to have important business at Hartford and threatens to settle there if our connection isn't entirely severed.
Dediğine göre Hartford'ta çok önemli işleri varmış. Eğer irtibatımızı tamemen kesmezsek oraya tamamen yerleşmekle tehdit ediyor.
A permanent connection between you and Lady Susan Vernon would destroy every comfort of our lives.
Leydi Susan ile aranda kuracağın kalıcı bir ilişki hayatımızdaki tüm huzuru yok edecektir.
You must be very proud. No connection.
- Çok gurur duyuyor olmalısınız.
Whatever commitment was between us is severed, any connection impossible.
Aramızda var olan bağlılık sözü geçerliliğini kaybetti. Hiç bir şekilde irtibatta olamayız.
You found a connection between me and the Four Horsemen.
Ben ve Atlılar arasında bir bağlantı buldun.
You see, because like you, I share a very deep connection with my father.
Tıpkı senin gibi benim de babamla aramda kuvvetli bir bağ var.
I haven't told the mother about your connection with Maggie.
Senin Maggie ile olan bağlantından annesine bahsetmedim.
Find a connection to him.
Onunla arasındaki bağlantıyı bulun.
And you believe she's okay because you have this kind of mystical twin connection. It's just when something happens to one of us, the other one can tell. It's not mystical.
Aranızda gizemli bir bağ olduğu için yaşadığına inanıyorsun.
Any connection with Mantu?
- İlişkisi mi vardı?
Sorry to interrupt this weirdo love connection... But we're kind of in a hurry.
Böyle bir ilginç sevgi patlaması için üzgünüm... ama biz biraz acele içindeyiz.
"... Is a connection just so true. "
"... bu bir bağ çok doğru. "
Connection is a strange thing!
Bağ, inanılmaz bir şeydir.
Our connection is stronger than Wi-Fi, Bluetooth.
Wi-Fi'den ve Blutooth'dan da daha güçlüdür bağımız.
That's real connection.
İşte bu, gerçek bağdır.
You cut the connection.
O parçayı kopardın.
I'm trying to see if they put my story up, but this Internet connection is the worst!
Röportajı yayınlamışlar mı diye bakıyorum da, bağlantı o kadar kötü ki!
See, I met him at this party and we just had this connection.
Onla bir partide tanıştım ve aramızda bi elektrik vardı.
She's wanted in possible connection to multiple homicides in the Santa Clarita area.
Santa Clarita civarında. birden fazla cinayetle ilgisi olduğu düşünülüyor. Siktir!
Every time they took them off me, it broke some sort of connection.
Onları benden aldığı her seferinde, Bir çeşit bağlantıyı kırdı.
You really think there's a connection between that bloke at the shooting gallery and Jeannie Hearne?
Atış poligonundaki elemanla Jeannie arasında bir bağlantı mı var diyorsun?
A useful connection, if you're looking to import Chinese heroin.
Mantıklı bir bağlantı. Çin eroini ithal etmek istiyorsan eğer.
I once went through there on a pilgrimage to Puri, and I missed my connection twice.
Puri'ye hacca giderken oradan geçip, iki kez aktarmayı kaçırmıştım.
Get them to activate the connection between us and that comm tower.
Bizimle, iletişim kulesi arasındaki bağlantıyı kurmalarını sağlayın.
I got a connection.
Bağlantılarım var.
Any connection.
Herhangi bir bağlantı.
The Post says they're extracting audio, video, photographs, e-mails, documents, and connection logs that enable analysts to track a person's movements and contacts over time.
The post, ses, video, fotoğraflar, e-postalar, belgeler ve bağlantı günlüklerinin çıkartılıp, insanların hareketleri ve konuştuğu kişilerin analiz edildiğini belirtti.
But I thought you said there was a connection.
Bir şeyler hissettiğini söylemiştin.
If I administer this while the hag has contact, it will force you awake, and should weaken its connection with you.
Hag iletişim kurarken bunu yaparsam, Sizi uyanık hale getirecek ve sizinle olan bağlantısını zayıflatacaktır.
It found you because of your connection with Beth.
Beth ile olan bağlantınız nedeniyle sizi buldu.
In fact, I actually just made a connection, so I'm gonna go.
- Bir eşleşme oldu bile. Ben kaçar. - Helal.
I believe he's making a connection between you and Adolf Hitler.
Sanırım sizinle Adolf Hitler arasında bir bağlantı kuruyor.
I'll do my best to save your life tonight, but first it would help if you would explain your connection to the Ricoletti case.
Bu gece hayatınızı kurtarmak için elimden geleni yapacağım ancak önce Ricoletti davasıyla ilişkinizi açıklasanız yardımcı olurdu. - Ricoletti mi?
I have some connection with this city, Hojo!
Bir bağlantım olmalı bu şehirle, Hojo!
Sarman has a very deep connection to Mohenjo Daro.
Sarman'nın köklü bağlatıları var Şehrimizle.
Negativity and doubt can easily taint the connection.
Negatiflik ve şüphe kolayca bağlantıyı bozabilir.
We're here to talk about human connection in the digital age.
Dijital çağda insan ilişkisinden konuşmak için buradayız.
People crave this connection.
İnsanlar bu ilişkiye hasret.
We've got another connection, a friend of yours and my last job before this fucking retirement.
Başka bir bağlantımız daha var. Senin bir arkadaşın ve ben emekli olmadan önceki son görevim arasında.
Connection... Is good.
Bağlantı iyi.
No, but I have an excellent memory for names, and, uh... yes... I've recently heard yours in connection with your rather dramatic arrival on our shores.
Hayır ama isimler konusunda mükemmel bir hafızaya sahibim ve evet isminizi kıyılarımıza oldukça çarpıcı gelişinizle bağlantılı olarak geçenlerde duydum.
You know, what type of connection could you have to this, you know?
Hayır, bir de anlamadığım senin bunlarla ne tür bir bağlantın olabilir ki?
Connection?
Bağlantı mı?
Black, I have no connection with no cops, man.
Kara, polislerle hiçbir bağlantım yok adamım.
In every step you make I can tell you your economic connection to these people.
Attığın her adımla o insanlarla ekonomik açıdan nasıl benzerlik gösterdiğin anlaşılıyor.
Early reports indicate that several of the victims were wanted in connection with a variety of other violent crimes throughout the city.
İlk raporlara göre kurbanların birkaçı diğer şiddet suçlarından şehir boyunca aranan şüphelilerden.
On top of that, add a system of external connection.
Üstelik harici bağlantı sistemi eklendi.
Now, it took me every connection that I had to get that information, but now that I have it, I'm not going to let up.
O bilgiyi almak için elimdeki bütün bağlantıları kullandım. Ama artık elimde olduğuna göre, bırakmayacağım.
Much stronger emotional connection...
Çok daha kuvvetli, duygusal bir bağ var...
Uh, the remake of Chinese Connection, Fist of Legend.
Öldüren Karatecinin İntikamı'nın yeni versiyonu, Fist of Legend.
We're waiting for the Internet connection.
Hadi, hadi!