Do you know this man traduction Turc
448 traduction parallèle
Well, Brevet, do you know this man from the galleys?
Brevet, bu adamı kürek mahkûmluğundan hatırlıyor musun?
- Do you know this man?
- Bu adamı tanıyor musun?
- Do you know this man?
- Bu adamı tanıyor musunuz?
Do you know this man?
Bu adamı tanıyor musunuz?
Do you know this man?
bu adamı tanıyor musun?
Do you know this man, Sergeant?
Bu adamı tanıyor musun başçavuş?
He says, "Do you know this man?"
"Bu adamı tanıyor musun?" diyor.
Do you know this man, Jesus of Nazareth?
Bu adamı tanıyor musun? Nasıralı İsa.
Do you know this man?
Bu adamı tanıyormusunuz?
How do you know this man wasn't Krasnevin?
Bu adamın Krasnevin olmadığını nereden biliyorsunuz?
Do you know this man?
Bu adamı tanıyor musun?
- Do you know this man? - Yes.
- Bu adamı tanıyor musunuz?
Do you know this man?
Bu adamı tanıyormusun?
Do you know this man?
Tanıyor musun?
Do you know this man, sir?
- Bu adamı tanıyor musunuz, efendim?
Do you? Do you know this man?
Acaba bu adamı tanıyor musunuz?
Do you know this man?
Bu adamı tanıyor musunuz? Elbette.
Quark, how well do you know this man?
Quark, bu adamı ne kadar iyi tanıyorsun?
You know this man, do you?
Bu adamı tanıyorsun değil mi?
Say, do you know some other man who can do this test job for us?
Söyle, bu isi yapabilecek baska bir adam biliyor musun?
What do you know of this man?
Onunla ilgili ne biliyorsunuz?
Do you know this is the first time I've ever let a man get this close to me in all my life.
Biliyor musunuz hayatımda ilk kez bir erkeğin bana bu kadar yaklaşmasına izin verdim.
- Do you know this young man?
- Bu genç adamı tanıyor musunuz?
I'm interested, but I know this man better than you do.
İlgileniyorum, ama biliyorum ki bu adam senin yaptığının çok daha iyisini yapar.
Do you know? The man with the pipe came and got her this morning.
Pipolu adam gelip onu götürdü bu sabah.
Good morning Charles, I don't understand this, how do you know the man?
Günaydın Charles, bunu anlamıyorum bu adamı nasıl bilirsin?
What do you know about this young man you're marrying?
Onu akıl hastanesinde tanıdın.
Young man, do you know this of Catullus?
Genç adam, Catullus'tan şunu biliyor musun?
This man, do you know him?
Bu adam, onu tanıyor musun?
I know there's no reason in this whole world why you wouldn't like to step on something like me but do you think you could ever take to a man who dragged you from your home and done you the way I done you?
Benim gibi bir şeyi çiğneyip geçmemen için dünyada hiçbir neden olmadığını biliyorum ama seni evinden sürükleyip başına böyle işler açan bir adamı acaba hic sevebilir misin?
Do you know who this is, man?
Karşında kim var, biliyor musun, sen?
Do you know this man?
Sen bu adamı tanıyor musun?
You know what a man like you can do with this money? May be a good time to get behind the line of fire.
Bunlar fakir halkın dahası ülkesi için çarpışan kişilerin aslında onların bunlara ihtiyacı var.
Hey kid. Do you know where this man is going? Hey kid.
- Hey çocuk, çinlinin nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know who this man is?
- Bu adamın kim olduğunu biliyor musun?
Do you realize that no man on this earth will ever again know the joy that you... you will bring to me this night.
Bu gece bana getirdiğin mutluluğu bu dünyada hiçbir adamın yaşayamayacağının farkında mısın?
Do you know how old this man and this woman are?
Bu adamın ve kadının kaç yaşlarında olduklarını biliyor musunuz?
Do you know who this man is, Bundy?
Bu adam kim biliyor musun, Bundy?
Do you know this young man?
- Peki bu adamı tanıyor musunuz?
Do you know what this young man just did?
Bu adamın şimdi ne yaptığını biliyor musunuz?
he only care about himself... and in the end, he grew up to be a very lonely, unhappy, self centered, little man... and do you know how this made his parents feel?
Çünkü sadece kendisini önemsiyormuş.. ve en sonunda büyüdüğünde, mutsuz ve yalnız biri olmuş.. bencil küçük bir adam..
You bet. Where do I know this man from?
Ben bu adamı nereden tanıyorum?
Well, Herr Kessler, we'd like to know what you would do if the cleaning man handed you a green card filled in like this.
Pekala, Bay Kessler, bilmek istediğimiz şey şu,... eğer temizlik sorumlusu buna benzer şekilde doldurulmuş bir yeşil kartı size uzatsaydı ne yapardınız?
- Do you know what this man has done in the line?
- Bu adamın birim için yaptıklarını biliyor musun sen?
You know, we can't do this to the man.
Babama bunu yapamayız.
Do you know who this man is?
Bu adamı tanımıyor musun?
Do you know where this other man is now?
Diğer adam şimdi nerede biliyor musun?
Specifically, do you know the man in this picture?
Acaba bu resimdeki adamı tanıyor musunuz?
I don't know if you're serious about killing this man or not, but I do know this. It has nothing to do with our daughter.
Bir adamı öldürme konusunda ciddi misin bilmiyorum ama şunu biliyorum bunun kızımıza bir yararı olmayacak.
But I do know this. In your own way... you are an honorable man.
Ama şunu biliyorum ki kendine özgü de olsa onurlu bir adamsın.
Who do you have to know in this town?
Bu kasabada kimi tanıman lazım?