English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Dawson

Dawson traduction Turc

3,728 traduction parallèle
Anyway, we'll get Dawson to see to it.
Neyse, o işi Dawson halleder.
That's Michael Dawson's son?
Demek bu, Michael Dawson'ın oğlu ha?
We're going to go meet our billionaire's girlfriend, Nadia Dawson.
Milyarderimizin kız arkadaşı Nadia Dawson'la bir görüşmeye gideceğiz.
Are you Nadia Dawson?
Nadia Dawson siz misiniz?
Riley Dawson.
Riley Dawson.
Well, I was hoping that I could speak with you about Riley Dawson.
Sizinle Riley Dawson hakkında konuşabileceğimi umuyordum.
Shoulder your weapon out there! It's Chief Dawson!
Tüfeğini omzuna as ben şerif Dawson.
- Um, we can't do that, but we gotta get the state troopers in here, or Chief Dawson. Where is he? Where's Chief Dawson?
Bunu yapamayız ama eyalet polisini arayabiliriz... yada şerif Dawson'u.
- This is Chief Dawson,
Ben Şerif Dawson.
Buy Dawson and Hughes Chemicals, 50K.
Dawson ve Hughes Kimya'dan satın al, 50 binlik.
Orry Dawson, you son of a gun, come here.
Orry Dawson. Seni gidi seni.
Rosario Dawson,
Rosario Dawson,
Bobby Dawson found fragments of tempered auto glass on the tip of the bullet that killed the vic.
Bobby Dawson, arabanın kırılan camında kurbanı öldüren mermiye ait parçalar buldu.
I cross-checked the name "cherry" with orange jeeps, through DMV, and I got a hit on a Cherise Dawson.
DMV'nin veri tabanında Cherry ismini ve turuncu jipi birleştirip aradım ve Cherise Dawson ismini buldum.
Dawson's Creek.
Dawson's Creek
Evan Dawson.
Evan Dawson.
You may not wanna talk to me, but I remember Evan Dawson from a year ago, when I covered for you.
Benimle konuşmak istemiyor olabilirsin ama Evan Dawson'ı bir yıl önceden hatırlıyorum, seni korumuştum.
Dr. Freedman, you were present at a grand-jury hearing this morning where you were asked questions as to the whereabouts of Evan Dawson, but you refused to answer. Is that correct?
Dr. Freedman, bu sabah büyük jüri duruşmasındaydınız ve size Evan Dawson'ın yerine dair sorular soruldu ama cevaplamayı reddettiniz.
At the urging of the district attorney, I am prepared to grant immunity from prosecution if you provide the grand jury with the location of Evan Dawson and his father.
Savcının ısrarı üzerine büyük jüriye Evan Dawson ve babasının yerini söylerseniz sizi davadan muaf bırakmaya hazır olduğumu söyleyeyim.
Dawson's bee is one of the largest in the world.
Dawson arısı dünyadaki en büyük arılardan biridir.
Male Dawson's bees.
Erkek Dawson arıları.
Mr. Dawson.
Bay Dawson.
It turns out that Gretchel and Dawson has...
Görünüşe göre Gretchel ve Dawson...
Gretchel and Dawson Accounting Firm in Fair Lawn, New Jersey has only one client'David Ershon.
Gretchel and Dawson Muhasebe Şirketi, Fair Lawn, New Jersey'de tek müşterisi var, David Ershon.
Richard Dawson!
Richard Dawson!
Not exactly. There was a name on the ticket. John Dawson.
Biletin üzerinde John Dawson yazıyordu, zarfta bir adres vardı.
His name is John Dawson. He was a guest at the Gladstone on and off for the last six months.
Adı John Dawson'mış. 6 aydır ara ara Gladstone Otel'de kalıyormuş.
Nothing. Who was John Dawson?
Hakkımda ne biliyorsun?
I will kill you.
- John Dawson kim?
All I know is Dawson went soft.
- Sen söyle. - Seni öldüreceğim.
Couldn't be trusted. Why all the pictures of Clifton Bridge?
- Tek bildiğim Dawson'ın yumuşadığı ve ona güvenilmeyeceğidir.
Hm. Well, we both know you were following Dawson.
Hiçbir şeyi hatırlamıyorum.
So I want to know what you know and whom you've told.
İkimiz de Dawson'ın peşinde olduğunu biliyoruz.
I was hired to follow Dawson. Why?
- Dawson'u takip etmek için kiraladı beni.
You thought you could turn him? What did Dawson tell you?
Planı savsaklamaya başladığını duyduk.
But you didn't fire it, did you? You didn't know Dawson was dead.
O mermi bir tek senin silahından ateşlenmiş olabilir.
I don't remember.
Dawson'ın öldüğünü bilmiyorsun.
The scar on Quinn's hand is the exact same shape and in the exact same place as Dawson's. It's not just a scar.
Quinn'in elindeki yara izi de Dawson'la aynı şekle sahip ve tam aynı yerde.
I dropped Dawson from 500 yards. Did you even hear the shot?
Dawson'ı 500 metreden vurdum, silah sesini duydun mu?
Dawson and Quinn were agents at the War Office Intelligence Branch.
Bir kısmını anlattı.
They were banished to Canada about six months ago, after an internal shake-up that my contact was not at liberty to discuss.
Dawson ve Quinn Savaş Bürosu Muhaberat Servisinde çalışıyormuş. Bana anlatamayacağı bir mevzu yüzünden altı ay önce Kanada'ya gönderilmişler.
Dawson was already dead by then. Was it Edmund Keating?
Geçen hafta John Dawson kimliğiyle seyahat eden bir adam Montreal'den gemiye binmiş.
Who's travelling as Dawson?
Kocaman bir silahın onlara doğru yolda olduğunu bildir.
Well, perhaps Detective Murdoch.
- Dawson adıyla seyahat eden kim?
Dawson and Hughes market price rising sharp.
Dawson ve Hughes pazar fiyatı hızla artıyor.
There was an address written on the folder.
Dawson olabileceğimi düşündüm.
I thought maybe I was Dawson.
- Ama değilmişsin.
One of those men answered the door. I asked after Dawson, and he told me he was dead.
Dawson'u sorduğumda öldüğünü söyledi.
Is it possible that you killed this Dawson?
Dawson'ı öldürmüş olabilir misin?
Last Monday evening, a man travelling by the name John Dawson boarded a steamer in Montreal.
Müdür Bey!
No.
- Dawson o zaman ölüydü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]