Distance traduction Turc
8,055 traduction parallèle
I'm happy to take the time, just keep your distance.
Zaman ayırmaktan mutluluk duyarım. Mesafeni koru yeter.
The more you try to distance him from me, the closer I shall get to him.
Ama siz onu benden uzaklaştırmaya çalıştıkça ben de onu kendime daha yakın tutacağım.
Right in the Big Dipper, and from those two pointer stars, five times the distance.
- Büyük Ayı'yı bulunca o iki yıldızın arasındaki mesafenin beş katı uzağında.
And no amount of distance will allow us to escape what we are.
Ve hiçbir mesafe kendimizden kaçmamıza izin vermeyecek.
Thanks for traveling such a distance.
Gelebilmenize çok memnun oldum.
Oh god that's some distance... its far!
Tanrım, mesafeye bak. Uzak!
- I think they're meant to see from a distance.
- Bence uzaktan görülmek istediler.
Keep a safe distance.
Çok yaklaşma da bir şey olmasın.
My dad said. A man and a woman should keep a distance.
Erkekle kadın mesafesini korumalıymış, babam söylemişti.
Frankly, I don't think she's done enough to distance herself from this misogynistic lunacy.
Açıkçası bu gerici delilerle arasına yeterince mesafe koymadığı için kınıyorum onu.
♪ Boy : [In distance] It's going down.
Mahvolacak.
We'll do long-distance and we'll visit each other, like my freshman year.
Uzun mesafeli ilişki yaşayacağız. 1. sınıftaki gibi birbirimizi ziyaret edeceğiz.
We can totally do this long-distance thing for a year.
Bir yıllığına uzun mesafeli yürütebiliriz.
We were both determined to leave the castle and the trial far behind us, hopeful the distance would overshadow the questions that remained unanswered.
İkimizde kaleyi ve mahkemeyi ardımızda bırakmaya karar verdik. Mesafenin cevapsız kalan soruları gölgede bırakacağını umut ediyorduk.
A long-distance girlfriend.
Uzak mesafe ilişkisi.
I can estimate distance like a tachymeter.
Takometre gibi mesafe tahmini yapabilirim ben.
I'm gonna need you to keep your distance from Kat, okay?
Kat'le arandaki mesafeyi koruyacağım, tamam mı?
'D'for Distance
'D'uzaklık için.
A guy who thinks he can make it big alone will not go the distance
Bir insan tek başına ne kadar uzağa gidebilir mi?
I would subtly distance myself from him as you incrementally worked your way back into his life.
Sen onun hayatına adım adım girmeye çalışırken ben de sinsice arama mesafe koyarım.
But keep your distance and I am new with this thing, so it might just accidentally go off.
Ama mesafeni koru. Ve bu işte yeniyim kazara ateş alabilir.
It's surprising how easy it is to intercept the video of a "high security" state protected building even from a safe distance.
"Yüksek Güvenlikli" bir devlet binasının video görüntülerine sızmanın yeteri kadar uzaktan bile olsa, ne kadar kolay olduğunu bilsen, şaşardın.
[Telephone rings in distance]
[Telephone rings in distance]
Yeah, because I've seen people make the long-distance thing work.
Uzun mesafeli ilişkiyi yürütebilenlere şahit oldum da yani.
Luckily, it's a great distance, and it will take many years before they can reach us.
Şanslıyız ki, aramızda büyük mesafe var, ve bize ulaşmaları yıllarını alacak.
Said you were deadlier than Ray Allen at that distance.
O bölgelerde Ray Allen'dan bile daha tehlikeliymişsin.
They call it distance learning nowadays.
Açık öğretim diyorlar artık.
If we drop it into the funnel high enough and at a safe distance, detonate it, it'll dissipate the storm, or at least it'll kill all the sharks.
If biz yeterince yüksek huninin içine bırakın. Ve güvenli bir mesafede, patlatmak, O fırtınayı dağıtmak olacak,
I am not going to distance myself from the beautiful and natural process that is birth by tubes and drugs and fucking white lab coats.
Güzel ve doğal bir doğum yapmak yerine tüpler, uyuşturucular ve beyaz önlüklere kendimi itmeyeceğim.
Yes, take the advice of the invisible man, Theo, and keep your distance.
Evet, görünmez adamın tavsiyesini dinle, Theo. Mesafeni koru.
It's 3-to-1 that you go the distance.
Maçın sonuna kadar dayanma oranın 3'e 1.
'Does he keep his distance?
Mesafesini koruyor mu?
We do get on better from a distance, sir.
Uzaktan daha iyi anlaşıyoruz bayım.
~ Lights in the distance, heading this way.
- Uzakta ışık var, bu tarafa geliyorlar.
Keep your distance, man!
Uzak dur be adam!
It's a through-and-through gunshot, again from a distance.
Tepeden tırnağa silah atışı, bir mesafeden tekrar edilen.
I'm sure you'll manage to hit the target at that distance.
Hedefi o mesafeden vurabileceğine eminim.
From my early neorealism, capturing the body as form, to my more abstract work of the early 1960s, measuring the distance traveled by ejaculate.
Vücudu şekil olarak çektiğim başlangıçtaki yeni gerçekçiliğimden 1960'ların başındaki daha çok soyut sayılabilecek işim olan meninin seyahat uzaklığını ölçmeye.
♪ In the distance ♪ ooh ♪
# Uzakta #
We viewed the specimen at a distance of 53.5m 42 days ago, during which intervals we also jerked off 83 times.
42 gün önce numuneyi 53.5 metre mesafeden görüntülemiştik. Bu arada 83 defa otuz bir çektik.
[dog barking in distance] I'm so sorry I hurt you, carol.
Seni üzdüğüm için özür dilerim Carol.
That son of a bitch knows to keep his distance.
O orospu çocuğu mesafesini korumasını biliyor.
It's a chance for you to finally put some distance between you and that mother of yours.
Bu annenle arana mesafe koyabilmek için iyi bir şans.
You know, we haven't talked about this college, the distance.
Hiç üniversiteden bahsetmedik. Onca mesafe.
Time and distance, they afford a certain clarity.
Zaman ve mesafe insana net bir bakış açısı sağlıyor.
Long distance sucks. Yes.
Uzak mesafe olayı berbat.
I mean, George said, "we wouldn't be long distance forever."
George "Sonsuza kadar uzak mesafe ilişkisi yürütmeyeceğiz" dedi.
We wouldn't be doing long distance forever, What did you mean?
Gündüz "Sonsuza kadar uzak mesafe ilişkisi yürütmeyeceğiz" derken ne demek istemiştin?
This distance thing is bullshit.
Bu uzak mesafe olayı saçmalık.
[Dog barking in distance] Oh, you're welcome, dickhead.
Bir şey değil, sikkafalı.
And I'm being paid through the end of the week, so I thought I'd make some long-distance phone calls.
Ama hafta sonuna bana ödeme yapacaklar.