Davey traduction Turc
987 traduction parallèle
Davey, I think I better go find Mrs. Riggs, that lady Captain Hollister told us about.
Davey, Kaptan Hollister'in bahsettiği Bayan Riggs'i gidip bulsam iyi olur.
No. I want to stay here with Davey and watch them unload.
- Hayır, Davey ile burada kalıp geminin boşalmasını izleyeceğim.
Well, you take good care of her, Davey.
- Ona sahip ol, Davey.
Careful of her, Davey.
- Dikkatli ol, Davey.
Davey, let's see if our wagon's down yet.
Davey, bakalım arabamız indirilmiş mi..
I must join Davey.
Davey'nin yanına gitmeliyim.
My mind is made up, Davey, and we're going to California.
Benim aklım yattı Davey, California'ya gidiyoruz.
We're goin'again, Davey. Heave-ho.
Gidiyoruz, Davey.
Not there, Davey.
Oraya değil, Davey.
Over here, Davey.
Buraya, Davey.
Davey, my boy.
Davey, adamım.
What's held you up, Davey?
Neden geciktin, Davey?
Gloria O'Day and Gertie Schultz, this is Davey Smith.
Gloria O'Day ve Gertie Schultz, Bu Davey Smith.
- Say, Davey, a couple more hours of this...
- Birkaç saat daha kalırsak eğer...
Maybe Davey will invite us over to his house.
Belki sonra Davey bizi evine davet eder.
The blight is in Davey Jones'locker and feeding the fishes he is, deader than a blinking mackerel.
Namussuz denizin dibinde yatıyor parlayan bir uskumrudan daha ölü balıklara yem oluyor.
Come on, Davey, you've got an idea.
Yapma Davey, bir fikrin olmalı.
Hey, Davey, what are you doing down here?
Hey Davey, senin ne işin var burada?
Then Hoover, Holstrom, Gray and Davey Jones, we're seventh.
Sonra Hoover, Holstrom, Gray ve Davey Jones. Biz 7'nciyiz.
That must be Davey Jones giving them the works.
Bu dumanı Davey Jones çıkarmış olmalı.
- Hello, Davey.
- Alo, Davey.
Dear Davey,... we still haven't heard from you yet this month,... and we wondered whether everything was still all right with you.
" Sevgili Davey bu ay senden hala haber alamadık ve iyi olup olmadığını merak ettik.
Well, I guess that's all now, except that we miss you a lot, Davey.
Hepsi bu şimdilik, ama seni çok özledik, Davey.
The youngster, undefeated in 22 professional encounters, Kid Rodriguez,... and the veteran, Davey Gordon, who's emerged victorious in 88 fights,... while losing nine and drawing two.
Genç olan, 22 profesyonel karşılaşmada sıfır yenilgiyle Kid Rodriguez ve tecrübeli boksör Davey Gordon, 88 maç kazandı dokuzunu kaybetti ve iki beraberliği var.
Mr. Davey Gordon, please.
Bay Davey Gordon, lütfen.
- Hi, Davey.
- Selam, Davey.
Good night, Davey.
İyi geceler, Davey.
Davey!
Davey!
Let it alone, Davey boy, or I'll clip off a thumb.
Davey, sen karışma evlat, yoksa bir parmağını uçuruveririm.
Oh, uh, well, what are your plans, Davey?
Neymiş o planların Davey?
Davey, I did what I thought was right.
Davey, ben doğru bildiğimi yaptım.
Lot of opportunities in a small town, Davey but me, if I was starting out today I'd head for one of the metropolitan centers.
Ufak kasabalarda da çok fırsat olur Davey ama ben bugün bir işe girişecek olsam metropol kentlerden birine yönelirdim.
- No, no, no, Davey boy.
- Yok, yok be Davey.
Nothing like it, eh, Davey boy? Mm-mm.
Bunu kadar güzel bir şey var mıdır Davey?
Now what we've got to do is to get you settled down, Davey.
Şu an yapmamız gereken şey sana düzenli bir hayat kurmak Davey.
- No thanks, Davey boy.
- Hayır sağ ol Davey.
"What's the matter with this Davey Burke," he says. "I want to pay him off."
"Davey Burke'ün sorunu ne." dedi. "Parasını vermek istiyorum."
I told you, Davey, I got a problem.
Sana söyledim Davey, sorunum var.
There's Davey Jones.
Bu DaveyJones.
- No, Vickie. Oh, meet Davey.
- Yapma, Vickie.
He's wonderful.
Davey ile tanış. Harika biridir.
- Vickie, no. - Davey!
- Vickie, hayır.
Davey Jones.
- Davey! DaveyJones.
Davey, I want you to meet Lelia.
Davey, Lelia ile tanışmanı istiyorum.
Lelia, this is Davey.
Lelia, bu Davey.
Sit down for a second, Davey.
Biraz otursana, Davey.
Davey went to the same school, your brother's school, Stuyvesant.
Davey ağbinle aynı okula gitti, Stuyvesant.
I'm Davey.
Ben Davey.
Davey, you can forget about saddling up the horse.
Davey, atı yüklemeyi bırak şimdi.
- Morning, Davey.
- Günaydın Davey.
That's all right with me, Davey.
Bana uyar Davey.