Do you see something traduction Turc
444 traduction parallèle
Do you see something again?
Yine bir şey görüyor musun?
Excuse me? Do you see something again around my expensive fountain?
- Pahalı fıskiyemde bir şey görüyor musun?
Do you see something?
Bir şey mi gördün?
Do you see something?
Bir şey görebiliyor musun?
Do you see something you like?
Hoşuna giden bir şey var mı?
- Do you see something, Jack Electric?
- Bir şey görüyor musun, Jackalman?
I'll see you later don't go, dawker. This has something to do with you.
Seni sonra görürüm.
I might run into him and he'd think that I'd come to see him or something. - I couldn't do that. - That's right, you couldn't do that.
Galiba bazı duygular hiç ölmüyor.
I want to show you that I really do something here. Look, see?
Sana burada gerçekten bir şeyler yaptığımı göstermek istiyorum.
Now let's see you do something really tough... like putting your pants on.
Şimdi gerçekten zorlu bir şey yap da görelim pantolonunu giymek gibi mesela.
What would you do if something came up and I had to leave you, and maybe we wouldn't be able to see each other again?
Biri gelir de seni bırakmak zorunda kalırsam ve bir daha birbirimizi görme şansımız olmasa ne yapardın?
Now, I want you to get yourself something to eat, and I'll go and see what I can do for you with Mr. Corvier.
Şimdi bir şeyler yemeni istiyorum. Ben de Bay Corvier'e gidip senin için ne yapabileceğine bakayım.
You see, I have made your fortune, now you can do something for mine.
Görüyorsun, benim servetim sensin, ama benim için bir şeyler yapabilirsin.
Uh, do you mind if I go up the road a piece... to see if I can find a farmhouse or a telephone or something?
Şu yola çıkıp bir çiftlik evi veya bir telefon aramamın bir sakıncası var mı?
If he don't wanna do something, you ought to respect it, you see?
Adam yapmak istemiyorsa buna saygı duymalısın.
When I see you across the room with a girl... when I see you dancing with her... something inside of me jumps... and I think I'll just have to have a drink or I'll do something terrible.
Seni karşı odada bir kızla birlikte görünce.. ... onunla birlikte dans ettiğini görünce içimde garip bir his oluyor ve içmeliyim diye veya korkunç bir şey yapmalıyım diye düşünüyorum.
You end up thinking there is something living and tangible even in your dreams and you neglect life, do you see?
Düşünüyorsun ki hayallerinde bile yaşanabilecek somut bir şeyler var diye ve hayatı ihmal ediyorsun. Gerçekliği, bu gerçekliği.
I sure hate to do this, but there's something I think you should see outside, in back.
Bunu yapmaktan kesinlikle nefret ediyorum, fakat sanırım dışarıda, arkada görmen gereken bir şey var.
- Something I can hardly tell you. - What do you see?
- Sana söylemeye bile çekiniyorum.
If you don't do something, she won't see tomorrow.
Eğer bir şey yapmazsanız, yarın ölecek.
Now grade ones like my girl they'll be really something special in bed, you see that they have almost nothing else to do.
Benim kızım gibi 1. seviyeler ise ; yatakta gerçekten özeldirler, nerdeyse yapacak başka hiçbir işleri olmadığını görürsün.
Did you see they were in trouble and feel you had to do something?
Onlara yardım mı etmek istedin?
- so there it is. - l still feel that there's something... Can see you do.
- Bir şey olduğunu hissediyorum.
Professor, now tell me something I guess all this travelling around you do you don't get much time to see a psychiatrist regularly is that right?
Profesör, söylesenize... bu kadar çok seyahat ederken... düzenli olarak birpsikiyatra gitmeye fırsatınız olmuyordur... öyle değil mi?
I must go at once and see if something has happened you do understand don't you?
Gidip bir şey olup olmadığını görmem gerekir, anlayamıyorum?
Someday you'll see I can do something important.
Bir gün göreceksin büyük işler başaracağım.
If you want something from a guy, you dare not let him see what he can do with you.
Bir erkekten bir şey istiyorsan seninle ne yapabileceğine görmesine izin vermeyeceksin.
When you do see her, tell Nancy that big Skillet has got something really groovy for her.
Onu gördüğünde, Nancy'ye koca Skillet'in onun için gerçekten harika birşeyi olduğunu söyle.
Sergeant, I wonder if you could hang around here and see if you could locate any more physical evidence, something that might do us some good?
Çavuş, acaba buralarda dolaşıp, daha başka fiziksel kanıt, işimize yarayabilecek bir şey bulunup bulunmadığına bakar mısın?
"'Now let's see you do something really tough, like gettin'up. "
"'Şimdi zor bir şey deneyelim ayağa kalkmak gibi. "'
See, you shouldn't have a contact with the outside world... because how do I know that there isn't something up in that room?
Gördün mü, dış dünyayla bağlantı kurmamalıydın. Çünkü yukarıdaki odada bir şey olmadığını nereden bileceğim?
Let's see you do something magic.
Sihirli bir şeyler yap da görelim hadi.
If you see a cat do something really poor, for a cat, that is, like jumping from the floor up onto a table and landing in four coffee cups.
Hiç bir kedinin, bir kediye göre çok zavallıca bir şey yaptığını gördünüz mü? Mesela sıçrayıp dört kahve fincanının içine iniş yapması.
He's on his way to see you - something to do with the shuttle.
Sizi görmeye geliyor ve sanırım mekikle bir ilgisi var.
just distract you with something, I do not think we're going to see a lot of The next three days.
Sanıyorum, daha iyisini yapabiliriz. Önümüzdeki üç gün çok dolu geçecek.
You know, it's times like these, when I see two great people... like you and Mary get the house of your dreams... well, my job becomes something more than just a thing you do from 9 : 00 to 5 : 00.
Sizin gibi güzel insanlar hayallerindeki eve kavuştuğunda işim 9.00-17.00 çalışılan bir işten çok daha fazlası oluyor.
I don't want to see you do something you'll regret.
Pişman olacağın bir şeyi yapmanı istemiyorum.
Look at the most creative thing man and woman can do together and you'll see something growing, unpredictable, magical, hot.
Erkek ile kadının birlikte yaptığı en yaratıcı şeye bak bir de gelişen, öngörülemez, sihirli ve ateşli şeyi görürsün.
What? If you could see your way clear to join this program, I might be able to do something about it.
Programımıza dahil olmanın bir yolunu bulursan ben de bu konuda bir şeyler yapabilirim.
I see you've found something to do with your free time.
Boş zamanını geçirecek bir şeyler bulmuşsun.
Do you happen to see something..?
Fark etme fırsatınız... Özür dilerim, siz buyurun.
See, you do know something.
Bir şey biliyormuşsun.
Just once, I would like to see you do something to help your family.
Sadece bir kez, ailene yardımcı olduğunu görmek istiyorum.
You see, Al comes home every day, and if I ask him to do something for me or to me, he says he's too tired from work.
Bak, Al eve her gün geliyor ve benim için bir şey yapmasını istediğimde ya da bana işten çok yorulduğunu söylüyor.
Every time I'm reading a magazine, and I see something I think you might like and I say, "Peg, look at this," you know what you do?
Ne zaman bir dergi okusam ve senin beğeneceğin bir şey gördüğümde ve ben "Peg, şuna bak" dediğimde sen ne yapıyorsun, biliyor musun?
The whole m.o., a complex series of seductions and murders that's not something you see a woman do.
Hareket tarzı, yani karmaşık bir baştan çıkarma dizisi ve cinayetler. Bir kadın bunları yapmaz.
You see, I have this fantasy... and it's something that I've always wanted to try, but I didn't ever think that I'd get to do it until tonight.
Bir fantezim var. ... yapabileceğimi hiç düşünmemiştim.
Do you believe that Kenneth Joyce saw something those three men didn't see?
Joyce'un bu üç adamın görmediğini gördüğüne inanıyor musunuz?
- Do you want to see something?
- Bir şey görmek ister misiniz?
If you want to see Baron Munchausen again, do something about it!
Eğer Baron Munchauseni bir daha görmek istiyorsanız, bir şeyler yapın!
Do you want to see something?
Birşey görmek ister misin?
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you speak english 171
do you know me 118
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you speak english 171
do you know me 118
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360