Do what you gotta do traduction Turc
1,025 traduction parallèle
Do what you gotta do.
Ne yapman gerekiyorsa onu yap.
You do what you gotta do.
Ne yapacaksan yap.
You gotta do what you gotta do.
Yapman gerekeni yapmalısın.
I just think you gotta do what you gotta do, you know.
Yapmak istediğim şeyi hemen o anda yaparım.
You gotta do what you gotta do and Danny's gotta understand it.
Sen yapman gerekeni yapmalısın Danny de anlayışlı olmalı.
Listen, I know you're gonna do what you gotta do, but thanks for listening.
Yapman gerekeni yapacağını biliyorum ama dinlediğin için teşekkürler.
You do what you gotta do, I do what I gotta do.
Sen yapman gerekeni yaptın bende öyle yapıyorum.
Do what you gotta do!
Ne yapacaksan yap!
Then do what you gotta do.
O zaman ne gerekiyorsa yap.
You gotta do with what you got
" Elinden geleni yaparsın,
Now, what do you gotta say about that?
Şimdi bu konuda ne söyleyeceksin?
Now, you keep all your killin'feelings for what we gotta do.
Onu öldürürsen ne yaparız ha?
You gotta remember to do exactly what I tell you.
Sana söylediklerimi sakın unutma.
What do you mean, you gotta get off?
Ne demek, inmen gerek?
What you gotta do with greasers is teach them who's boss... before they're born, as after.
Bu Meksikalılara patronun kim olduğunu göstermeli. Doğmadan önce de, sonra da.
These moths get caught in the turtle's throat and they cough, and I gotta smack them on the back of the shell and what do you think they get?
Güve kaplumbağanın boğazında kaldı. Öksürdü ve ben de onlarına kafasına vurdum. Onlara ne oldu bil bakalım?
You know what you gotta do so the wedding be real?
Düğünün gerçek olması için yapman gerekeni biliyor musun?
Here's what you gotta do.
Şimdi yapmanız gerekene gelelim.
We gotta talk about what you're gonna do for the Vegas show.
Vegas gösterisi için ne yapacağını konuşmak zorundayız.
But you gotta hold out, no matter what they do.
Ama sen dayanmalısın, ne yaparlarsa yapsınlar.
Mr tucker, I gotta tell you, I'm a little bit nervous about... about what I'm supposed to do.
Bay Trucker, Açıkçası ben biraz gerginim. Ben ne yapacağım?
- So what you gotta do is two things.
- Öyleyse iki şey yapman gerekli.
I know that sounds silly, but what you gotta do now is break up your routine.
Mesela şans için bir uğur taşımaya başlayabilirsin. Aptalca geliyor biliyorum ama alışkanlıklarını değiştirmelisin.
What do you gotta prove, anyway?
Her neyse, neyi kanıtlamaya çalışıyordun?
What good is your job if you gotta do your TV show from a hospital bed?
V programını hastane yatağından yapmak zorunda kalırsan, işin neye yarar?
What you gotta do is pep this up a little bit.
- Bunu biraz süslemen gerek. - Hayır.
What you gotta do is you gotta understand, Tiny.
Ne yapmak gerektiğini anlamak zorundasın, Tiny.
What you gotta do is tell her somethin'outrageous.
Yapman gereken şey ona sıra dışı bir şeyler söylemek.
Well, if you want to get a line on someone, that's what you gotta do.
Ama, birini tanımak istiyorsan yapman gereken tam da bu.
What do you mean, I gotta fight City Hall?
Çatışmak da ne demek oluyor?
What, do you think I gotta be a genius to know what you're going for?
Ne yani, yaptığını anlamak için dahi mi olmak lazım?
Yeah, that's all I gotta say. What else do you wanna hear?
Evet, tüm söyleyeceğim bu, başka ne duymak isterdin?
What do I gotta do, write it down for you?
Ne yapmam gerekiyor bi kağıda mı yazayım?
Listen Mae what you gotta do is forget about your father.
Bak Mae, bence en iyisi babanın yaptıklarını unutmak.
But for what you gotta do, it's good.
Ama yaptığın iş için iyi.
You know what you gotta do.
Ne yapman gerektiğini biliyorsun.
We gotta watch. What do you want with me?
Benden ne istiyorsunuz?
I tell you what you gotta do.
Şöyle yap.
What you gotta do is be a take-charge guy,
Yapman gereken idareyi ele alman, dostum.
Now, what you've gotta do is get out of here.
Senin buradan çıkman lazım.
And I say, "What the hell, you gotta do it."
Ve diyorum ki, "Siktir git, ne halin varsa gör."
You've gotta understand we're right behind you no matter what you do.
Ama şunu anlamalısınız. Ne yaparsanız yapın biz sizin arkanızdayız.
What you gotta do is beg for a little mercy.
Jack, yapman gereken şey biraz merhamet için yalvarmak.
You gotta do a single until I get there. A what? !
Ben gelene kadar yalnız çal.
You gotta do what's best for you.
Elinden gelenin en iyisini yapmalısın.
You gotta do what you normally do.
Her gün yaptığın şeyleri yapmalısın.
To win big you gotta do what?
Çok kazanmak için ne yapmalısın?
What you've gotta do, is fight and win.
Yapman gerekeni yapmalısın, dövüş ve kazan.
She turned me in! Do what you want with her. I gotta think about myself.
Owen beni ele verecek.Ona ne istiyorsan yap ben kendimi düşünmek zorundayım...
- pretty much every week my character punches people more then I do in real life well that's what Ryan does, he punches people apparently you gotta be able to fist fight at The O.C where're you goin
Sayılır. Her hafta. Oynadığım karakter, benim gerçek hayatta yaptığımdan daha çok insanları yumrukluyor.
Kids, you know what we gotta do.
Ah, evet fakat sen onlara daha büyüğünü gönderdin, buna iş dünyasında ne deniyor.