Dad's traduction Turc
39,798 traduction parallèle
- I'm actually a divorced dad, too.
- Aslında ben de boşanmış bir babayım.
- Gonna be honest with you, Todd, you may be the world's greatest dad, but you are not the world's greatest storyteller.
- Sana karşı dürüst olacağım, Todd dünyanın en harika babası olabilirsin ama dünyanın en harika hikaye anlatıcısı değilsin.
- Yo, ready to go to Dad's.
- Babama gitmeye hazırım.
- And just because you're staying at your dad's, it doesn't mean the rules are different.
- Babanla beraber zaman geçireceksin ve bu kuralların farklılaşacağı anlamına gelmiyor.
I'm Zorn, Alangulon's dad.
Ben Zorn, Alangulon'nun babasıyım.
- Your dad's super weird.
- Baban çok tuhaf.
Ugh! Hey, uh, son, it's Dad again.
Selam evlat, yine ben baban.
Dad, there's nothing going on here, at all.
Baba, tam da bir şey olduğu yok.
Get on back here and sit on your dad's robot.
Geri dön ve babanın robotuna otur.
Well, you shouldn't be cool with him skipping school, because you're his dad.
Onun okulu asmasını havalı bulamazsın çünkü babasısın.
Dad, it's just video games, all right?
Baba bu sadece video oyunu tamam mı?
It's Dad's robot decoy.
Babamın robot tuzağı.
Oh, no, this... this is one of Dad's dumb pranks.
Olamaz bu... bu babamın aptal eşek şakalarından biri.
His dad's an alcoholic.
- Babası alkolik.
Who's that girl who went through the windscreen of her dad's car?
Hani babasının arabasında ön camdan fırlayan o kız kimdi?
And then you can tell everybody that your dad's an astronaut and a nurse.
Sonra herkese babanızın hem astronot, hem de hemşire olduğunu söyleyebilirsiniz.
So my mom and dad, they drilled it into her, it's Tar-a, Tar-a, Tar-a.
O yüzden annemle babam okunuşunun "Tara" olduğunu aklına kazıdılar.
And every time we went to a new school, which was every time my dad got re-stationed, she had to make sure our classmates got it right.
Ve babamın her tayini sonrası yeni okula başladığımızda sınıf arkadaşlarına doğrusunu öğretmeye çalışıyordu.
Um... Dad, it's worse than that.
Durum daha kötü baba.
I've let the whole wrongful arrest thing go for Dad's sake.
Babamın hatırı için tüm bu konuyu unutabilirdim.
Ok, Dad, let's go outside. No.
- Hadi baba, dışarı çıkalım.
I'm Riana's dad.
Ben Riana'nın babasıyım.
I told him I'm Riana's dad, he said, "Which Riana?"
Riana'nın babası olduğumu söylediğimde... "Hangi Riana?" dedi.
I used to take my dad's letterman's jacket, I'd put it on, and I'd slick my hair back, pretend to be cool.
Babamın letterman ceketini alır, giyer, saçlarımı arkaya doğru yatırır...
Well, think about it : You have a terrible relationship with your parents, Sly's dad is a dictator, my mom's bat poop crazy,
Pekala, düşün bakalım : senin ailenle rezalet bir ilişkin var Sly'ın babası bir diktatör, annem zırdeli Happy koruyucu ailedeydi, bunları konuşmuştuk.
He's my dad.
- O benim babam.
He's my demon dad.
- Benim iblis babam.
He's your dad.
- Senin baban demek.
And he's your dad, then you're...
Eğer o babansa, sen de...
My dad's all human.
Benim babam tepeden tırnağa insan.
It's like when my dad went to America for work.
- Sanki, babamın iş için Amerika'ya gittiği zamanki gibi.
If he can do it and he's your dad, it's...
- Eğer yapabiliyorsa, baban da oluyorsa...
Your dad's forklift ran into a tank of something toxic.
Baban forkliftle zehirli bir tankı deldi.
He's your dad.
- O senin baban.
I want you to tie this around your dad's face and mouth, like a mask.
Bunu bir maske gibi babanın yüzünün ve ağzının etrafına sarmanı istiyorum.
It's not fair you have to worry about your dad, too.
Baban için endişelenmen adil değil.
He's mean, he's... He's not somebody you want to introduce to Mom and Dad.
Annen ve babanla tanıştırmak isteyeceğin birisi değil.
My mum's car, my dad's car, my third and fourth cars, my first four motorcycles, the Radio York radio van, the Radio Leeds radio car, and a jet-powered dragster.
Annemin arabası, babamın arabası. Üçüncü ve dördüncü arabalarım, Benim ilk dört motosikletim,
My mother is, uh, married to my dead dad's best friend.
Annem, babamın en yakın arkadaşı ile evlendi.
Then, inevitably, Dad's beeper would go off, and he'd pretend it was the hospital, even though we all knew he was banging some nurse.
Sonra enteresan bir şekilde, babamın çağrı cihazı çalardı. Hastaneden çağrı gelmiş gibi yapardı ama, hepimiz bilirdik ki becerdiği hemşireden başkası değildi.
Yeah, well, your dad's got other skills.
Ama babanızın da farklı yetenekleri var.
You kind of have a boring job, Dad.
Sıkıcı bir işin var ama baba.
Because I asked Jeremy, but he said he didn't want anything of his dad's.
Çünkü Jeremy'e sordum, babasının hiç bir kıyafetini istemediğini söyledi.
Tessa's dad, Randall, who is a weatherman.
Tessa'nın babası, Randall, o bir hava durumu sunucusu.
So don't let your dad's poor choice make you feel afraid to be different.
Babanın basiretsizliği, seni farklı olmaktan alıkoymasın.
But, uh... being a dad? That's almost as scary as-as this stuff.
But, baba olmak en az bu şey kadar korkutucu.
So, just to be clear, you lurked outside your dad's house for hours without ever knocking.
Açık olmak için söylüyorum babanın evinin dışında saatlerce oturdun. Kapıyı bile çalmadın.
Dad, some lady's here for you.
Baba, bir kadın seni soruyor.
Dad is trying to fix the air conditioning.
Baban, klimayı tamir etmeye çalışıyor.
My dad's vying for Salesman of the Year at his store, so... helping you will help him.
Babam Yılın En iyi Satışçısı olmaya çalışıyor, yani size yardım etmek ona da yardım eder.
Where's my dad?
Babam nerede?