Craps traduction Turc
437 traduction parallèle
You can play craps there every night.
Her gece kumar oynayabilirsiniz.
You won that shooting craps, you understand?
Bunu barbutta kazandın, tamam mı?
And don't overlook that ever loving any-craps.
Ve bu oyun seyredilerek oynanmaz beyler.
Double up after craps, men.
Zardan sonra acele ediyoruz.
Can somebody give me something for that every loving, no-craps?
Masaya para yatırmazsanız, bu oyun dönmez.
He threw craps.
Saçmalık.
- He threw craps.
O zırvalardan hoşlanmıyorum.
When I was a kid, I was too busy shooting craps or stealing milk bottles.
Çocukken, zar atmakla ya da süt şişelerini çalmakla meşguldüm.
Only craps.
Sadece barbut.
Craps.
Barbut.
The craps.
Barbut.
Maybe he's a craps shooter. Look.
Belki barbut oynuyordur.
Cleaver, above you! It's the craps shooter!
Üzerinde.
You ought to shoot craps with that luck!
Sendeki bu şansla barbut atmalısın!
- Yes, we'd like to play craps.
- Oynamak ister misiniz? - Zar atmak istiyoruz.
- You have craps here? - We got craps. Got everything.
- Burada zar atılıyor mu?
- Craps?
Hadi.
On the craps, I mean.
Zarlarda demek istedim.
The lucky lady craps out.
Şanslı bayan çıkıyor.
Vegas. I won it shooting'craps.
Vegas'ta barbuttan kazandım.
Surviving in this merciless world is like shooting craps when the dice are loaded.
Bu acımasız dünyada yaşanan ; hileli zarlarla oynamak gibi bir şey.
- Craps. - You lose.
Yine kaybettin.
Are you mad at me at winning at craps?
Seni yendim diye bana kızdın mı?
Craps, roulette.
Barbut, rulet.
- Roulette, craps?
- Rulet ya da barbut mu?
All I know is, no matter what the game, cards, craps, racing, boxing, whatever.... If you can bet on it, it can be fixed.
Tek bildiğim şu, her oyunda, ister kağıt olsun, ister zar oyunu, at yarışı, boks, her neyse... bahis oynanıyorsa, şike de yapılabilir pekala.
No home address, probably sleeps on the craps tables.
Barbut masasında yatan bir adam. Yine de denemekte yarar var.
And I lay the money down on the crap table... and your old man is shooting the craps. What do you think happens there?
Parayı masaya koydum ve sonra yaşlı baban zarları salladı.
Tutti-frutti ice cream and craps don't mix.
Meyvalı dondurmayla pislik birbirine karışmaz.
These guys don't know craps from wheat or somethin'.
Bu adamlar bi boktan anlamıyor.
Craps, roulette, blackjack?
Zar, rulet, blackjack?
For craps sake.
Hadi be.
You, uh, wanna shot some craps?
Bir kaç zar atmak ister misin?
Roulette, blackjack, craps.
Rulet, yirmibir, kreps.
The only system in craps... is the system whereby the house collects all the money.
Barbutta tek sistem... kasanın bütün parayı toplayacağı sistemdir.
He got bored with poker, now it's always craps.
Pokerden sıkldığı için artık barbut oynuyor.
- Not bad. Any craps.
7'ye oynuyoruz.
Any craps. - I want you to find out who he is.
Onun kim olduğunu bulmanı istiyorum.
This is craps, man!
Bu barbut adamım!
You know how to shoot craps?
Nasıl zar atacağını bilir misin?
- Craps?
- Zar mı?
- Craps!
- Zar!
Craps!
Zar!
Yeah, craps.
Evet, zar.
This is sure one strange game of craps, soul brother!
Bu barbut garip bir oyun, zenci kardeş!
There are slot machines, roulette, blackjack, craps... deep-six, and baccarat tables.
Kumar makineleri, rulet, yirmibir oyunu, zar oyunları ve kumar masaları var.
Let's see those craps.
- Haydi yılan göz!
Of those the shooter will pass with a natural 440 times, throw craps on the come-out 220 times, make his point 536 times,...
Atıcı kendiliğinden 440 ile geçer. İlk tur atışlarında 120 kez zar atarsan, 536 kez.
Besides, there's no place like Chicago for head's-up craps, I'll tell you.
Ayrıca, kafa kafaya barbut için Chicago gibisi yoktur.
- Craps, right. - Right.
Tamam, tamam.
- The game's craps.
- Zar.