Dependable traduction Turc
355 traduction parallèle
But dependable.
Ama güvenilirler.
Still, the young men aren't dependable.
Ne de olsa, genç erkeklere güven olmaz.
- Dependable?
- Güvenilir mi?
For in the short time that Emily worked for us, I found her most dependable.
Emily, kısa süredir yanımızda çalışıyordu, onu çok güvenilir bulmuştum.
Sturdy and dependable.
Sağlam ve güvenilir.
Dependable to the last.
- Sonuna kadar güvenilir.
He wasn't too dependable, but it was only a pathetic hint of frailty in a wonderful, glowing man.
Pek güvenilir değildi, ancak o harika, parıltılı adamda küçük bir kusurdu bu.
Suppose I become absolutely dependable on all occasions?
Ya her durumda kesinlikle güvenilir biri olursam?
Not the most dependable of God's creatures.
Tanrı'nın güvenilir kulları sayılmazlar.
I've always liked to feel dependable.
Güvende hissetmeyi her zaman sevdim.
Lyle Endicott worked here at the Manhattan Museum of Art... as my assistant until May 12... during which time, he turned out to be a very dependable worker.
Lyle Endicott, Manhattan Sanat Müzesi'nde 12 Mayıs'tan bu yana asistanım olarak görev yapmıştır bu zaman zarfında güvenilir bir çalışan olduğunu göstermiştir.
Old dependable Jerry.
Güvenilir Jerry.
Someone who's absolutely dependable...
Tamamen güvenebileceğim birini.
No one is as dependable as a wife.
Hiç kimse bir eş kadar güvenilir değildir.
Sing something dependable like "Home on the Range."
"Home on the Range" gibi sağlam bir şarkı söyle.
Very quiet, dependable sort of fellow.
Çok sakin, güvenilir türden biri.
Quiet, dependable, handy around the house.
Sessizsin, ciddi, marifetli bir adamsın.
But the one I like, the really cute one, is the "quick, dependable chap".
Ama benim en beğendiğim, "hızlı ve güvenilir iş bitirici" suratı.
They're not dependable.
Tahmin edilebilir değiller.
It's tough to kill somebody who's not dependable.
Böylelerini öldürmek zordur.
You're honest and true and... dependable and sincere and... virtues that I don't have anymore.
Dürüstsün, doğrusun, güvenilirsin, candansın ve- -
- They're dependable, good boys.
- Güvenilir, iyi çocuklardır.
He's dependable.
O pirananın parmağını ısırıp koparacağından emim olabilirsin.
They're dependable, all right.
Parmağını suya soktuğun anda.
I like him because he's dependable. Anytime I toss him some food,
Her ne zeman ona yiyecek atarsam, ne yapacağını tam olarak biliyorum.
You're just so calm and dependable.
Öyle sakin ve güvenilir birisin ki.
They say it's nice to know they're dealing with an old dependable firm.
Diyorlar ki, eski güvenilir bir firma ile uğraştığımızı bilmek güzel.
He's a hard nose, but he's dependable in the clutch.
Çetin ceviz ama kontrol edilmesine göre değişebilir.
I need someone who's intelligent and dependable.
Akıllı ve görevine bağlı birisine ihtiyacım var.
You must have a dependable guide.
Güvenilir bir rehbere ihtiyacınız var.
Someone dependable.
Güvenilir biri.
And you feel that he is dependable... for whatever it is you're doing?
Ve yaptığın her işte onların güvenilir olduğunu düşünüyorsun.
I happen to have in my employ a most dependable soothsayer.
En güvenilir kâhini kullandığımı söyleyebilirim.
Most dependable scout and tracker in the territory.
Arazide en güvenilir keşif eri ve takipçi.
But is he dependable?
Fakat güvenilir mi?
He's strong and dependable. He takes care of me and protects me from people like you.
O kuvvetli ve güvenilir ve senin gibi kişilerden beni korur!
Fuses don't burn that dependable.
Dinamitte barut fitiline güven olmuyor.
He's a good dependable guy.
İyi, güvenilir bir adam.
I might've known you wasn't dependable.
Güvenilmez olduğun belliydi.
Oh, you're a truly dependable sort, Tommy.
Oh, gerçekten güvenilebilir bir türsün, Tommy.
Dependable stuff that's not gonna get anybody in trouble.
Kimsenin başını derde sokmayacak güvenilir mallar satıyorum.
Well, he's a very dependable man.
Şey, çok güvenilir bir adamdır.
So dependable.
Çok güvenilir.
Completely and utterly dependable.
Tamamen sonuna kadar güvenilir.
- Lillian you're not a very dependable person.
- Lillian pek güvenilir birisi değilsin.
Isn't there? I said a dependable one.
"Güvenilir" demiştim.
Motherfucker tell me I ain't dependable.
Herif bana güvenilmez olduğumu söyledi.
Shit. Is that dependable?
Kahretsin, bu güvenilir değil mi yani?
He was one of the most dependable men that ever worked for me. - I know.
Benim için çalışan en güvenilir adamlardan biriydi.
In a few years you'll be married to a strong, dependable guy.
Bir kaç yıl içinde güçlü, güvenilir bir adamla evleneceksin.
A dependable one.
Güvenilir bir hat.