Convoy traduction Turc
1,161 traduction parallèle
If it'd be all right with you guys,'the Bald Eagle, Sneaky Snake,'and this here is Big Nasty, we'd be right proud to be part of your little old convoy!
Sakıncası yoksa... Bald Eagle, Sneaky Smile ve ben Big Nasty... konvoyunuza katılmak istiyoruz. Tabi, neden olmasın.
A whole convoy of trucks bustin'.
Hepsi de izinsiz geçti.
Welcome to the convoy.' That's right.
Konvoya hoş geldiniz.
I swear we got a goddamn convoy!
Yemin ederim ki acayip bir konvoy olduk!
'I'm screwin'it down, tryin'to catch up with you, convoy.'
Golf arabamda sizi dinlemekteydim. Konvoyunuza katılmak istiyorum.
'It'll be a pleasure to have you join our convoy, 18-Wheeler.
Seni aramızda görmek bizim için bir zevktir, 18 Tekerlekli.
We'd like to know, is this convoy... some sort of protest demonstration?
Bilmek istediğimiz, bu konvoy... bir tür protesto mu?
The purpose of the convoy is to keep movin'.
Konvoyun amacı yola devam etmek.
Sir, I wonder if I could ask you why you're in this convoy with the Rubber Duck.
Efendim, size sormak istediğim şu : Neden Rubber Duck'ın bu konvoyuna katıldınız?
Well, Reverend, can you tell me if you see this convoy as more of a spiritual than a political event?
Rahip, sizce bu konvoy politik mi yoksa ruhani mi?
How it's gonna look to them if the Governor tells the army to blow the shit out of your convoy?
Vali orduya konvoyunuzun canına okumasını emrederse onların gözünde durumu ne olur?
To tell you the truth, Henry, I think this damn convoy has more public support than we do.
İşin doğrusu Henry, bu konvoy bizden daha çok halk desteğine sahip.
I need a message relayed west to Rubber Duck in the convoy.
Rubber Duck ve konvoya acil bir mesaj iletmeni istiyorum.
'For mercy's sake alive! Looks like we got us a convoy.'
Beyler görünüşe göre bir konvoy olduk
Mother Bird to Missile Convoy, over.
Anne Kuş'tan Füze Konvoyu'na, tamam.
Missile Convoy to Mother Bird, go ahead.
Füze Konvoyu'ndan Anne Kuş'a, dinliyorum.
I don't want to hold this convoy up more than I have to.
Konvoyu fazla tutmak istemiyorum.
Back up the convoy.
Konvoya destek olun.
The convoy followed no fixed route or timetable.
Konvoyun izlediği belirli bir rotası ya da çıkış zamanı yoktu.
- These are the only images caught by the only camera focused on the official convoy at the moment of the assault.
Evet, efendim. Bunlar suikast esnasında konvoya odaklanan tek kameranın çekebildiği görüntüler.
"The route of the official convoy was disclosed only in the last minute. - How come Daslowh knew it?"
"Son anda basına açıklanan konvoy güzergâhını Daslow nereden öğrendi?"
Captain Macaffee in convoy from the courthouse to the Halls ofJustice.
Yüzbaşı Macaffee, mahkeme binasından Adalet Merkezi'ne doğru bir konvoyla geliyor.
"Convoy square at AK 22,46."
"AK 22,46 da."
U-32 has spotted a British convoy.
U-32 bir İngiliz konvoyu saptadı.
U - 32 is operating against a convoy.
U-32 konvoya karşı operasyonda.
He's following the convoy.
O konvoyu izliyor.
- A convoy.
- Bir konvoy.
Outward bound convoy.
Konvoy. Beş kolda.
Convoy dispersed into groups. "
Konvoy gruplara ayrıldı. "
Kupsch is on the same convoy.
Kupsch'ta ayni konvoyda.
Convoy approaching.
Konvoy yaklaşıyor.
That damned convoy of ours, the one discussed in briefing, always where they shouldn't be.
Lanet konvoyumuz, birifingde tartıştığımız gibi her zaman olmamaları gereken yerdeler.
He begs Roosevelt to help him against the U-boat blockade by sharing the convoy Job and by replacing the hundreds of vessels being sunk.
Roosevelt'den, U-Bot blokunu aşmak için konvoy görevinde yardım etmesini ve batırılan gemilerin yerine yenilerinin verilmesini istedi.
" The next convoy leaves for Germany in 3 days...
"Bir sonraki konvoy, üç gün sonra Almanya'ya gidiyor..."
It's a logbook page from an army convoy.
Bir ordu konvoyunun sevk irsaliyesi.
Two nights ago, several men died in a convoy heist.
İki gece önce, onlarca adam bir ulaştırma konvoyu soygununda öldürüldü.
This is a government convoy to Calunda.
Bu, Calun - da'ya giden bir hükümet konvoyu.
... have been sighted proceeding in convoy in a northerly direction....
... kuzey yönüne doğru ilerleyen konvoyda görüldü.
It seems an American army convoy bound for West Berlin has been turned back at Helmstedt on the East German border.
Batı Berlin'e giden bir Amerikan askeri konvoyunun... Doğu Alman sınırındaki Helmstedt'te durdurulduğu anlaşılıyor.
Yeah. There's a convoy of tankers on the way right now.
Şu an yolda bir tanker konvoyu var.
No convoy.
Konvoy yok.
Convoy Square at AK 2246. Mean course, 60 degrees.
AK 22,46 koordinatlarında konvoy.
It's U-32. She's spotted a British convoy somewhere in our vicinity.
U-32, bölgede seyreden bir İngiliz konvoyu belirlemiş.
U-32 is operating against a convoy.
U-32 bir konvoya saldırıya hazırlanıyor.
He followed the convoy and keeps in contact with us.
Şimdilik konvoyu takip ediyor.
You know, I'm certain we'll meet a British convoy.
Bir İngiliz Konvoyuyla karşılaşacağımıza eminim.
A convoy.
Bir konvoy.
Outward-bound convoy, five columns.
Evlerinden çok uzakta seyreden 5 sıralı bir konvoy.
No. Truang will reach General Narai's convoy.
Hayır, Truang General Narai'nin konvoyuna yetişecek.
Yes, yes, yes, here, take this up to the ridge. Signal us as soon as you see the convoy.
Konvoyu görür görmez bize işaret edin.
You, you with that convoy?
Sen konvoydaydın değil mi?