Dayana traduction Turc
17 traduction parallèle
I just can * t...
Dayana -
I just wanted to say if you need a friend or a... shoulder to lean on or... a knee to bounce on... Just dial "A" for "All night long."
Şey söylemek istemiştim, arkadaş arıyorsan ve ya dayana bileceğin bir omuz hemen ayağa kalk ve "Uzun Geceler"'i ara.
No rainfall for years. On water alone with no food. You can last 7 days.
İnsan yemeksiz 7 gün dayana bilir ama susuz sadece iki gün.
Is that something you could live with, captain?
Bu tür şeylere dayana bilir misiniz, Kaptan?
- whiny little voices I can't - -
- sızlanan küçük seslerine dayana- -
C0MMENTAT0R :... the driver's ability to see where he's going, so many flowers have been hurled towards the hearse as It approaches...
Şoför önünü zorlukla görebiliyor. Prenses Dayana'nın tabutuna geçtiği her yerden çiçekler fırlatılıyor.
Yeah, you think you don't like it, I can't st...
Ya, sen sevmediğini söylüyorsun, ben dayana...
Can you hold on?
Dayana bilir misin?
- Okay. Let's- - just hold on just a second, Cindy.
Hady... sadece birazıcık dayana Cindy
I'm sorry, Jon but I can't -
Üzgünüm, Jon. Ama dayana...
the neck is made of steel, and I can aim.
Senin kuvvetini ve ne kadar dayana bileceğini biliyorum.
Well, based on the available evid- - Shut up!
- Elimizdeki kanıtlara dayana -
But it's just been one day.
Sadece bir gün geçti ama ben dayana...
If one praises a girl so much, which girl would not fall for that?
Bir kız bu kadar övgü alırsa, hangi kız dayana bilir ki?
I... I can't anymore...
Artık dayana...
When I heard him on the phone, he was talking to someone he had a personal and trusting relationship with.
Onu telefonla konuşurken duyduğum da, kişisel ve güvene dayana bir ilişki içinde olduğu biriyle konuşuyordu.
I can't... I can't bear it!
Dayana... dayanamıyorum.