Disregard traduction Turc
749 traduction parallèle
Disregard the downed lines!
Alevi söndürmek şu an için imkansız! Kopan hatları önemsemeyin!
Okay, let's just forget everything that we've agreed to disregard... and start over from scratch, and reorganize our thoughts.
Madem buradayız hiçbir şey olmamış gibi davranma anlaşmamızı unutup en baştan durumu özetleyelim.
Such blatant disregard for money.
Parayı böylece hiçe saymak...
In the third place, no safari native could be induced to disregard the juju.
Üçüncü yolda jujuyu kimse göz ardı etmemeli.
- Why pay a doctor, then disregard him?
- Madem dinlemeyeceksiniz neden doktora para ödeyesiniz ki?
Disregard the guy's insinuations.
Hakaretini unut.
The jury will disregard them.
Jüri bu konuşmayı dikkate almayacaktır.
And, would have been if Mr. Darcy hadn't chosen to disregard his father's will.
Eğer Bay Darcy... babasının vasiyetine karşı gelmeseydi.
Disregard a will?
Vasiyete karşı gelmek mi?
Your selfish disregard of other people's feelings made me dislike you from the first!
Başkalarının duygularını bencilce hiçe saymanız... sizden nefret etmeme yetti!
And if the jury believe that any witness has willfully sworn falsely... to any material fact, thejury is at liberty to discard... and disregard the testimony of such witness.
Eğer jüri, herhangi bir tanığın herhangi bir maddi fiili kasten yalan bir şekilde ifade ettiğine inanıyorsa o tanığı ve ifadesini dikkate almamakta serbesttir.
And if on account ofhis or her moral turpitude or other criminal acts... if any, thejury regard him or her as untrustworthy ofbelief.'... they are at liberty to disregard and reject the whole of such testimony... although a part ofhis other testimony... may be corroborated by other evidence in the case.
Eğer jüri, tanığın ahlâksızlık veya diğer cezai eylemleri nedeniyle... Şimdi jüri bölümünde oturma sırası bende. ... güvenilmez biri olduğuna kanaat getirirse kişinin ifadesinin tamamını veya bu davadaki diğer kanıtlarla desteklenmiş olması muhtemel bölümlerini dahi hiçe sayıp reddetmek özgürlüğüne sahiptir.
You disregard his sacrifice.
Onun fedakarlığına kayıtsız kaldınız.
Yes, sir. Well, I think we can disregard that.
Sanırım bunu gözardı edebiliriz.
Tell him to disregard all previous instructions.
Önceki talimatları dikkate almamasını söyle.
Disregard all previous instructions.
" Önceki talimatları dikkate alma.
Disregard all previous instructions. Over.
Önceki talimatları dikkate alma.Tamam.
"Despite intense pain, shock and loss of blood, with complete disregard of his personal safety, Captain Derry crawled back to his bombsight, guided his formation on a perfect run over the objective and released his bombs with great accuracy."
"Yüzbaşı Derry, şiddetli ağrı, şok ve kan kaybına rağmen kişisel güvenliğini hiçe sayarak bombardıman vizörüne sürünerek geri dönmüş hedef üzerinde filosuna mükemmel şekilde yol göstermiş ve tam bir isabetle bombaları bırakmıştır."
Elementary, my dear fellow, one of the first principles in solving crime is never to disregard anything no matter how trivial.
Basit, sevgili dostum, cinayeti çözmenin önde gelen ilkelerinden biri ne denli önemsiz de olsa asla hiçbir şeyi gözardı etmemektir.
The jury will disregard the statements of both Sir Joseph and Mr. Keane and all they've just heard.
Ve nerede olduklarını hatırlamalarını istiyorum. Jüri son duyduklarını dikkate almayacak.
I'm relieved to hear that he mentioned me - he's apt to disregard minor details.
- Elbette. Bana bahsetmesi içime su serpti. Küçük detayları çok önemsemez.
Jury, disregard reply.
Jüri, dikkate almayın.
- Jury disregard reference.
- Jüri bu imayı saymasın.
Dr. Sanderson, please disregard what I said this afternoon.
Dr. Sanderson, bugün söylediklerimi lütfen unutun.
M. Lewis is not going to leave the case. Of course not, but I don't think we should disregard Mr. Barrett's offer.
Tabii ki de, ama Bay Barrett'in teklifini de görmezden gelemeyiz.
Sustained. The jurors are instructed to disregard the counsel's statement.
Jüri üyeleri savunma makamının ifadesini dikkate almayacak.
But you only have eyes for Yukiko and disregard me altogether
Ama gözlerin Yukiko'dan başkasını görmüyor. Beni umursamıyorsun.
Now, there's got to be a stop to your complete disregard of the taxpayers money.
Vergi ödeyenlerin paralarına karşı duyarsızlığın bir son bulmalı.
But I really couldn't disregard your feelings.
Fakat hislerinizi görmezden gelemezdim gerçekten.
Should one then go on being enemies and disregard these mutual interests?
O zaman bu ortak çıkarlar gözardı mı edilmelidir?
Let's just go back... to our mutual disregard of each other, hmm?
Ortaklaşa birbirimizi tanımamazlıktan gelelim.
So you took it upon yourself to disregard my request.
O zaman kendi kafaniza göre talebimi geri çevirdiniz.
I choose to disregard nature.
Doğayla ilgilenmiyorum.
Disregard if Mr. Flagstad is in town.
Bayan Flagstad şehirdeyse boş verin.
I ask the counsel's last remark be stricken and the jury instructed to disregard it.
Avukatın son sözlerinin çıkarılmasını ve jürinin bu sözleri dikkate almaması konusunda uyarılmasını talep ediyorum.
The question and answer will be stricken and the jury will disregard both the question and the answer.
Soru ve cevabı kayıtlardan çıkarılsın. Jüri de hem soruyu hem de cevabını göz ardı etsin.
How can a jury disregard what it has already heard?
Jüri üyeleri duydukları bir şeyi nasıl göz ardı eder ki?
The jury will disregard the remark made by the attorney for the defence.
Jüri, savunma makamının sözlerini göz ardı etsin.
The witness'answer will be stricken and the jury will disregard the answer.
Tanığın cevabı kayıtlardan çıkarılsın, jüri de bu cevabı göz ardı etsin.
"For gallantry, risk of life, upon his own decision and with total disregard for his own life Lieutenant Fowler, acting in the highest tradition of the service displayed courage."
"Teğmen Fowler kahramanca davranıp, tehlikeye göğüs gerip kendi kararıyla ve hayatını hiçe sayarak şerefli bir asker davranarak büyük bir cesaret sergilemiştir."
If you disregard orders I'm against it
Eğer emir göz ardı edilirse ben buna karşı değilim.
The jury is directed to disregard the remarks of counsel.
Jüriye bu yorumu göz önüne almamasını öneriyoruz.
What you're asking this court to believe is that, with freedom before you, you deliberately turned your back on it, and by an incredible ride and a noble disregard for your own life, you saved that patrol from annihilation.
Şimdi anlattıklarına bakarsak, Rutledge. Mahkemenin neye inanmasını istersin, önce kaçmak istediğine mi,.. ... sonra bilerek isteyerek o kadar yolu katedip,..
I saw your sign, unfortunately I had to disregard it.
Tavırlarınızı gördüm fakat maalesef bunu görmezden gelmek zorundayım.
- Disregard.
- Aldırmayın.
With your disregard for human life, you must be working for the East.
İnsan hayatına boş vermeniz Doğuya çalışmanız demek.
It might be... If you disregard me the Russian government will remember.
Olabilir... beni önemsemez, saygısızlık edersen Rus hükümeti hatırlar.
" Disregard this letter.
" Bu mektubu boş ver.
In disregard of his status, he ran a school for academics and fencing in Edo
Statüsünü aldırmayarak, akademik kıyafetler içinde Edo'da eskrim okulu işlettiğini.
After that, their orders are to disregard any verbal command.
Sonrası için komutları emirleri kâle almamak olacaktır.
With that not disregard the ants,... the laurels, cockatoo, iguanas and kangaroos.
Bunu sakın bir ima olarak almayın. Yada İspanyol antikalığı gibi düşünmeyin. Bunlarla hiç bir ilgisi yok.