Despite that traduction Turc
1,359 traduction parallèle
Despite that, you may have them.
Buna rağmen rıza gösteriyorum.
Despite that Tribune raised his veto?
Yargıcın vetosuna rağmen mi?
A man who ignored you, despite hearing your voice? That's because..
Seni görmezlikten gelen bir adam, sesini duymasına rağmen?
Despite the number of people we killed, we saved multiple numbers over that from being in a war, and being killed, on America's side, and on the Japanese side.
Theodore "Hollandalı" Van Kirk ... artık savaşın biteceği yönünde bir sohbet başlamıştı.
Back in England, Mother insisted I went to school, despite my protestation that I liked being half-educated.
İngiltere'ye dönünce, yarı eğitimli olmayı sevdiğim şeklindeki tüm itirazlarıma rağmen annem okula gitmem için ısrar etti.
Despite everything, I really believed that he chose me.
Her şeye rağmen, beni seçtiğine gerçekten inandım.
So I just wanted to check on Maeby and tell you that I haven't landed a part yet... but despite what you may think, my talent shall win out.
Sadece Maeby'i kontrol etmek ve sana ona henüz ulaşamadığımı söylemek istedim fakat bilirsin ki, yeteneğim gâlip çıkacaktır.
What struck me most is that, despite it all, the hardships, the stress, the ever-present danger of being killed. Despite all that, they never give up.
Ama beni en derinden etkileyen, güçlükler, stres her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olmalarına rağmen bütün bunlara rağmen, asla pes etmiyorlar.
It is proof that despite all we've lost, we keep trying.
Bütün kaybettiklerimize rağmen, çabalamaya devam ettiğimizin kanıtı.
I was never good enough, you know, despite the fact that I was the biological daughter.
Her ne kadar biyolojik kız olsam da yeteri kadar iyi değildim.
I just wanted to say that despite the somewhat unusual circumstances that i've enjoyed our time together.
Alışılmadık şartlarda gerçekleşmesine rağmen birlikteliğimizden keyif aldığımı söylemek istedim sadece.
I mean, despite the fact that you think that I do.
Her ne kadar sen bildiğimi sansan da.
That's typical of disorganized behavior. Despite all the blood, this crime scene shows method, order, control.
Bütün bu kana rağmen, bu olay yeri belli bir metod, düzen ve kontrol gösteriyor.
Despite the fact that they were probably expunged, she can find the faintest echo of deletion, successfully recreate the file, thereby sending us all to prison for computer felony fraud counts.
Muhtemelen silinmiş olmaları gerçeğine rağmen en küçük kalıntıyı bile bulabilir ve dosyayı yeniden başarıyla yaratabilir dolayısıyla hepimizi bilgisayar sahtekarlığı yüzünden hapse göndereblir.
And despite the evidence, despite all that's been laid out in front of me,
Bütün kanıtlara rağmen, önümdeki tüm kanıtlara rağmen,
Despite claims of an alien hoax, it's been reported that NATO forces are on red alert.
Uzaylı şakası iddialarına karşın NATO kuvvetlerinin kırmızı alarmda oldukları bildirildi.
And that sometimes, despite all your best choices and all your best intensions, fate wins anyway.
Ve bazen en iyi seçimi yapmanıza ve bütün iyi niyetinize rağmen yine de kader galip gelir.
Despite the fact that you're a guest here, I would very much appreciate it... if you'd try to treat our employees with just a little respect.
Burada misafirimiz olmanıza rağmen, çalışanlarımıza bira daha saygılı davranmanıza müteşekkir olurum.
Thinking a little nine-year-old boy is going to break my daughter's heart... and then discovering that despite all my special gifts, all my privileged knowledge, I am still not smart enough to see- - not smart enough to know- - that... it's actually destined to be me... me that's going to break my daughter's heart.
9 yaşında küçük bir çocuğun kızımın kalbini kıracağını düşünmek ve sonra tüm yeteneğime ve imtiyazlı bilgilerime rağmen hala daha aslında bunun benim alnıma yazılı olduğunu görecek kadar zeki olmadığımı, bunu bilecek kadar zeki olmağımı keşfetmek.
I think you know exactly what's so special about you that the District Attorney keeps you around despite the fact that you have no law degree.
Savcının da sizin ne kadar özel olduğunuzu tam olarak bildiğini düşünüyorum hukuki bir ünvana sahip olmadığınız gerçeğine karşın sizi koruyor.
Um, I'd like to express my gratitude to District Attorney Devalos for his cooperation and his extraordinary courage in coming forward with the new evidence which exonerated my client, despite the fact that he was the lead prosecutor
Bölge Savcısına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. İşbirliği ve sıra dışı cesareti için. Müvekkilimi aklayan yeni kanıtla ortaya çıktı.
She has a mother who's been confined to the hospital for the last two years despite the fact that she can't see, can't hear, can't eat and can't even breathe on her own.
Son iki yıldır hastaneye hapsedilmiş bir anne. Umutsuz bir gerçekki o göremez, duyamaz, yiyemez. Kendi kendine nefes bile alamaz.
Despite the fact that you and I had already discussed it?
Üstelik seninle bunu konuşmuştuk.
Despite the fact that I'd already made it abundantly clear that it is not the policy of this office to harass citizens based on the possibility that they might commit illegal acts?
Üstelik kanunlara karşı gelmeleri ihtimali var diye vatandaşları taciz etmenin bu makamın politikası olmadığını sana açıkça anlatmama rağmen?
That despite the different upbringings, your genes have produced a child that's proven to be as violent as yourself.
Senin genlerinden gelen bir çocuğun kendiliğinden şiddet eğilimi taşıması bunu kanıtlıyor.
Despite the fact that I've watched my lovely wife do this job for the past 15 years, I'm new at this, and I'm gonna need your help.
Sevgili eşimin bu işi yapmasını geçen 15 yıl boyunca izlemiş olmama rağmen bu işte yeniyim. Ve yardımınıza ihtiyacım olacak.
I want you to know that despite our past grievances... Oh, Christ.
Şunu bilmeni istiyorum ki, geçmişteki anlaşmazlıklarımıza rağmen...
Because despite these conservative times, it's still all about sex, and it always will be. and it always will be. So I suggest that you take your business elsewhere.
Çünkü bu tutucu zamanlara rağmen her şey hala seksle ilgili ve hep de öyle olacak.
I want you to remember that, despite all your amazing powers, there was one man that beat you.
Tüm şaşılası güçlerine karşın, bir adamın seni yendiğini hatırlamanı istiyorum.
Despite your claim that miss Baker was with you at the time of the first incident, I yanked her in for a little dog-and-pony.
İlk olayda Bayan Baker'ın sizinle olduğu iddianıza karşın onu sohbete çağırdım.
Despite the fact that you signed up for Desert Storm?
- Çöl Fırtınası'na kaydolduğunuz gerçeğini göz ardı ederek mi?
'Despite this, the President issued assurances'that the US wants to avoid war at all costs.'
"Bu takviyeye rağmen, Başkan, Amerika'nın her ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınacağına dair garanti verdi."
'Despite the build up,'the President assured us that the US wants to avoid war at all costs'and his repeated...'
"Bu takviyeye rağmen, Başkan, Amerika'nın her ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınacağına dair garanti verdi." - Üzgünüm.
Despite all my efforts to try fit into your good stargating club, you can all rest assured, that as soon as I can safely part Daniel's company without killing the both of us, I will.
Sizin bu küçük yıldız geçidi kulübünüze girmeye çalışmak için tüm çabalarıma rağmen, ikimizi de öldürmeden Daniel'in yanından gidebileceğim an gideceğimden emin olun.
Yeah, yes, but despite their strong reservations that it was not ready to be tested under battle conditions.
Evet, ama güçlü reservlerine rağmen savaş durumlarında test edilmeye hazır değilmiş.
211 men of the USS Topeka are still unaccounted for, despite the government cover-up that they lost the sub.
Hükûmetin örtbasına rağmen Rus Topeka'sının 211 adamının, denizaltıyı nasıl kaybettikleri belirlenemedi.
Despite everything you've said, we're brothers, and we have a bond that's deeper and more meaningful than any...
Söylediğin onca şeye rağmen, biz kardeşiz, ve aramızdaki derin bir bağ var ve herbirşey ondan daha anlamlı...
I find it a little ironic that despite your warnings about her nesting instincts you haven't missed a single one of her meals.
Onun yuva kurma içgüdüleri hakkındaki tüm uyarılarına rağmen masaya getirdiği tek bir öğünü bile kaçırmaman biraz ironik.
" We always lied to them, we always told that them you`re going to find your parents again, but despite what we said they didn`t believe us.
"Onlara hep yalan söyledik." "Ailelerinize tekrar kavuşacaksınız" diye konuşup durduk... " "... ama ne dersek diyelim, bize inanmadılar. "
When he did this, in spite of the fact that these walls were very thick, you could hear a great scream from within, despite the thick walls.
"Toz içeri dökülür dökülmez, insanlar çığlık atmaya başladılar..." "... ve bu çığlıkları o kalın duvarlara rağmen dışarıdan duymak mümkündü. "
But despite the graininess, can you see anything that resembles a Boeing 757?
Ama bozulmaya rağmen, Boeing 757'ye benzer bir şey görebiliyor musunuz?
Despite the fact that the fires in Building 7 were so small that the sprinkler system should have extinguished them, at about 5 : 30 in the evening, the building suddenly crumbled into a pile of rubble.
7 numaralı binada yangın söndürme sisteminin rahatlıkla söndürebileceği kadar küçük bir yangın olmasına rağmen akşam saat 5 : 30 gibi birden bire bina parçalanarak bir enkaz yığını haline geldi.
And despite the fact that I do a lot of foolish things, cause you realize that down deep, I'm not evil or anything, you know, just sort of floundering around, just ridiculous, maybe.
Evet, bir sürü aptalca şey yapsam da... Anlamışsındır zaten, derine inince hiç de kötü filan değilim. Debelenip duruyorum işte.
Despite daily temperatures that may vary by more than thirty degrees, fine wool keeps the vicunas warm.
Marlin, balıkçılık sporu yapanlar arasında en sevilen balıktır ve bazı türleri, yüzde 90 oranında azalmıştır.
Despite their extensive body armor, tortoises are vulnerable to skin parasites which they are unable to remove themselves so that they've developed a remarkable relationship with finches
Kaplumbağalar, büyük vücut zırhlarına rağmen kendi başlarına uzaklaştıramadıkları parazitlere karşı savunmasızlardır,.. ... bu yüzden ispinozlarla kayda değer bir dostluk geliştirmişlerdir.
When we run away from Sudan, despite me being 13, I was taller than the others so I had to be select out, that please,
Sudan'dan kaçtığımızda 13 yaşında olmama rağmen diğerlerinden uzundum bu yüzden beni seçtiler...
I sensed that despite my efforts something could happen to him... at any time.
Tüm çabalarıma rağmen, ona bir şey olacakmış gibi hissediyordum her zaman.
Despite that, I wanna offer a deal.
- Biraz.
And despite the weight that's holding you to the ground when that wind comes, it picks you up light as a leaf and it takes you where it wants.
Ve, sizi yere bağlayan ağırlığınıza rağmen o rüzgar estiğinde, bir yaprak kadar hafiflersiniz ve sizi istediği yere alıp götürür.
Seeing what's happened to him since well, despite the bravado that only appears to be confidence I have come to feel with great heart-sickness that there were three deaths on the gallows that night.
Ona neler olduğunu görmek sakin görünmek için yapılan gereksiz cesarete rağmen büyük bir kalp yarası yaşadım o gece, orada üç kişi öldü.
Despite the fact that your grandmother might have used it as a term of endearment for you it's still a racial slur.
Büyükannenin o lafı sana sevgi ifadesi olarak kullanmış olduğu gerçeğine rağmen hâlâ daha ırksal bir aşağılama.
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16