Could you come in here traduction Turc
154 traduction parallèle
How could you come in here by accident?
Buraya nasıl tesadüfen gelirsiniz?
Julie, could you come in here a minute, please?
Julie, bir dakikalığına içeriye gelebilir misin lütfen
Neville? Could you come in here, please?
Neville, buraya gelir misin lütfen?
Helen, could you come in here?
Helen, buraya gelir misin?
Mrs. Sheets, could you come in here and fold up my blanket?
Bayan Sheets, buraya gelip battaniyemi katlar mısınız?
Could you come in here for a moment?
Bir saniye buraya gelebilir misin?
Could you come in here, please?
Bir saniye buraya gelebilir misin lütfen?
Inger, could you come in here, please?
lnger, buraya gelir misin lütfen?
Rhea? Could you come in here?
Rhea, buraya gelir misin?
- Carol, could you come in here?
- Carol, buraya gelir misin?
Tom, could you come in here?
Tom, buraya gelebilir misin?
Could you come in here?
Buraya gelir misin?
Elaine, could you come in here a second, please?
Elaine, biraz buraya gelir misin, lütfen?
Michael, could you come in here, please?
Michael, gelirmisin?
Mr. Valenti, could you come in here, please?
Bay Valenti, buraya gelebilir misiniz lütfen?
Sophie, could you come in here, please?
Sophie, buraya gelebilir misin lütfen?
Could you come in here, please?
Buraya gelirmisiniz lütfen?
Terry, could you come in here?
Terry, içeri gelebilir misin?
Mason, could you come in here for a second, please?
Mason, biraz gelir misin?
Calleigh, could you come in here a minute, please?
Biraz gelir misin lütfen?
Matthew, could you come in here?
Matthew, buraya gelir misin?
- Miles? Could you come in here for a minute, please?
Miles, bir dakika gelir misin?
Katya, could you come in here, please?
Katya, gelir misin lütfen?
Brendon, could you come in here?
Brendon, buraya gelebilir misin?
Agent Manning, could you come in here, please?
Ajan Manning, buraya gelebilir misiniz, lütfen?
Danny, could you come in here, please?
Danny, buraya gelebilir misin, lütfen?
If only you could've come home sooner, captain, to be here in time.
eğer daha önce gelebilseydiniz, kaptan, zamanında burda olsaydınız.
They said I could come in here... and I could bring you out, and...
Buraya gelebileceğimi ve seni... dışarı çıkarabileceğimi söylediler...
I asked Ralph to come in so that I could explain the situation to him... so he'll understand when you leave here.
Ralph'e içeri girmesini söyledim, durumu ona açıklayabileyim diye. Sen bedeninden gittiğinde o durumunu görüp, anlayacak.
And that wasn't done just so that one day you could come in here and stick up a lot of fences and bleed us to death.
Ve bu, sadece bir günde gerçekleşmedi buraya gelip her yere çit koyarak bizi ölümüne yaralamanız için de gerçekleşmedi.
You could not have come through that door, unless the guard on duty in here let you in.
Muhafız seni içeri bırakmadıysa.. ... o kapıdan elini kolunu sallayarak giremezsin.
Who said you could come in here any way?
Buraya gelebileceğini kim söyledi ki sana?
I wanted for you to come in here begging me to come back so I could have the pleasure of saying no.
Geri dönmem için gelip yalvarmanı istiyordum ki hayır deme zevkini tadayım.
And you know, no matter what was happening in our lives, we could come out here because nothing would seem as bad.
Ve bilirsin, yaşantımızda ne olduğu fark etmeksizin buraya gelebiliyoruz çünkü hiçbir şey o kadar kötü görünmüyor.
You think those guys would come here, You, who could put Leo Watts in the gas chamber, And you tell them You're not testifying,
O adamlar buraya geldiğinde Leb Watts'ı gaz odasına götürebilecek tek kişi olan siz, onlara şahitlik yapmayacağınızı söylediğinizde onların da, " oh be rahatladık teşekkür ederiz iyi günler efendim''diyerek sırtlarını dönüp evlerine döneceklerini mi sanıyorsunuz?
Come on You could be here in 20 minutes
Hadi, buraya gelmen 20 dakika sürer.
Do you think you could come in here, you son of a bitch, and rip me off? !
Buraya gelip beni kazıklayabileceğini mi sanıyordun ha?
Um... I'm gonna need you... to go ahead and come in tomorrow... so if you could be here around... nine, that would be great.
Yarın ofiste sana... ihtiyacım olacak, o yüzden... yarın sabah 9 civarı burada olursan... harika olur.
That you could come here in the face of a hurricane, chasing a sea monster yet, and end up bringing a new life into the world.
Kasırganın ortasında buraya bir deniz canavarı avlamak için geldin. Ama sonuçta bu dünyaya yeni bir can kazandırdın.
I could come back and pick you up and be here in one hour.
İstersen, bir saat sonra tekrar gelip seni alırım.
Jackie, could you come in here, please?
Jackie buraya gelebilir misin?
Look, we're kinda in the middle of something here, so could you come back in a couple of years?
Tam bir şey yapıyorduk, birkaç yıl sonra gelebilir misiniz?
you and secure from the start and you could not fool my eyes come here, you place a role in the bulb and you think the Queen of the Nile
Çeviri : Enes Şimşek
I don't usually treat adults, but since we have a history, you could come in here, describe the things you're going through, and we'll try to figure out if it really is a recurrence
Genellikle yetişkinleri tedavi etmiyorum, ama bir geçmişimiz olduğundan beri, buraya gelebildin, karşılaştığın şeyleri tanımla, ve o gerçekten bir yinelemeyse onu çözmeye çalışacağız gece terörü ya da o...
Ray, listen, do me a favor. Try not to let everything that's in here come out here, could you?
Ray, bana bir iyilik yap, buradakilerin buraya çıkmasını engelle, olur mu?
You know, uh, Warren is going to come over here in a minute, and it would... it would be so great if you could just, you know, like, act like you don't know anything about the bet.
Warren az sonra... buraya gelecek. Ve sende... şöyle yapsan. Yani demek istediğim... iddiadan haberin yokmuş gibi davransan.
When you come here to get a job, You said you could do everything in the mine.
Buraya iş aramaya geldiğiniz zaman her işi becerebileceğinizi söylemiştiniz.
Did you really think you could come in here and threaten me? - Yeah.
Buraya gelip beni tehdit edebileceğini mi sandın?
You boys thought you could come in here and steal all these beautiful things?
Siz çocuklar buraya girip bütün bu güzel şeyleri çalabileceğinizi mi düşündünüz?
I was wondering if you would let us come in here, and, we could, like, do it.
Şeyi merak ediyordum, buraya gelip şey yapabilir miyiz.
That you could come here.. .. and declare your love for my wife-to-be.. .. in front of everyone and leave.
Buraya gelip..... herkesin önünde karım olacak kadına ilan-ı aşk edecektiniz ve geri mi dönecektiniz ve ben...