Disciplined traduction Turc
513 traduction parallèle
Well, what they need is the self-respect of belonging to a properly disciplined group.
İhtiyaç duydukları şey, disiplinli bir gruba... ait olmanın getirdiği kendine saygı.
You have a good mind, a pretty face, a disciplined body doing what you tell it everything it takes to make a lovely woman, except the one essential.
İyi bir zekan, güzel bir yüzün, disiplinli bir vücudun var güzel bir kadında olması gereken tüm vasıflar, bir tek vasıf hariç.
Ann, you're so attractive that I take it for granted that other men... less disciplined, will always take liberties with you.
Ann, o kadar güzelsin ki daha az disiplinli bir başka erkek olsaydı senden faydalanırdı.
I needn't tell most of you that a regiment is more than just 600 disciplined soldiers.
Bir alayın 600 disiplinli adamdan daha fazlası olduğunu söylememe gerek yok.
One more word from you, and I'll be forced to have you disciplined.
Tek kelime daha edersen, seni disipline etmek zorunda kalırım.
We've got to work together and be disciplined.
Dayanışmamız ve disiplinli olmamız lazım.
They're disciplined troopers.
Disiplinli askerlerdir.
Obviously they're not disciplined to be out in public.
Açıkçası, onlar toplum içinde olmak için disiplinsizler.
The disciplined army never loses a moment nor wastes a motion.
Bu disiplinli ordu bir anı bile boşa geçirmez, tek bir ayrıntıyı unutmaz.
Of course, Zampano, she isn't Rosa, but she's of good nature and disciplined, just a little bit strange, but if she gets food every day, she'll get better.
Tabii ki, Zampano, o Rosa gibi değil. Zavallının biri ama iyi bir insan ve itaatkar. Karnının tok olması yeter ona.
You have a pretty face, a fine, disciplined body that does what you tell it.
Güzel bir yüzün, ne söylersen yapan formda bir vücudun var.
- Don't be afraid, I'm quite disciplined.
- Korkmanıza gerek yok. Kendime hakim olabilirim.
Mr. Biegler is the least disciplined and the most completely out-of-order attorney I've ever seen.
Bay Biegler, şimdiye dek gördüğüm... en disiplinsiz ve en uyumsuz avukat.
He wishes Judea made into a more obedient and disciplined province.
İtaatkar ve disiplinli bir Yahudiye istiyor.
You're a fine, disciplined body of men.
Sizler iyi ve disiplinli adamlarsınız.
Religion hasn't made him tense and disciplined.
Din onu gergin ve disiplinli yapmamış.
- A nun is a disciplined person.
- Bir rahibe disiplinlidir.
Disciplined... learning to play the piano.
Disiplinli... piyano çalmaları için.
You will perhaps remember that when you have been properly disciplined.
Uygun bir biçimde cezalandırıldığınızda bu dediklerimi belki hatırlarsınız.
We'll see how disciplined they are.
Ne kadar disiplinli olduklarını göreceğiz.
And it has rigorously to be disciplined in the name of civilization and according to the law.
Ve uygarlaşma adı altında özenle disiplin altına alınacak... - Tabii kanunlara uygun olarak.
Your command is well-disciplined
Komutan gayet disiplinli.
- "Disciplined"?
- "Disipline etme"?
Obviously, if the Russians struck, we'd need disciplined troops in the metropolitan areas to keep order and prevent complete breakdown.
Açıkça ifade etmek gerekirse, Ruslar saldırdığı takdirde... tam bir çöküşü önlemek ve düzeni sağlamak için büyükşehirlerde düzenli birliklere ihtiyaç duyarız.
"The Zulus, in overwhelming numbers, launched a highly disciplined attack on the slopes of the mountain ISANDHLWANA, and in spite of gallant resistance..."
"Çok sayıda Zulu düzenli bir şekilde ISANDHLWANA dağı eteklerine saldırmış ve tüm çabalara rağmen..."
Just south of Cheyenne stood Fort Russell, famous throughout the West as a bastion of military strength and the home of the rugged, disciplined, frontier soldier.
Cheyenne'nin güneyinde, askeri gücün bir tabyası olarak tüm batı boyunca meşhur olmuş sağlam, disiplinli, hudut askerlerinin yuvası olan sadece Russell kalesi bulunuyordu.
Well, it... it's got to be organized, disciplined, to be of any use.
Ama her şey, herkesin yararı için organize ve disipline edilmiş olacak.
We need a man who's disciplined.
Disiplinli bir adama ihtiyacımız var!
That his evil side, if you will, properly controlled and disciplined, is vital to his strength.
Kötü tarafı, kontrol altında tutulduğu takdirde, gücünün kaynağı.
Brilliant, disciplined, dedicated. And top of his class.
O parlak bir öğrenci, Disiplinli, sevgi dolu ve okul birincisi.
And his dog soldiers are the best disciplined I've ever seen.
Ve onun savaşçıları şimdiye kadar gördüklerimin en iyisiydi.
He's the most ill-mannered, ill-disciplined officer... it's ever been my displeasure to meet.
Tanıdığım en küstah ve disiplinsiz subay.
His mind is remarkably disciplined.
Aklı ciddi bir şekilde disiplinli.
No weaknesses, perfectly disciplined. No vices, no fears, no faults. Just a sense of purpose.
Zayıflık, korku, hata yok, sadece bir amaca yönelmiş olma duygusu.
You're too inflexible, too disciplined.
Hiç esnek değilsin ve aşırı disiplinlisin.
A well-disciplined army was important to people like us.
İyi disipline edilmiş bir ordu bizim gibi insanlar için çok önemliydi.
Our surrender should be orderly and disciplined.
Baylar, sizlere güveniyorum. Düzenli ve disiplinli bir şekilde teslim olacağız.
In my opinion, he should be severely disciplined.
Bence onu hemen disipline etmek gerekiyor.
Development of the mind can be achieved only when the body has been disciplined.
Zihnin gelişmesi ancak beden terbiye edilirse mümkündür.
They're disciplined.
Onlar mazbuttur.
A servant without respect, is like a unbroken horse, it must be disciplined.
Saygısız bir hizmetli vahşi bir at gibidir, terbiye edilmelidir.
Do you consider yourself a disciplined guy?
İş konusunda disiplinli misinizdir?
And then I saw a row of people with carbines and a row of dogs - very disciplined dogs.
Ardından karabinalı bir sıra insan gördüm. Bir dizi de köpek. Çok disiplinliydiler.
And irrespective of whatever action you choose to take... he is going to be severely disciplined... right here, at Haynes Military Academy.
Ve sizin seçeceğiniz yola bakmaksızın, o şiddetle cezalandırılacaktır, tam burada, Haynes Askeri Akademisi'nde.
At the close of the Seven Years'War the army renowned for its disciplined valour, was officered by native Prussians.
Yedi Yıl Savaşlarının sonlarında... sıkı disipliniyle meşhur ordu, doğma büyüme Prusyalıların yönetimindeydi.
Your men are well disciplined, Lieutenant, congratulations.
Adamlarınız oldukça disiplinli, Teğmen, kutlarım.
Ma is a disciplined man
Ma disiplinli biridir!
Gregory, your shells are not as disciplined as Daslow's ones.
Gregory, sizin mermi kovanları Daslow'unkiler kadar uslu değilmiş.
And we were frugal, good, disciplined and dignified.
Ve sadeydik, iyidik, itaatkar ve ağırbaşlıydık!
It was a strict, disciplined life.
Katı ve disiplinli bir yerdi.
My companies are the best-trained the best-disciplined soldiers on this base.
Bölüğüm en iyi eğitilmiş bu bazın en disiplinli askerlerinin bölüğüdür.