Do we have a deal traduction Turc
499 traduction parallèle
Do we have a deal?
Benim kim olduğum dahil...
Do we have a deal?
- İş yapabiliriz?
Do we have a deal?
Anlaştık mı?
Do we have a deal?
- Anlaştık mı?
- Do we have a deal or not?
- Bir anlaşmamız var mı yok mu?
- Do we have a deal?
Tamam mı?
Hey, do we have a deal or what?
Hey, anlaştık mı, sen onu söyle?
Do we have a deal?
Anlaşmamız var mı?
Do we have a deal?
Ne dersin?
so, do we have a deal?
Yani anlaştık mı?
Listen, do we have a deal?
Dinleyin, anlaştık mı?
So, McFarland, do we have a deal?
Ee McFarland, anlaştık mı?
So, do we have a deal?
Evet, anlaştık mı?
Now, do we have a deal?
Şimdi, anlaştık mı?
So, come on, do we have a deal?
Anlaştık mı?
Stone, do we have a deal?
Anlaştık mı?
Do we have a deal or not?
- Anlaştık mı, anlaşamadık mı?
So, do we have a deal?
Öyleyse anlaştık mı?
- Do we have a deal?
- Anlaştık mı?
- Do we have a deal or not?
- Anlaştık mı, anlaşmadık mı?
- We still playing hoops tomorrow night? - Do we have a deal?
- Yine de yarın basket oynuyor muyuz?
- So, General, do we have a deal?
Ee, General? Anlaştık mı?
- So, General, do we have a deal?
Ee, General? Anlaştık mı? İhtilâl olacağının farkındaydı.
Do we have a deal?
- Sanırım. Anlaştık mı?
Do we have a deal, or do I take my business elsewhere?
Anlaştık mı, yoksa işimi başka yerde mi halledeyim?
Do we have a deal? I don't think you get it, pal!
Sanırım anlaşmadık, dostum!
- So do we have a deal?
- Anlaştık mı?
Do we have a deal?
Şimdi anlaştık mı?
- Do we have a deal, Mr. Reagan?
Anlaştık mı Bay Reagan?
Do we have a deal?
Anlaşıyor muyuz?
- Do we have a deal?
Anlaştık mı?
So, do we have a deal?
Pekala, anlaştık mı?
Now, do we have a deal?
Şimdi, bir anlaşmaya vardık mı?
- So, do we have a deal?
- O zaman anlaştık mı?
So do we have a deal?
Peki anlaştık mı?
I don't understand what you just said, but do we have a deal?
Dediklerinizden bir şey anlamadım, ama anlaştık, değil mi?
So do we have a deal?
Anlaştık mı?
- Do we have a deal? - You take them anywhere near that vault, and I'll throw you in the brig for insubordination.
Onları kasanın yanına götürürsen isyandan dolayı seni hapse tıkarım.
- Rygel, do we have a deal?
- Rygel, anlaşma yaptık mı?
We have a great deal to do.
Bizim harika bir önerimiz var.
If you do that... we have a deal.
Eğer yaparsan... anlaşabiliriz.
Do we... have a deal?
Anlaştık mı?
Well, since we have a deal and you're not going anyplace, what do you care if I take care of my investment?
Anlaştığımıza ve bir yere gitmeyeceğinize göre yatırımımla ilgilenmem neden canınızı sıkıyor?
Wait until you see what we're doing... with the marina development. We're gonna clear five big ones on the first phase alone. I think I finessed Miller down at City Hall... so all we have to do to get past go... is be a little creative on our teamster deal.
marina developmentla ne yaptığımızı görene kadar bekle... yanlızca ilk aşamada beş tane büyüğü temizleyeceğiz sanıyorum ben City Hall'da ki Miller i halledeceğim onlarla anlaşabilmek için biraz yaratıcı olmabilı ve hepmizin harekete geçmeliyiz.
If you guys don't do it, we don't have a deal.
Eğer yapmazsanız anlaşma falan olmaz.
- Do we have a deal or not?
Anlaştık mı, anlaşmadık mı?
Jadzia, we have a great deal of planning to do.
Jadzia, gördüğün üzere planlanacak pek çok işimiz var.
- Do we have a deal or not?
Ama bunu iyi bir amaç için kullanabiliriz.
I don't know your husband... but I do have a great deal of insight into men. And we are mean, hurtful and despicable.
Kocanı tanımıyorum ama erkekler konusunda yeterince bilgim var.
I do believe we have ourselves a deal.
Anlaştığımıza inanıyorum.
Do we have ourselves a deal?
Anlaşma yaptık mı?