Do you trust her traduction Turc
155 traduction parallèle
Do you trust her?
Ona güveniyor musun?
Do you trust her?
Ona güvenir misin?
- Do you trust her?
- Ona güveniyor musun?
Do you trust her when you're not with her?
Yanında değilken ona güveniyor musun?
The question is, do you trust her?
Soru şu, ona güveniyor musun?
- Yeah, but do you trust her? - Do I trust her?
- Ona güveniyor musun?
If you have five seconds when you're not dizzy... with the smell of her pussy, ask yourself, do you trust her?
Onun tarafından cinsellikle yönlendirilmekten başının dönmediği bir anın olursa, kendine bir sor. Ona güveniyor musun?
Do you trust her?
- Ona güveniyor musun?
Why do you trust her so much?
Ona neden bu kadar güveniyorsun?
And you're BFF with a demon? Why do you trust her so much?
Ona neden bu kadar güveniyorsun?
I couldn't do what I gotta do if I hadn't always known I could trust you.
Sana her zaman güvenebileceğimi bilmeseydim yapacağımı, yapamazdım.
Yes, I do trust my wife with you because I trust her.
Evet, karıma güvendiğim için, karımın seninle bulunmasına aldırmam.
Darling, I do trust you more than anyone in my life, and now I will tell you everything.
Canım, sana hayatımdaki herkesten daha çok güveniyorum ve her şeyi anlatacağım şimdi.
Just trust me and do as I say, and I'll explain it all to you when I get home.
Bana güvenip dediklerimi yap. Eve geldiğimde sana her şeyi açıklayacağım.
How do you know we can trust her?
Ona güvenebileceğimizi nerden biliyorsun?
Oh, I know we're all safe in your strong hand, and do but trust in you and all will yet be well, huh?
Tabii senin güçIü kollarında güvendeyiz değil mi? Bizi kollarına alacaksın ve her şey düzelecek öyle mi?
You don't trust her, do you?
- Ona güvenmiyorsun herhalde?
Why do you think you can trust her, Ez?
Neden ona güvenebileceğini düşünüyorsun, Ez?
And it was such a special honeymoon. Teaching you to trust me, believe me, in everything, and you do.
Ve o kadar güzel bir balayıdı ki sana her konuda güvenmeyi inanmayı öğrettim.
I just don't trust her. Do you?
Ona güvenmiyorum, ya sen?
Do you like the psychiatrist, you trust her?
Psikiyatrı beğendin mi, güvenilir mi?
If you do find me foul in her report the trust, the office I do hold of you, not only take away but let your sentence even fall upon my life.
Anlattıklarından suçlu bulursanız beni yalnızca güveninizi ve verdiğiniz görevi geri almayın aynı zamanda ölüm cezası da verin.
Impulse data from each test of their generator was stored in Moya's neural circuitry, allowing me to construct a statistical model... eah, yeah, yeah, whatever- - I trust you to do the math. Just tell me what we gotta do!
Üreteçlerinde yer alan her testin etki verileri Moya'nın sinir devrelerinde saklı, bu da bana istatistiksel bir model üretme olanağı veriyor... evet, evet, her neyse, sana matematikte güveniyorum.
Do you trust her?
Ona güvenebilir misin?
Do you trust her?
Sen güveniyor musun?
Do you really think you can trust that female to do her part?
Gerçekten o dişinin kendi üzerine düşeni yapacağına güvenebiliyor musun?
You have to trust her. - I do trust her. It's...
- Ona güveniyorum.
How much do you trust this Yves Harlow, Lois Runtz, whatever name she's telling you?
Dinle, Yves Harlow, Lois Runce, adı her neyse, ona ne kadar güveniyorsunuz?
You don't trust her, do you sir?
O gemiye güvenmiyorsunuz değil mi, efendim?
All you gotta do is gain her trust and you're in like Flynn. All right?
Tek yapman gereken güvenini kazanmak, sonra içeridesin.
Now, I don't need you to understand every detail but I do need you to trust that I'm gonna get us all through this, safe and sound.
Her ayrıntıyı anlamana gerek yok ama hepimizi buradan sağ salim çıkaracağıma inanmanı istiyorum senden.
So what do you think- - should I trust her?
Ne düşünüyorsun? Ona güveneyim mi?
I know you trust me, Mr. Köves, but there's a proper way to do things.
Bana güvendiğini biliyorum, Bay Köves, ama her işin bir adabı vardır.
And trust me, once you get to know Jules, you're gonna love her just as much as I do.
Ve inan bana, Jules'u tanıdıkça, onu sen de benim kadar seveceksin.
Oh Yeah? Do you trust everything what Billie says to you, Max?
Billie'nin her dediğine inanır mısın Max?
If I let you do the test, it means I don't trust her.
Testi yapmana izin verirsem, ona güvenmediğim anlamına gelir.
You don't trust her, do you?
- Ona güvenmiyorsun değil mi?
WELL, HOW DO YOU KNOW FOR SURE IT WAS HER? TRUST ME.
O olduğunu nereden biliyorsun?
You obviously don't trust your wife. Do you love her?
Karınıza güvenmediğiniz açık peki, onu seviyor musunuz?
Do you trust me when I say everything will be fine?
Her şey yoluna girecek dediğimde bana güveniyor musun?
All we can do is hope that your wife is worthy of the unconditional trust you place in her, Captain.
Karınıza olan kayıtsız, şartsız güveninize değdiğini ümit etmekten başka bir şey elimizden gelmez, Yüzbaşı.
And no matter what I do... you're always gonna look for reasons not to trust me.
Ve ben ne yaparsam yapayim her zaman bana güvenmemek için bir neden bulacaksin.
Now, Lucas and Nathan, they good people, man, but you gotta trust us. And you gotta know that we gonna do whatever it takes to get you where you wanna be.
Şimdi, Lucas ve Nathan gerçekten çok iyi insanlar, adamım, ama bize güvenmek zorundasın ulaşmak istediğin yere varman için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı bilmen lazım.
( chuckles ) If I don't trust a yes-man, what do you think I feel about a man who answers both yes and no to the same question?
Eğer her şeye evet diyen bi arada güvenmiyorsam, sence aynı soruya hem evet hem de hayır diyen bir adam hakkında ne hissederim?
Do you trust tess enough to show her kitt's propulsion schematics?
Tess'e Kitt'in itici sisteminin şemasını gösterecek kadar güveniyor musun?
That means you do not trust her.
Bunun anlamı, ona güvenmiyorsunuz.
Do you think we can trust her?
Sence ona güvenebilir miyiz?
Well, tell Uriel, or whoever you do not want me doing this, trust me.
Uriel ya da her kimse söyle ona bunu yapmamı istemezsiniz. Güven bana.
- last year. - Are you asking me : do I trust her?
Ona güvenip güvenmediğimi mi soruyorsun?
Trust me : you want her here just as much as I do.
İnan bana, sen de en az benim kadar onu burada isterdin.
- It happens all the time. - So why do you trust them?
- Her zaman oluyor.
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you speak english 171
do you know me 118
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you speak english 171
do you know me 118
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360