English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Do you understand that

Do you understand that traduction Turc

2,215 traduction parallèle
Do you understand that?
Beni sevdiğini söyle. Anladın mı bunu?
Do you understand that what you did was wrong?
Yaptığın şeyin yanlış olduğunu biliyor musun?
Do you understand that?
Anlıyor musun?
Do you understand that?
Bunu anlıyor musun?
Do you understand that? Pretty soon our suspect, or what's left of him, is gonna come floating to the top, and when that happens somebody is gonna put two and two together.
Çok yakında şüphelimiz, ya da ondan kalanlar,....... yüzeye çıkacak, ve bu olunca birisi bağlantıyı kuracak.
Still 25 yards out, do you understand that?
Hala 25 metre uzaktayız, peki bunu anlıyor musun?
- Do you understand that?
- Bunu anlıyor musun?
Do you understand that? - Ishmael, our spear throwing. Ahab needs him.
Ishmael mızrak atabiliyor ve Ahab'ın ona ihtiyacı olacak
Do you understand that?
Anlıyor musunuz?
Do you understand that?
Anladın mı?
DO YOU UNDERSTAND THAT?
Anlıyor musun?
Whoa, man, do you understand that you come here to this farm, you put Willie Nelson in the middle of all your bullshit, and you traumatize him.
Dur bakalım. Bu çiftliğe gelip,... Willie Nelson'ı saçmalıklarına alet edip,... ona travma yaşatıyorsun. Yapmak istediğin bu mu yani?
And do you understand that I still have to try?
Sen de denemem gerektiğini anlıyorsun değil mi?
Do you understand that the world is about to end.
Dünyanın sona yaklaştığının farkında mısın?
Do you understand that?
Bunu anladın mı?
You need to walk away,'cause they're gonna fucking slaughter you Bobby, do you understand that?
Uzaklaşmak zorundasın, çünkü seni lime lime doğrayacaklar Bobby, anlıyor musun?
Never, do you understand that?
Asla... Anladın mı?
And you do understand the roles that we've been given?
Ve bize verilen görevleri de anladın değil mi?
We don't expect you to understand everything we do that's intended to keep you safe.
Senin iyiliğin için yaptığımız her şeyi anlamanı beklemiyoruz.
I don't understand, how do you walk away from something like that?
Anlamıyorum, böyle bir şeyi nasıl geri çevirebilirsin?
- Leave that to me. Do you understand?
- Benden ayrılma, anladın mı?
The only thing that they've ever tried to do to you up there is to help you understand your feelings of persecution so you could live a normal life.
Şimdiye kadar orada sana yapmaya çalıştıkları tek şey normal bir hayat yaşayabilmen için,... içindeki öfke duygusunu anlamana yardımcı olmak.
Into a language and culture that you do not quite understand.
Pek anlamadığın bir kültürün ve dilin içine girmek.
Because this class will make you understand that you're aspiring to do something great.
Çünkü bu sınıf harika şeyler yaratma isteğinizi açığa çıkaracak.
Do you know who, apart from us, are the only people that understand?
Bizim haricimizde, anlayan tek halk halk kim, biliyor musunuz?
Do you understand what that means?
Bu ne demek anlıyor musun?
Who do I need to speak to to get you guys to understand that I can help, that I can contribute?
Yardım edebileceğimi anlayabilmeniz için acaba kiminle konuşmam gerekiyor? - Katkıda bulunabilirim.
You do understand that, don't you?
Bunu anlıyorsun, değil mi?
Is that, yes, you do understand or, yes, you could help me?
Hangi soruma "evet" dediniz?
Do you understand what that means?
Bunun anlamının farkında mısın?
Now... you understand that, do not?
Şimdi anlıyorsun, değil mi?
I thought that you wanted, recover your computer. Do not understand, Casper.
Ben çaldım işte amaç buydu
Do you understand what joy that brought me?
Bunun bana ne kadar keyif verdiğini biliyor musun?
Do you understand how monstrous that is?
Bunun ne kadar saçma olduğunu biliyor musun?
It is the misconception that a different time period... It is better than live us. Do you understand?
Yanlış bir biçimde geçmiş bir dönemin, günümüzden daha iyi olduğuna inanmak.
You do not need a psychologist to understand that it must be compensated.
KarşılaştırıIması gerektiğini anlamak için psikoloğa ihtiyacın yok.
Honey, it's a little more complicated than that. You do not understand.
Hiç komik değil çünkü o sıradan biri değil
You do understand that inventory can be manipulated, yes?
O ilaçların başka birinin ele geçebileceğini biliyorsun, değil mi?
Just as I'm sure you understand how there are a lot of things you do that I find boring and endless.
Tıpkı burada senin bitmek bilmez ve sıkıcı olarak yaptığın bir sürü anladığım gibi.
Do you understand what that means?
Ne anlama geldiğini anlıyor musun?
I just want you to know if you're having doubts deep down inside or you're not 100 % sure that this is the right thing to do, I will understand.
Bilmeni istiyorum eğer içinde bir şüphe varsa ya da bunu yapmakta kararsızsan bunu anlarım.
And I-I understand that you love Clark, and you'd do anything not to lose him.
Clark'ı sevdiğini biliyorum ve onu kaybetmemek için her şeyi yapacağını.
You do understand that it will distract you from obsessing over the rich variety of sweet loving that your ex-boyfriend is currently receiving from the fiery jewel of Mumbai.
Eski sevgilinin şu sıralar yaşadığı alev alev yanan Bombay cevherinin tatlı aşkının güzelliklerinden biraz olsun uzaklaşacağının farkındasın değil mi?
I just want you to understand that I... I need to do this on my own.
Sadece anlamanı istiyorum bunu kendim başarmalıyım.
I understand, but how do you think the public will react if that soft spot turns into a vortex?
- Anlıyorum. Ama o zayıf nokta girdaba dönüşünce halk ne der sizce?
Do you understand that as a concept?
Sabotaj yok.
Do not tell me that you understand what I went through.
Sakın benim neler yaşadığımı anladığını söyleme!
Now, do you understand what that means?
- Bunun ne anlama geldiğini anlıyor musun?
I would never presume to tell you how to do your job, and I understand that I am very new to this security game.
İşini nasıl yapman gerektiğini söylemek haddime düşmez ve güvenlik işinde yeni olduğumu da kabul ediyorum.
Okay, now, Mrs. Daniels, you do understand that as Maria's appointed foster parent, you take full responsibility of this minor?
Bayan Daniels, Maria'nın bütün sorumluluklarını kararlaştırılmış bakıcı aile olarak aldığınızı anlıyor musunuz?
Now, you do understand that I only took this meeting out of professional courtesy?
Bu görüşmeyi mesleki nezaketin haricinde kabul ettiğimi bilmeni isterim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]