Cream cone traduction Turc
149 traduction parallèle
Where did you get the ice cream cone, sir?
Dondurmayı nereden aldınız efendim?
Keep your nickel and buy yourself an ice-cream cone.
Bunu al da kendine bir dondurma külahı al.
I'll even buy you an ice-cream cone.
- Sana dondurma bile alırım.
Neeley, you cannot have any of those pennies to buy an ice cream cone.
Neeley, dondurma almak için o paralara dokunamazsın.
- For an ice-cream cone.
Bir külah dondurmasına?
I was just looking for an ice-cream cone.
Dondurma külahi ariyordum sadece.
- Thanks for the ice-cream cone.
- Dondurma için teşekkürler.
Every time we've ever gone for an ice cream cone you've ordered vanilla.
Ne zaman dondurma yemeye gitsek sen sadece vanilyalı istiyorsun.
So how about an ice cream cone, huh?
- Bir külah dondurmaya ne dersin, ha?
Damn this ice cream cone!
Lanet olsun dondurucu geliyor!
I'd adore an ice-cream cone.
Bir külah dondurma ne iyi olurdu.
THAT'S BECAUSE A WICKED WITCH PUT AN EVIL SPELL ON MY ICE-CREAM CONE THE VERY DAY I WAS BORN, AND IF A PRINCE DOESN'T COME ALONG SOON AND BREAK THE SPELL WITH A KISS,
Kötü bir cadı, doğduğumda külahıma kötü bir büyü koydu ve eğer yakın zamanda bir prens gelip, öpücüğüyle büyüyü bozmazsa sanırım sonsuza dek küçük Sybil olarak kalacağım.
It was like an ice-cream cone.
Dondurma külahına.
It wasn't like an ice-cream cone.
Dondurma külahı gibi değildi.
I don't want a beer, I want an ice-cream cone.
Bira istemiyorum, külahta dondurma istiyorum.
But seriously. I'd like a honey ice cream cone for me. And a dragonfly ripple for my friend. the frog.
Ama cidden, kendim için bir külah ballı ve arkadaşım kurbağa için de yusufçuk dalgalı dondurma istiyorum.
He's a little fella with an ice-cream cone nose, a couple of bells.
Bay Ding. Kafasında dondurma külahı olan küçük bir adam.
Just stick an ice-cream cone right in their pocket.
Ceplerine dondurma külahı koy yeter.
He goes out for an ice cream cone, it looks like a damn parade.
Herif dondurma almaya çıktığında, ortalık fener alayı gibi oluyor.
One time he bought me, when I was about five, he bought me an ice cream cone and I dropped it.
Beş yaşımdayken, bir keresinde bana bana külahta dondurma almıştı ve yere düşürmüştüm.
I've had bigger scoops on an ice-cream cone.
Daha önce bir külah dondurmasına daha iyi haberler almıştım.
I ran right over him like a bus over an ice cream cone.
Ona doğru koştum sanki dondurma külahını ezen bir otobüs gibi.
You know, get an ice cream cone together, or something.
Beraber bir dondurma yiyelim.
You think you shit ice cream cone, is that it?
Dondurma külahı mı sıçtığını zannediyorsun...
Eating a banana, eating a pickle, licking on an ice cream cone.
Muz yemeyi, turşu yemeyi dondurma külahını yalamayı.
Would it be all right if a friend bought another friend an ice cream cone?
Bir dostun diğerine dondurma ısmarlamasında bir sakınca olur mu?
Give the boys an ice-cream cone, and then come inside and rub my legs.
Çocuklara bir külah dondurma ver, sonra gelip bacaklarımı ov.
Never mind the ice-cream cone.
Dondurmayı boş ver.
No, as long as there's a sailor and an ice-cream cone you'll never be alone.
Bir denizci ve bir dondurma külahı olduktan sonra asla yalnız kalmayacaksın.
He was taking Benny to get an ice-cream cone.
Benny'i dondurma almaya götürüyordu.
I'm an ice-cream cone.
Ben bir dondurma külahıyım.
Iple ice cream cone says i kick your butts.
Üçlü dondurma külahı canınıza okuyacağımı söylüyor.
It's a family sharing an ice cream cone at our fully-stocked snack bar.
Düşünün, tam teşekküllü büfemizde bir dondurma külahını paylaşan bir aile.
The point being, the hot sauce at Rocquemore's is like a fluffy vanilla ice-cream cone when compared to what's in these.
Konu şu ; Rocquemore'daki o acı sos, bu ateşli iğnelerin yanında, vanilyalı dondurma gibi kalıyor.
When women tell me that they have a problem with fellatio... I often tell them to think of the penis as an ice cream cone.
Kadınlar bana oral seksle ilgili sorun yaşadıklarını söyledikleri zaman onlara genellikle penisi bir dondurma külâhı gibi düşünmelerini söylerim.
But I could tell you forward and backward about some day when I was five and my dad bought me a stupid ice-cream cone.
Ama beş yaşımda babamın bana dondurma satın alışını anlatabilirim.
Then he'd pull out his winkie and tell her it was a strawberry ice-cream cone.
Sonra da aletini çıkartıp ona dondurma olduğunu söylermiş.
The clouds will cloud and the killer will behead a child like taking a bite out of an ice cream cone.
Yüzündeki, boynundaki, sırtındaki kollarındaki ve göğsündeki o korkunç şeylere iğne batırıp duruyorlardı.
Not about a truck... about a giant ice-cream cone a few months back. I said no to that.
Birkaç ay önce dev bir dondurma külahı koydurmak istemişti.
You brought Tyler a new ice-cream cone.
Tyler'a yeni bir külah dondurma getirmişsin.
You told me that you got up To get an ice cream cone
Bana dondurma almaya gideceğini söylemiştin
- I don't need an ice cream cone.
- Benim dondurma külahına ihtiyacım yok.
- It's not an ice cream cone.
- Bu bir dondurma külahı değil.
Everything depends on the perfect astringency of the scoop of ice-cream and the cone, so it doesn't get squashed.
İşin püf noktası külah ile dondurmanın mükemmel bir şekilde sıkıştırılmasında yatıyor. Öyle ki ezilmesin.
Analysts calculate that if the per capita consumption of ice cream were to be increased by only one cone-person per week, the milk surplus could be reduced by 21 %, in the first year alone.
Analistler, eğer kişi başı dondurma tüketimi haftada bir külah arttırılsaydı, sadece ilk bir sene içinde süt fazlasının % 21 oranında azalacağını hesapladılar.
We could go out and get an ice cream cone. He's so convincing when he's...
Konuştuğunda çok ikna edicidir.
Arthur, I told you, I have to be here all day, if you hadn't taken a half an hour to sit and eat your ice-cream cone in the park,
Sana söyledim. Arthur. Ben bütün gün burada kalmak zorundayım.
For me, it's all a matter of bubble gum ice cream. I only like one flavor on my cone. And when the ice cream is gone, you still got gum to chew.
Benim için..... sadece dondurmadaki bir sakız meselesidir Külahımda tek bir tadı severim ve dondurma bitince hala çiğneyecek sakızın vardır Ve sakız sonsuza kadar dayanır hatta kazayla yutsan bile...
We had an ice-cream-cone-shape d swimming pool in our backyard.
Evimizin arka bahçesinde dondurma konisi şeklinde bir havuz var.
But sometimes I'd pick her up at the bus stop, buy her an ice-cream cone, and drop her off here.
... ona bir külah dondurma alıp buraya bırakırdım.
This is the cone and this is the ice cream.
Bu da dondurma.