Do you love it traduction Turc
1,087 traduction parallèle
Do you love it or do you hate it?
Bunu sevdin mi yoksa nefret mi ettin?
- Do you love it?
- Beğendiniz mi?
"Most Slut Potential." Do you love it?
- Ne? "En Fazla Sürtük Potansiyeli." Bunu sevdin mi?
I do love it when you get cross.
Sinirlenmene bayılıyorum.
Do you know what time it is, love?
Saatin kaç olduğunun farkında mısın, hayatım?
Do you think it would love me?
Peki Amerika beni sever mi?
Boy, I love it when you get up before I do, and I got the bed all to myself.
Benden önce kalkmana o kadar seviniyorum ki. O zaman yatağın tümü benim oluyor.
It gives you something to do when you're making love to your wife.
Karınla seviştiğin zaman bir meşgalen olmuş oluyor.
Oh, God, it even has a barn. Do you wanna make love?
Tanrım, ahırı bile var.
I do love you, that's the truth. My mother tells me that's how it should be.
Seni seviyorum, bu doğru.
I do it because I love you.
Bunu yapıyorum çünkü seni seviyorum.
Anyway, look, I've been down this road a few times myself, and take it from a pro, there is one thing you always have to do before you tell a guy you love him. What's that?
Neyse, o yoldan ben de birkaç kez geçtim ve bir profesyonel olarak söylüyorum bir erkeğe aşkını itiraf etmeden önce mutlaka yapman gereken tek şey vardır.
It's hard for me to show it sometimes, but I do love you!
Seni çok seviyorum, Ama bazen bunu göstermek benim için zor!
If it's real love, you can't do it the first time.
Aşkın gerçekse ilkinde bunu yapamazsın.
Because when you do something that you love, no matter what it is you do it well.
Çünkü sevdiğin hangi işi yapıyorsan ne olursa olsun, o işi iyi yaparsın.
Do you understand? Do you know it's possible... to love two men at once?
Aynı anda iki insana aşık olunabileceğini anlar mısınız bilmiyorum.
Do you know it's possible to love two men at one?
... mümkün mü bilmiyorum.
It's called making love I once watched you do it
Buna beraber olmak deniyor. Bir keresinde seni izlemiştim.
It's because you don't love her like I do.
Onu benim gibi sevmiyorsun da ondan.
Fighting fires is what I do and it is what I love, and you know that!
Yangınla savaşmak benim mesleğim ve bundan zevk alıyorum, sen de biliyorsun!
it's just that we couldn't seem to... do you still love her?
Ben sadece merak etmiştim, hepsi bu. Onu hala seviyor musun?
When you live in a place and you love it like you do, you don't want nothing bad to happen.
Eğer bir yerde yaşıyor ve orayı seviyorsanız kötü bir şey olmasını istemezsiniz.
I love it when you do.
Seni o kadar çok seviyorum.
I love it when you do that.
Bunu yaptığın zaman çok hoşuma gidiyor.
- What do you love about it?
- Nesini seviyorsunuz?
If you truly love your Danceny as much as I believe you do then it would be a crime to marry anyone else.
Eğer gerçekten benim inandığım kadar... Danceny'yi seviyorsan o zaman başkasıyla evlenmen bir suç olur.
- You love every minute of it. I do not.
Hiç de değil.Düğünlerden nefret ederim
- Will you do it? - I'd love to do it.
Çok isterdim.
A letter of love composed in my mind to you... a lady so kind. My soul next to the paper I sit. All I have to do is copy it.
Yüzlerce kez tekrar tekrar yazdığım bu aşk mektubunun yanına koyduğum ruhumu, döküverdim sadece bu satırlara.
Is it true? Do you love me?
Beni gerçekten seviyor musun?
Yeah, but I don't love it the way you do.
Evet, ama ben senin kadar sevmiyorum.
- Do you wanna give that to me? - I'd love to give it to you.
Onu bana vermek ister misin?
It's because we have clothes on you can always make those little adjustments, which people love to do.
Kıyafetler üzerimizdeyken devamlı şu küçük düzeltmeleri yapabiliriz, ki insanlar bunu yapmayı seviyor.
God is your father, and although I do not understand because it makes you want to, walk, because you love deeply.
Seni yaratan Tanrı bunu yapıyor çünkü seni seviyor Camino. İçten seviyor.
Once you feel that feeling, that perfect feeling, you want it to last forever, but since love comes with no guarantee, you do what you can do, and the only thing you can do is get married.
Ama askin garantisi olmadigindan, ancak yapabileceginizi yaparsiniz ve yapabileceginiz tek sey evlenmektir.
The secret is that when you cook it... you do it with much love.
Sırrı, pişirirken içine... aşk koymalısınız.
You don't know what it's like to have the woman you love off with someone, and you can't do a goddamn thing about it!
Bunu asla bilemezsin. Sevdiğin kadının başka biriyle giderken hiç bir şey yapamamanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin!
Dad, I love you but I can't do it. What? I need a drink!
Baba, seni seviyorum ama bunu yapamam.
And I love it when you do those jokes about, "Things that make you go'hmmm."'
Bir de o esprilerine bayılıyorum : "Kafanızı kurcalayan şeyler."
I'm sorry I had to do that, son, but damn it, I love you!
Bunu yapmak zorunda kaldığım için özür dilerim oğlum. Ama lanet olsun ki seni seviyorum!
Maria, how do I tell you that I love you and make you believe it?
Seni sevdiğimi biliyorsun.
I love it when you do that.
Bunu yapmana bayılıyorum.
How do you know it's love if you've never been in love before?
Daha önce hiç aşık olmadıysan, bunun aşk olduğunu nereden biliyorsun?
It's nothin'. I tell you, what I love is what you do, literature.
Önemli bir iş değil, sizin işiniz hoşuma gidiyor.
Why do you bother to call it love anymore?
Neden ona aşk demeye zahmet ediyorsunuz artık?
Do you know what it's like when telepaths make love, commander?
Telepatların sevişmesinin nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuz, Yarbay?
find something you love, then do it the best you can.
sevdiğin bir şey bul, ve elinden geleni yap.
Listen... there's nothing harder than knowing that the person you love is unhappy. And I know how important it is to do something about it.
Dinle, sevdiğin insanın mutsuz olduğunu bilmekten daha kötü bir şey yoktur, bununla ilgili bir şeyler yapmanın ne kadar önemli olduğunu da biliyorum.
I want to love you the way I do now for the rest of my life but if we leave we lose it.
Hayatımın geri kalan kısmında da seni sevmek istiyorum ama eğer birlikte gidersek onu yitiririz.
Or do you think it's wanton of us to love the bastard tulip or the Turk's-head lily?
Ya da laleyi ve Türklerin lilyumunu sevmek çılgınlık ve ahlaksızlık mı?
Do I gather that you love poetry and think that if you talk about it... to a young man like Dick Hawk-Monitor, he'll be pleased?
Bundan şiiri sevdiğini ve Dick Hawk-Monitor gibi genç bir adama... ondan konuşursan memnun olacağını düşündüğünü mü anlamalıyım?
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you speak english 171
do you know me 118
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you speak english 171
do you know me 118
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360