Does that work for you traduction Turc
97 traduction parallèle
How does that work for you?
Ona ne dersin?
Does that work for you, Persephone?
Bu sana uyar mı, Persephone?
Does that work for you?
Senin için farkeder mi?
Does that work for you?
Bu işinize yarar mı?
Does that work for you?
Bu sana uyar mı?
- Does that work for you?
- Size uyar mı?
- Does that work for you?
Sana uyar mı?
Does that work for you?
İşinize gelir mi?
Uh, 3.5. Does that work for you?
Eee, 3.5
Does that work for you?
Sana uyar mı?
Does that work for you two dickheads?
Size uyar mı gerzekler?
Does that work for you?
Olur mu?
Does that work for you because of the way you look?
Böyle baktiginiz zaman ise yarayan bir taktik mi bu?
- Does that work for you?
- Bu senin için uygun mu?
10 a.m. Wednesday? Does that work for you?
Çarşamba sabahı saat 10 iyi mi?
Carl, does that work for you?
Carl, senin için de uygun mu?
How does that work for you?
Sence o zaman neler hissederdin?
Does that work for you?
İşe yarıyor mu?
I mean, what do- - how does that work for you?
Nasıl halledebiliyorsun?
Does that work for you ever?
Bu... ... hiç işe yaradı mı?
- How does that work for you?
- Senin için kolay oluyor mu?
Does that work for you, Peggy?
Sana uyar mı, Peggy?
Does that work for you?
Sende işe yarar mı?
Does that work for you, honey?
Sana da uyar mı tatlım?
Does that work for you?
Sana uygun mu?
What the master means is that there was no one left to work here, so he had to rent new machines which he paid grain for, as he does with you all.
Efendinin demek istediği, burada çalışmak için kimsenin kalmadığıdır, ve o da yeni makinalar kiralamak zorunda kaldı, tahıl için para ödedi, hepinizin yaptığı gibi.
Does that... Do you have to do postgraduate work for that, or can you jump right in? I'm curious about that.
Bunun için yüksek lisans yapman gerekiyor mu yoksa hemen işe atılabiliyor musun?
- Does that ever work for you?
Buna hiç ihtimal vermiyordum. - Bütün o...
An opportunity like this internship does not come around very often... and if you and Ben are gonna work this out and I hope you do'cause I love that kid... then you'll be there for each other long after this opportunity has come and gone.
Böyle bir staj fırsatı eline sıklıkla geçmez. Ben'le ilişkiniz yürürse ve inşallah yürür çünkü o çocuğu çok seviyorum bu fırsat gelip geçtikten sonra da birbirinizin yanında olursunuz.
Oh. You just work for the man that does.
Sen sadece onları koyan kişi için çalışıyorsun.
- Does that work for you?
Bunu yapabilir misin?
Why don't you just arrest him? Does that work out for you okay, Harold?
Neden hemen tutuklamıyorsun onu?
Does that mean that I'll work for you?
Bu sizin için çalışacağım anlamına mı geliyor?
And just exactly how does that usually work out for you?
Düşün bakalım, genelde sonu ne oluyor?
And the fact that you tried to slither into your work space undetected... does not bode well for the recovery prospect... of our missing firearm, does it?
Çalışma alanına böyle gizlice girmen, bizim kayıp silah konusunda iyiye işaret değil, değil mi?
Does that line ever work for you?
İşe yaradığı oldu mu?
Yeah, I tried that, but... It doesn't work for me like it does for you.
Hepsini denedim ama seni memnun etmeyi başaramadım.
- Does that one work for you?
- İyi bir neden mi?
Does that work better for you, dickhead?
Senin için daha mı iyi, Sikkafalı?
Does that, uh... Does that praying stuff ever work for you?
Acaba acaba dua etmek işe yarıyor mu?
Does that work for you, Mr. Groves?
Size uyar mı bay Groves?
You like my work, so does he, then why should.. .. I work for that white man?
Sen işimi seviyorsun, o zaman niçin o beyaz adam için çalışayım?
"If for some reason tomorrow afternoon" does not work for you, please let me know so that I... " Is everything all right?
Eğer bir nedenle yarın öğlen sana uymazsa Iütfen beni bilgilendir ki böylece... "
Knowing that you appreciate the work that gus does for the community.
Toplum için yapılan işleri Takdir etmeyi bilerek...
Uh, and, kitty, know you work for robert, so does that mean you travel with him?
Uh, Kitty, Robert için çalışıyorsun, sende seyahatlerinde ona katılıyormusun?
The way things work around here is everybody does what I tell them to, and that goes for you double.
Burada işler ben nasıl istersem öyle yürür ve bu senin kiran ikiye katlandı demektir.
How does that time table work for you?
Bir ay sana uyar mı?
Does that mean you're willing to work for me?
Bu benim için çalışacağın anlamına mı geliyor?
Does that flirtation bit always work for you?
Kur yapma numarası her zaman işe yarıyor mu?
And how exactly did she pay for this bed that "does all the work for you"?
Ayrıca "çoğu işi senin için yapıyor" yatağının parasını nasıl ödemiş?
Does that actually work for you, leave work at work?
Sen gerçekten işi işte bırakabiliyor musun?