English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Do you see him

Do you see him traduction Turc

1,107 traduction parallèle
- Do you see him out there yet?
- Hala onu göremiyor muyuz?
Do you see him anywhere?
Onu görebiliyor musun?
Do you see him?
Ama onu görüyorsun değil mi?
- Where do you see him?
- Onu nerede gördün?
- Do you see him?
- Görüyor musun?
Then why do you see him?
Neden görüşüyorsun?
- Catalina, do you see him?
- Catalina. Görüyor musun onu?
The white one, do you see him over there?
Beyaz olanı, orada gördün mü?
- Do you see him?
- Onu görüyor musun?
Do you see him?
Onu görüyor musunuz?
Do you see him?
Şunu gördün mü?
Do you see him often?
- Onu sık görüyor musunuz?
Do you see him?
Onu görüyor musun?
- Do you see him too?
- Sen de gördün mü onu?
I want to see him come out as much as you do but if we don't leave now, we'll never get back.
Onun geldiğini görmeyi senin kadar çok istiyorum ama şimdi gitmezsek asla geri dönemeyiz.
Do you see him?
Görüyor musun?
Why do you want to see him?
Neden onu görmek istiyorsun?
- Do you know why he went to see him?
- Onu neden görmeye gittiğini biliyor musunuz?
If you do that, they'll see him on every street corner, they look for him on every house.
Eğer bunu yaparsan, her köşede onu görürler, her evde onu görürler.
You know as well as I do that no court would deny me the right to see him.
Hiçbir mahkemenin, onu görme hakkımı alamayacağını sen de biliyorsun.
Do you think I wanna leave someone I love like a son, knowing we'll never see him again?
Sence ben, oğlum gibi sevdiğim birini, onu bir daha göremeyeceğimizi bile bile kaybetmek mi istiyorum?
And how do you get tickets to see him?
Ve onu görmek için biletler kimde var?
Do not let him see you crying too much.
Sizi böyle ağlarken görmemeli..
I'II do the next punter for you. See him?
Sıradaki müsteriye senin için çıkacağım Gördün mü?
Now listen, son, if you ever get the money... and you do want him to have a nice headstone... you just let me know, and I'll see to it personally... that a real nice one is placed on the grave.
Dinle evlat, eğer para bulur da... güzel bir mezar taşı yaptırmak istersen... bana haber ver. Bununla özel olarak ilgilenirim.
And if you take the kid, then it's to see football, you have a good time, him too, you take him for a walk you go to the cakeshop, I have to do the hard stuff,
Eğer çocuğu sen götürürsen de maç izlemeye götürüyorsun o da sen de iyi vakit geçiriyorsunuz, onu yürüyüşe çıkarıyorsun pastaneye gidiyorsunuz, işin zor kısmı bana kalıyor...
Why do you still see him?
Niye hâlâ onunla görüşüyorsun?
- Do you want to see him?
- Görmek ister misiniz?
Do you want to see him before you die?
Ölmeden önce onu görmek ister misin?
Some things you can't do. You can't see a murder, then come home, fuck your friend, who loves you, leave him, then go home, and wake up and have breakfast with a psychopath.
Bir cinayeti izledikten sonra eve gidip seni seven sevgilinle sevişip sonra da gidip ertesi sabah bir piskopatla kahvaltı edemezsin.
- when you see him. Could you do that?
- Onu gördüğün zaman bunu yapabilir misin?
- Do you ever see him outside...?
- Onu hiç dışarıda görüyor musun?
How do you expect him to talk if he can't even see the bastard's face?
O herifin yüzünü göremezse, hakkında konuşmasını nasıl beklersiniz?
I mean, do you ever see him?
Yani onu hiç görüyor musun?
Now, do you know what you're going to say to Dick when you see him?
Dick'i gördüğünde ne söyleyeceğini biliyor musun?
You see him or we do.
Psikiyatristle ya sen görüşürsün ya da biz.
Keep this and give us a call at this number in case you do see him.
Bu sizde kalsın. Eğer onu görürseniz hemen arayın.
Look, I've got two tickets for rock head at the rainbow. It'll do you good to go and see him.
Bak, Rainbow'da Rock Head için iki biletim var.
Do you think he'd mind if I went up to see him before dinner?
Yemekten önce kendisiyle konuşmaya çıksam rahatsız olur mu?
You see, Al comes home every day, and if I ask him to do something for me or to me, he says he's too tired from work.
Bak, Al eve her gün geliyor ve benim için bir şey yapmasını istediğimde ya da bana işten çok yorulduğunu söylüyor.
.. and this is such a small office and I'd like to see him outside of work, unless there's some reason for you to mind in which case I just won't do anything.
Burası küçük bir ofis ve ben onunla iş harici görüşmek istiyorum. Senin için mahsuru varsa, hiçbir girişimde bulunmam.
You're raising a doll-chopping homicidal maniac, and what do you do every time you see him?
Bebek kafası kopartan, cinayet eğilimli bir manyak. Onu görünce ne yapıyorsunuz?
Why do you want to see him?
Niye onu görmek istiyorsun?
If you see this man, do not approach him.
Eğer bu adamı görürseniz, sakın ona yaklaşmayın.
If you do see him, or hear from him he might need this.
Onu görürsen veya ondan haber alırsan buna ihtiyacı olabilir.
You don't want to see him do that, do you, Ponciano?
Bunu yaptığını görmek istemezsiniz, değil mi Ponsiano?
Do you see much of him socially?
Sık sık görüşüyor musunuz?
You know, you should see him do you.
- Biliyor musunuz, Sizi yaparken görmelisiniz.
What did you do, you dump shit I never see him before!
Ne yaptın sen, sıçtın. Onu daha önce hiç görmedim!
Do you want to see him?
Onu görmek ister misin?
YOU CAN DO WHATEVER YOU FEEL [Willy] FUZZY'S AFRAID HIS PARENTS WILL SEE HIM ON THE NEWS.
Ne istersen yapabilirsin 19 Temmuz 1989

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]