Davie traduction Turc
169 traduction parallèle
- Davie!
- Bebeğim!
I own and operate Davie Hucko.
Davie Hucko'nun sahibi ve işletmecisiyim.
- Davie Hucko, mean anything?
- Davie Hucko, hatırladın mı?
- Davie, what are you doing to me?
- Davie, bana ne yapıyorsun?
Davie, talking to you sometime is like taking a ride on a merry-go-round.
Davie, seninle konuşmak bazen atlı karıncaya binmek gibi.
Davie?
Davie?
But I made supper for us, Davie.
Fakat kendimize akşam yemeği hazırlamıştım, Davie. Ne istersin.
And then he turned to me and he said,
"Merhaba, Davie."
- Yes, of course, Davie.
- Evet, tabii, Davie.
Only Davie... and not even someone like you need be afraid of him.
Bir tek Davy var. Ondan da, senin gibi birinin bile korkmasına gerek yok.
Davie spied on us last night.
Davy dün gece bizi dikizlemiş.
Davie and Richie.
Davie ve Richie.
Hi, Davie.
Merhaba Davie.
I came home because I'm worried about Davie.
Buraya geldim çünkü Davie hakkında endişeleniyorum.
Now it's Davie's turn.
Babam başarabilirdi. Sıra Davie'de.
I'm too worried about Davie.
Davie için ben de endişeleniyorum.
Got to take care of your equipment, Davie.
Malzemene iyi bakmalısın Davie.
Davie, Sarah.
Davie, Sarah.
Davie's taking our famous torture test tomorrow.
Davie yarın meşhur işkence testine girecek.
You're being very inconsiderate, Davie.
Bence çok düşüncesizce davranıyorsun, Davie.
"Almost" is good enough for everything else in this family, isn't it, Davie?
Yaklaşmak bu ailede diğer her konuda yeterlidir ama, değil mi, Davie?
Davie's all right, isn't he?
Davie iyi, değil mi?
Davie's just fine.
Davie çok iyi.
The main guy of the story is this fat kid that nobody likes, named Davie Hogan.
Hikayenin kahramanı, Davie Hogan adında, kimsenin sevmediği şişman bir çocuk.
All the kids, instead of calling him Davie, they called him Lardass.
Bütün çocuklar, ona Davie yerine Yağ Çuvalı dermiş.
Don't pay attention to those fools, Lardass.
Milletin ne dediğine kulak asma sen Yağ Çuvalı. Pardon Davie.
Crybaby Davie.
Mızmız Davie.
Hey, Davie, time for a little one on one.
Hey, Davie, ufak bir teke tek yapmanın zamanı.
Is that you in there, Davie?
Oradaki sen misin, Davie?
Davey Anderson.
- Davie Anderson.
Come, young Davey Wilson.
- Gel küçük Davie.
You're gonna wish you kept your mouth shut, Davie boy.
David, susmuş olmayı tercih edecektin evlat.
Kids flipping burgers make more than that, Davie boy!
Hamburgerlere para yatıran çocuklardan daha az David oğlum.
Davie boy, pick something off the table.
David oğlum, masadan bir tane seç.
Melody, take Davie boy's pants off.
Melody! David'in pantolonunu çıkart.
- Oh, yes you can Davie boy.
- Tabii ki yaparsın, David oğlum.
Come on Melody, help Davie boy, give Davie boy a hardon.
- Hayır, hayır, hayır! Hey, Melody! David'in üzerine atla.
Miller and Dave, remember them? 0f course!
Miller ve Davie'i hatırlar mısın?
The old comedians like Mlller and Dave.
Miller ve Davie gibi eski komedyenlere.
Davie!
Davie!
Hey, Lindsay, lookin'for Davie, batty man?
Lindsay, Davie'yi mi arıyorsun, manyak?
Davie, it's me, man!
Davie, benim, oğlum!
Why can't you just be a man about it, eh, Davie?
Neden bir erkek gibi davranamıyorsun, Davie?
Davie.
Davie.
- Davie.
- Davie.
Davie, where are you going?
Davie, nereye gidiyorsun?
Don't go, Davie.
Gitme, Davie.
"Hello, Davie."
Ben de dedim ki :
He's taking a beating for Davie.
Davy'nin yerine kendini kırbaçlatıyor.
Hello, Davey Anderson.
- Merhaba, Davie Anderson.
- Davie boy.
David oğlum!