Creepy traduction Turc
5,147 traduction parallèle
Good night, Kevin's creepy, dead-eyed boy doll.
Sana da iyi akşamlar, Kevin'in ürpertici ölü-gözlü kuklası.
Creepy.
Çok ürkütücü.
Girl, you look creepy.
Kızım, çok ürkünç görünüyorsun.
I would just stand outside of his window like some lunatic, just saying as many creepy things that popped into my head.
Penceresinin altında çılgınlar gibi bekliyordum birkaç saçma şey söylesin diye uğrayıp duruyordum.
Now, when you were working for creepy Uncle Sam, you knew the truth.
Sen de onlar için çalışırken gerçeği biliyordun.
- IT'S NOT CREEPY AT ALL.
Hiç de ürkütücü değilsin.
-'CAUSE THAT DOESN'T SOUND CREEPY.
Çünkü bu dediğin kulağa hiç ürkünç gelmiyor.
NOW GO CONTINUE TAKING THOSE CREEPY PICTURES, AND QUIT STALKING ME.
Şimdi gidip, şu ürkünç fotoğrafları çekmeye devam et ve bana sarkmayı kes.
It's creepy when you watch them sleep.
Asıl korkunç olan uyurken onları izlemen.
Don't make this creepy, okay?
Beni iğrençleştirme, tamam mı?
Uh, no, the chanting part was kind of creepy. But hey, I look good in a suit, right?
- Şarkı kısmı biraz ürperticiydi ama takım elbise yakıştı, değil mi?
There's just these creepy stories, she said!
- Böyle korku hikâyelerinin var olduğunu söyledi!
It's kind of creepy.
- Bu ürkütücü bir şey.
No, everything's perfect- - pillows placed for optimal back support, picture frames positioned so that our photos aren't staring at us like that creepy guy at the park.
Yo, her şey mükemmel gayet. Yastıklar sırtı desteklemek için uygun yere konuldu. Resim çerçeveleri yerine kondu böylelikle resimlerimiz parktaki ürkütücü adam gibi bizi gözetlemiyor.
It was creepy.
Çok saçmaydı.
Irena, cut the creepy shit. You're starting to scare me. Why are you putting on make-up?
Irena, kes şu iğrenç saçmalığı.
You have a super-creepy lean.
Çok korkunç bir yaslanışın var.
This is getting creepy.
Bu korkutucu olmaya başladı.
That was creepy.
Bu ürkütücüydü.
That's creepy, man.
Bu çok garip, dostum.
You're a creepy stranger in my house at night.
Evime giren yabancı birisin.
Creepy...
Ürkütücü...
Oh, yeah, that rates really high on the creepy meter.
Evet. Korku-metre de bayağı yüksek puan alır.
Don't you think he's creepy?
Sencede biraz ürpertici değil mi?
I find him creepy.
Ben öyle buluyorum.
OK, you're right, he is creepy.
Tamam haklısın, tuhaf biri.
Really creepy.
Gerçekten tuhaf.
I heard what they said about me - they think I'm creepy!
Benim hakkımda ne dediklerini duydum, benim tuhaf olduğumu düşünüyorular!
See, you just put your creepy little finger. Right on the problem.
O ürpertici parmağını tam olarak problemin üzerine bastın.
No, not like us. Creepy chummy, like you and your dog.
Korkunç derecede samimiler, senle köpeğin gibi.
Finally, a real dog that can sniff our butts and it won't be totally creepy.
Sonunda popomuzu gerçek bir köpek koklayacak ve bu ürkütücü olmayacak.
Uh, this place is kind of creepy.
Burası tüyler ürpertici.
Let's just make it super easy for-for animals and creepy woods people to find us.
Böylece hayvanlar ve ormanda yaşayan korkutucu adamlar bizi kolay bir şekilde bulsun.
Creepy.
Ürkütücü.
( Yelps ) Yeah, still super creepy.
Hâlâ inanılmaz korkunç.
Yep, still creepy.
Evet ama hâlâ korkutucu.
I mean, it's nice and all, but it's-it's kind of creepy, if you think about it.
Yani güzel falan ama düşünecek olursan... -... biraz korkunç da.
He just seems, I don't know, creepy.
Sanki biraz, bilmiyorum, ürkünçtü.
It's creepy with no one else around.
Etrafta kimse olmayınca korkutucu oluyor.
Hence the creepy fingernails. They put me off manicures, I can tell you that.
Şu ürkünç tırnak meselesi yüzünden manikürü keseceğim.
That's just creepy.
Bu ürkütücüydü.
But we both know I'm borderline creepy.
Ama ikimiz de tuhaf biri olduğumu biliyoruz.
Yep, because not enough is creepy about that locker.
Evet, o dolabın yarattığı korku yetmiyordu zaten!
Her clients may be creepy, but not her.
Müvekkilleri korkunç olabilir, ama kendisi değildir.
There was this creepy salesman from milford.
Milfordlu ürkütücü bir satıcı vardı.
Well, this is creepy.
Bu ürkütücü.
Creepy tune.
Ürpertici bir şarkı.
Creepy's here.
Ürkünç geldi.
The paparazzi knew she was in there because of our creepy stalker app.
Paparazi onun orada olduğunu bizim garip takipçi uygulamamız sayesinde öğrenmiş.
This is so creepy...
Tüyler ürpertici bir şey.
That is creepy.
- Dil mi?