Dad's here traduction Turc
1,370 traduction parallèle
Dad, the photographer from the newspaper's here.
Baba, gazeteden fotoğrafçılar buradalar.
She's upset, all right? Well, since you're just here delivering messages you can let her know that in a few minutes my dad's announcing he's adopting me. Okay.
- O, üzgün, tamam mı?
Mom, Dad's here!
Anne, babam burada!
It's pretty scary out here, Dad.
Burası çok korkunç, baba.
OK... my dad's not gonna be up for about 15 minutes, and we got to get out of here.
Tamam... Babam 15 dakika daha kalmaz, burdan çıkmalıyız.
Dad, since the Lois is here, if I have do my work in great speed, I must do it when she's not around.
Lois burada kaldığına göre, işlerimi süper hızlı yapacaksam o bakmadığı sırada yapmam gerek.
Dad told us not to play down here, but I whispered in your ear to do it anyway?
Babam burada oynamayın dedi ama ben yine de yapalım diye kulağına fısıldadım.
About the fact that dad's not here.
Babamın burada olmadığı gerçeği.
This is dad's single, most valuable possession everything he knows about every evil thing, it is in here.
Bu babamın en önemli şeyiydi. Şeytani şeylerle ilgili tüm bildikleri.
- Okay, here's where dad went.
- İşte, babamın gittiği yer.
Dad's not here.
Babam burada değil.
Yeah, well, charlie's only gonna be here a few days on business for his dad, and the last thing he needs is to be exposed to you deviants.
Charlie babasının işi için bir kaç gün burada kalacak, ve ihtiyacı olduğu son şey sizin sapıklığınıza maruz kalması.
Yeah, well, charlie's only gonna be here a few days on business for his dad, and the last thing he needs is to be exposed to you deviants.
Evet, neyse, Charlie sadece bir kaç günlüğüne, babasının işleri için burada olacak. ve ihtiyacı olan son şey sapkınlıklara maruz kalmak.
Jake, your dad's here.
Jake, baban geldi.
Hey, Mom. No, Dad's not here.
Merhaba, anne.
- No, Dad, he's here.
- Hayır baba, Aaron burada.
Here are the highlights. Your dad was busted trying to buy an eight-ball... from an undercover cop at an Eagles concert in'74.
Baban 74 Eagles konserinde bir polisten kokain alırken yakalanmış.
Let's get out of here before Dad does a bad impression of Mom.
Hadi, babam annemin kötü bir taklidini yapmadan kaçalım buradan.
Here, my dad caught these for us.
- Bak, babam bizim için yakalamış.
Your dad's here!
Baban geldi!
All right, my dad's here.
Babam geldi.
He's not here, Dad.
O burada değil baba.
I'm glad Dad's not here to see this.
Babamın burada olmayıp bunu görmediği için mutluyum.
My dad's here.
Babam orada.
- Yankee, your dad's here.
- Yankee, baban geldi.
You can't keep sitting here watching Dad's old TiVo'd shows from two years ago for the rest of your life.
Tanz, buna biraz ara ver. Hayatının geri kalanını babamın iki yıl önceki görüntüleriyle geçiremezsin.
Dad's still here, you know?
Biliyor musunuz? Babam hala burada.
Dad can't make it. Aw... But here's what we're going to do.
Baban gelemeyecek.
It's only mile or so down the river from here.
Buradan sadece bir mil kadar aşağıdadır.
Dad, you in here?
Baba, burada mısın?
Look who's here, Dad. Look.
Bak burada kim var, baba?
Dad it's Jill here. Can you call me at the Mandrakises'when you have a chance? Okay?
Baba ben Jill.
Yeah, well, Dad's not here anymore.
Tamam, pekala, babam artik burada değil.
It's here, dad!
burası, baba!
So you end up with a job with your dad - and probably marry Breanna here.
Böylece kendini babanın yanında Spatül Dünyası'nda çalışırken bulacaksın. Ve şu Breanna ile muhtemelen evleneceksin.
My dad's coming here.
Peder buraya gelecek.
Don't worry. Dad. Here's my contribution
Üzülme baba, işte benden bu kadar
Yolda and Cain's dad both come here to confer with him.
Yolda, Cain'in babası ve diğerleri her zaman yapılması gerekeni sormak için buraya gelirler.
My dad's here.
Babam geldi.
Matt here's been working like a dog on a proposal for your dad's hospital.
Matt babanın hastanesinin teklifi için köpek gibi çalışıyor.
What's your dad doing out here?
Baban orada ne yapıyor?
- Dad? Because Dad's not here, Dean.
Çünkü babam burada değil, Dean.
My dad's not here.
Babam burada değil.
The painting here, dad's looking out.
- Resim değişmiş Dean.
Oh, there's Richard's dad so I'm going to get out of here.
İşte babası, Richard. Onun için yanına gideyim.
Dad, taxi's here!
Baba, taksi geldi!
Hey, dad, if I'm gonna be living here full-time now, can I get a phone in my room, like at mom's?
Hey, baba, eğer hep burada yaşayacaksam, annemlerdeki gibi, odamda bir telefonum olabilir mi?
All right, Alex, here's all your stuff... Hey, Dad's here.
Pekala Alex, işte bütün hediyelerin burada.
- Dad, the limo's here.
Baba, limuzin geldi. Gitmeliyiz.
He's just saying that'cause the cameras are here, and he doesn't want to look like a bad dad on TV.
Sadece kameralar burda olduğu için öyle söylüyor ve televizyonda kötü bir baba olarak görünmek istemiyor.
Your dad, he's in here with me.
Babanız, burada benimle. Kendi et elbisesinin içinde sıkışıp kaldı.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20