English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Dafydd

Dafydd traduction Turc

36 traduction parallèle
Dafydd, would you mind giving us a hand with Adelle's car later?
Dafydd, araba konusunda bize yardımın olur muydu?
- This is Dafydd.
- Bu, Dafydd.
- Dafydd.
- Dafydd.
- I'll give you a hand, Dafydd.
- Yardım edeyim Dafydd.
Please, Dafydd, unlock the door.
Lütfen Dafydd, aç kapıyı.
Over in the Welsh mining village of Landed Brief little fat poofer Dafydd Thomas has finally found a vocation in life.
Welshdeki bir maden köyünde küçük şişko nonoş Dafydd Thomas sonunda kendine bir meslek buldu.
- Evening, Dafydd.
- İyi akşamlar, Dafydd.
- Evening, Dafydd.
- İyi akşamlar Dafydd.
Well, Dafydd, if it gets you some bum fun, I'm all for it.
Şey, Dafydd, eğer bu işte yine aylaklık edersen ben karışmam gerisine.
Dafydd Thomas, what are you like?
- Dafydd Thomas nesin sen bakalım?
This is the local pub of out gay man Dafydd Thomas.
Burası gay adam Dafydd Thomas'ın takıldığı bar.
- See you later, Dafydd.
- Görüşürüz, Dafydd
We do, of course, have one last place to visit, the Welsh mining village of Llanddewi Brefi, home of bum troubler Dafydd Thomas.
Elbette ziyaret etmemiz gereken bir yer daha var. Galler'de bir maden köyü olan Llanddewi Brefi'de, götle belası olan Dafydd Thomas'ın memleketindeyiz.
Evening, Dafydd.
Sana da Dafydd.
Hello, Dafydd.
Selam, Dafydd.
# Stand proud and tall, Dafydd
# Güçlü ve dimdik dur, Dafydd.
At this university in North Carolina, homosexualist Dafydd Thomas has come to study.
Güney Carolinadaki bu üniversitede homoseksüel Dafydd Thomas öğrencilik yapıyor.
Welsh student Dafydd Thomas is a homosexual.
Galliler öğrenci Dafydd Thomas bir homoseksüel.
Come on, open up, please, this is Dafydd, the gay from next door.
Hadi açın şu kapıyı, ben Dafydd, yan kapıdaki gay.
This is my brother dafydd.
Bu da kardeşim David.
Say hello to the lady, dafydd.
- Hanımefendiye merhaba de David. - Merhaba hanımefendi.
Yes, it will do, dafydd, you've been shot.
- Evet, acıyacak David, vuruldun.
Dafydd.
- David.
Which means your brother dafydd can't be too far off.
Ve kardeşin David de çok uzakta olamaz.
Dafydd! [dafydd] no, I'm not.
- Hayır, yapmıyorum.
Yes, come and have some toast, dafydd.
- Evet, gel tost ye David.
Damn it, dafydd, come and have some toast.
- Gel de ye şu tostları David!
[dafydd speaking foreign language] Dafydd, come and have the bloody toast, Or I'm throwing it in the bloody bin.
David gel şu tostları ye yoksa çöpe atacağım!
Nope. It really helped me and dafydd.
- David'le bana çok yardımcı oldu.
[dafydd] lloyd!
- Lloyd!
[speaking foreign language] Oh yeah, that's-that's right, dafydd, good lad.
Doğru David, aferin.
[moaning] dafydd.
David!
[dafydd] toast!
- Tost!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]