English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Distinguish

Distinguish traduction Turc

517 traduction parallèle
How do you distinguish a good angel from a bad angel?
Sen melekle şeytanı birbirinden nasıl ayırt edebilirsin?
Even by our most distinguish poet.
Hem de en seçkin şairimiz tarafından
And, above all, give us the wisdom to distinguish between them. "
"Ve hepsinden de önemlisi, bizlere onların ayrımını yapabilecek aklı eyle."
We used to distinguish clearly between right and wrong.
Doğru ve yanlış arasındaki farkı çok iyi bilirdik.
Can you distinguish his face in this light?
Bu ışıkta yüzünü ayırt edebiliyor musunuz?
O Lord, if it be thy will, let me distinguish myself.
Tanrım, izin ver de daha da ileri gideyim.
On the contrary, General... Iove is a state of confusion in which the victim cannot distinguish... between spiritual aspiration, carnal desire, and pride of ownership.
Tam aksine general, aşk öyle bir kargaşadır ki zavallı kurban, ruhi bunalım, hastalıklı bir tutku ve gururla bir sahiplenme arasında seçim yapamaz.
" Distinguish yourself in war
"Savaş alanında kendini göster"
No more can you distinguish of a man than of his outward show... which, God he knows, seldom or never... jumpeth with the heart.
Dış görünüşe bakıp aldanıyorsun oysa Tanrı bilir, insanların içi dışına hiç uymaz.
- You just can't distinguish between the trivial and the important, can you?
Sen önemsiz ile önemli olan arasındaki farkı göremiyorsun değil mi?
You can't distinguish colors, can you?
Renkleri ayırt edemiyorsun, değil mi?
You can't distinguish the finer points of honor.
Onurun iyi noktalarını ayırt edemezsin.
However, you state that you walked past a door, which is four inches of solid oak, you heard voices, and you are willing to swear that you could distinguish the voice of..... the prisoner, Leonard Vole.
Ama yine de mahkemeye 10 santim kalınlığında meşe ağacından yapılmış bir kapı önünden geçerken içeriden ses duyduğunuzu söyleyebiliyorsunuz. Ve bu sesi de açıkça ayırt edebildiğinizi söylüyorsunuz. Mahhum Leonard Vole'un sesini.
At that time, do you believe he was able to distinguish right from wrong?
O sırada doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor muydu sizce?
Doctor, you stated that the defendant might or might not have been able to distinguish right from wrong but it wouldn't have made a difference.
Sanığın doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor olmasının da... edemiyor olmasının da mümkün olduğunu... bunun bir şey fark ettirmeyeceğini söylediniz.
At the front even you can die. A gun doesn't distinguish the intelligent from the idiot.
Kurşun adres sormaz, akıllı aptal ayırmaz.
Have I a desire to distinguish myself as a scholar?
bir alim olmak için istekte bulunmadım.
I can just distinguish your outline vaguely, but i can just see you.
Ana çizgilerinizi zor da olsa fark edebiliyorum.
Long before I could distinguish your face... I knew it was you.
Daha yüzünü seçemediğim halde... sen olduğunu biliyordum.
So here you have... you have this strong, handsome, uniformed, bemedaled symbol of giant authority, and this insignificant librarian, and suddenly, in the eyes of god, there is precious little to distinguish us.
Ve işte burada güçlü, yakışıklı üniformalı ve madalyalı devasa bir otoritenin sembolü. Ve burada, önemsiz bir kütüphaneci. Bir anda.
One cannot distinguish the thought from the words that express it
"Hiç kimse düşünceyi, onu ifade eden sözcüklerden ayıramaz."
But surely one must distinguish between the individual landowner and God's church?
Ama muhakkak ki tanrının kilisesi ile özel mülk sahipleri arasındaki fark, ayırt edilmeli.
The law doesn't distinguish.
Kanun ayrıcalık tanımaz.
In other words, how to distinguish between reality and what I want it to be?
Bir başka deyişle, gerçeklikle olmak istediğimi nasıl ayırt ediyorsun?
And they rule nightmares and demons, among which we can distinguish Hungarian and Polish zombies...
Ve onlar kabuslara ve şeytanlara hükmederler, böylece biz Macar ya da Leh zombileri ayırdedebiliriz...
The music is so soft, so delicate that only those with keen perceptive hearing, will be able to distinguish this melodious charm of music
Bu müziğin sesi az ve duyarlı olduğu için algısaldır fakat müziğin ahenkli büyüsü yine de ayırt edilecektir.
I fear the Bey cannot distinguish between a French marquise and a French streetwalker.
- Bey'in bir Fransız Markizini diğerlerinden ayıramamasından korkuyorum. ve Fransız bir fahişeden
We must distinguish between attacks on individuals and bombings.
Kişilere yapılan saldırılar ile bombalamaları ayrı tutmamız lazım.
You can distinguish yourself a lot more here.
Kendini burada çok daha fazla yüceltebilirsiniz.
You better learn to distinguish rank.
Rütbeler arasındaki farkı adamakıllı öğren.
DEE-DEE, DA-DA, some people can't distinguish the difference.
Didi, dada. Bazı insanlar aradaki farkı algılayamazlar.
Let's say that if any of these men distinguish themselves... then we will give serious consideration to commuting their sentences.
Başarı gösteren olursa cezasında indirime gitmek için ciddi bir çalışma yapılacak.
Who's to say whether they really distinguish themselves or not?
Başarılı olup olmadıklarına kim karar verecek?
Besides, out here in the West it's difficult to distinguish the instinct for survival from the lust to acquire power.
Ayrıca, Batı'nın dışında hayatta kalmak için, gücü elinde tutma içgüdüsünü,... şehvetten ayırmak çok zordur.
They couldn't distinguish between fantasy and reality.
Hayalle gerçeği ayırt edemiyorlar.
I can distinguish plants by touch, but the colors have all- -
Bitkilere dokunarak ayırt edebilirim, ama renklerin hepsi...
Sometimes it's hard to distinguish between love and hate.
Bazen aşk ve nefreti birbirinden ayırt etmek zor olabilir.
I used to feel that we should distinguish between the German people and the Nazis.
Alman karşıtı bir taraf olduğu gibi Nazi karşıtı da bir taraf vardı.
But our great Lawgiver tells us that never will the human have the ape's divine faculty for being able to distinguish between evil and good.
Peygamberimiz ne diyor insanlar hiçbir zaman maymunların kutsal yeteneklerine erişip iyiyi ve kötüyü ayırtedemeyecekler.
In battle, Caesar wore a red robe to distinguish him from his men.
Savaşta, Sezar adamlarından ayrılmak için kırmızı pelerin giyermiş.
In our endeavors, it is sometimes vital to distinguish between, say, the ashes of a Macedonian cigarette and a Jamaican cigar.
Bazen Makedonya sigarası ile Jamaika purosu arasındaki farkı söyleyebilmek, hayati bir durum.
In some cases it's even been possible to distinguish the murderer's face at the very moment he committed the crime.
Bu tür deneyler Almanya'da, ABD'de ve son zamanlarda İtalya'da şaşırtıcı sonuçlar vermeye başladı.
Ever since then... my daughter has been deranged and can no longer distinguish between her child and those of others.
O zamandan beri kızımın aklî dengesi bozuldu ve artık kendi çocuğuyla diğerlerini karıştırır oldu.
You see, there is no place in the musketeers for any man... untill he has serve in a campaign or distinguish himself in the killing.
Hiç kimsenin herhangi bir sefere katılmadan veya savaşta parlamadan silahşör olamayacağını göreceksin.
So it is difficult to distinguish a human form or even to determine the nature of an object at all.
Bütün nesnelerin doğası tam olarak saptansa bile insan yapısını ayırt etmek çok zor.
Mr. Song, we... we will distinguish soon
Bay Song, yakında tası tarağı toplamış olacağız.
I distinguish a true gentleman. Tonight it went the bad business.
- Sanırım bu gece centilmenlik yapamadım.
"Make sure to distinguish... between the right -"
"belirtiler görüldüğü takdirde..."
And you say you can distinguish a friend from an enemy?
Dostu düşmandan ayırt edebiliyorsunuz yani?
Please tell me this... How one might distinguish the ordinary man from the superior one?
İnsan, üstün kişileri sıradan kişilerden nasıl ayırt edebilir?
For instance it enables him to distinguish from enormous distances, between objects of fractionally different sizes, Or between, different kinds of metal,... or between organic, and inert matter.
ayrıca organik ve sabit nesneleri ayırt edebiliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]