English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Cured

Cured traduction Turc

2,179 traduction parallèle
He was into the whole sustainable thing and cured his own meats.
Geçinmek için kendi etini üretiyordu.
- You cured him?
- Onu iyileştirdin mi?
But I'm cured now.
Artık iyileştim ama.
And he was cured.
Ayrıca iyileşmişti.
It's cured sleepwalking, night terrors... All major non-REM sleep disorders.
Uyurgezerlik, kabuslar, bütün önemli REM ve uyku bozukluklarını tedavi edebilme özelliği vardı.
So I'm in the 10 % that don't get cured.
Yani iyileşmeyen % 10'luk kesimdeyim.
You cured his cancer.
Kanserini tedavi ettin.
Or you can stick around and be cured.
Ya da kalıp iyileşirsin.
I used to hate tight spaces, but Neven cured me.
Eskiden dar mekanlardan nefret ederdim. Ama Neven beni iyileştirdi.
You're cured?
İyileştin mi?
He's completely cured.
Tamamen iyileşti.
I thought you were cured.
İyileşmiş olduğunu sanıyordum.
The V's cured her.
Ziyaretçiler onu iyileştirdi.
Let's tell somebody all our secrets, and then when we're cured, we can kill him.
Birine bütün sırlarımızı anlatalım düzelince de onu öldürebiliriz.
Then we'd be cured and become younger.
Böylece hem iyileşip hem gençleşecektik.
But the weird thing is that after I ate the talisman, I was cured.
Garip olansa, o büyüyü yedikten sonra gerçekten iyileştim.
Someone ate this and got cured of cancer.
Bunu bir bayan yemiş ve kanseri iyileşmiş.
Which we cured.
Tedavi ettiklerimiz.
You cured me.
Beni iyileştirdin.
You're leaving out the part where they apparently cured him.
Onu tamamen iyileştirdikleri kısmı atladınız.
He's trying to figure out exactly how they cured Slater.
Slater'ı nasıl iyileştirdiklerini bulmaya çalışıyor.
The cured meat... and the cheese?
Pişmiş et ve peynir?
You were meant to come here, meant to be cured.
- Buraya gelip, tedavi olmanız sizin kaderinizdi.
Young man, one dose of this and you'll be cured in no time.
Genç adam, bundan bir doz alacaksın ve çabucak iyileşeceksin.
Is it true that he'll get cured miraculously after this?
Bu tedaviyle mucizevi bir şekilde iyileşeceği doğru mu?
Amalia will die if she's not cured by tonight!
Amalia gece yarısından önce almazsa ölecek! Evet.
Amalia will be cured!
Amalia iyi...
Kriss la Krasse, the promised child, has cured his knee and returned to the field!
Deha çocuk Kriss Krass! Yarasını görmezden geliyor. Ve sahaya geri geliyor.
I'm cured.
İyileştim.
Then we will see if your insanity can be cured.
Deliliğin iyileştirilebilir mi onu sonra göreceğiz.
Though I did hear of some people getting cured.
Gerçi bazı hastaların gerçekten iyileştiğini duydum.
And how you eventually thought he was cured - as if.
Sonunda iyileştiğini düşünmüştün. Sanki...
Who cured the incurable, who levitated half a meter off the ground... and who said that she spoke to God every night.
İyileşemeyenleri iyileştiren, yarım metre yerden havalanan ve her gece Tanrı'yla konuştuğunu söyleyen bir orospu.
I'm not cured.
- Tedavi olmadım.
It is the beauty of women that cured him.
Kadınların güzellikleri onu iyileştirdi.
Mummified them, cured them.
Onları mumyalarmış, pişirirmiş.
His is what we call cortical blindness, and cannot be cured.
Yok. Onunki, bizim deyişimizle kortikal körlük ve tedavi edilemez.
I think you're not yet cured.
Bence henüz iyileşmediniz.
I do not feel disabled, defective or I need to be cured.
Kendimi özürlü, arızalı ya da iyileştirilmeye ihtiyacım varmış gibi hissetmiyorum.
An incurable disease. But she's cured.
Tedavisi olmayan bir hastalıktı ama kadın iyileşti.
How did you get cured?
Nasıl iyileştin?
Well, I'm not cured.
İyileşmedim.
People think of it as being a scourge of the Middle Ages that somehow went away and was cured by science, but the fact of the matter is it's never gone away.
İnsanlar bunun bir şekilde uzaklaştırıldığı ve bilim sayesinde tedavi edildiği Orta Çağ'ın bir musibeti olduğunu düşünürler. Ancak işin aslı o ki, hiçbir zaman kaybolmadı.
I didn't act cured, Kristen, if that's what you're getting at. I am cured.
İyileşmiş gibi davranmadım, Kristen sorduğun şey buysa yani, gerçekten iyileştim.
Is she cured?
İyileşti mi?
- We'll wait till you're cured.
- Sen iyilesene kadar bekleriz.
I'm cured.
iyileştim!
Cured?
Pişirmek mi?
I feel cured.
İyileşmiş hissediyorum.
I'm practically cured, don't you think?
Neredeyse iyileşmiş durumdayım, sizce de öyle değil mi?
Hubby's embolism all cured?
Kocanin damar tikanikligina ne oldu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]