English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Doesn't matter anyway

Doesn't matter anyway traduction Turc

391 traduction parallèle
It doesn't matter anyway.
Artık önemi yok.
It doesn't matter anyway.
Önemi yok zaten.
Women change their names so much anyway, it doesn't seem to matter.
Zaten pek çok kadın adını değiştiriyor, sorun da olmuyor.
But it doesn't matter now, anyway.
Ama şimdi bunu bir önemi yok.
It doesn't matter anyway.
Zaten önemli değil.
Hope it has a happy ending. If it doesn't, it won't matter. Be no son to read it anyway.
Umarım mutlu sonla biter bitmezse de sorun değil belkide okuyacak bir oğlum olmayacak
Anyway, it doesn't matter.
Neyse, bir önemi yok artık.
Anyway, it doesn't matter.
Bence değil.
Anyway, one or a hundred, it doesn't matter.
Zaten, bir ya da yüz tane, farketmez.
It doesn't matter anyway, because we're moving!
Zaten bunun bir önemi yok, çünkü taşınıyoruz!
Anyway, it doesn't much matter.
Her neyse, çok da önemi yok.
It doesn't matter. They won't let me eat it, anyway.
Fark etmez Nasılsa yememe izin vermiyorlar.
But it doesn't matter a bit, because you've stopped caring anyway.
Ama hiçbir önemi yok, zaten artık senin umrunda değil.
- Anyway, it doesn't matter.
Her halûkârda bunun hiç bir önemi yok.
It doesn't matter anyway.
Artık farketmez.
Anyway, it doesn't matter.
Her neyse, önemi yok.
It doesn't matter. lf Spock fails his order, he'll be killed anyway.
Önemli değil. Eğer Spock emrini yerine getiremezse her durumda öldürülecek.
I don't know any, and it doesn't matter anyway.
Hiç avukat tanımıyorum. Benim için fark etmez.
Seeing as that we're leaving tomorrow, it doesn't much matter anyway.
Yarın ayrılacağımızdan dolayı zaten o kadar da sorun değil.
- I didn't mean to yell. It doesn't matter anyway, because the four of us are Waikiki Beach.
Fark etmez, çünkü dördümüz Waikiki Plajı'nda olacağız.
Well, it doesn't matter anyway.
Zaten önemli değil.
Doesn't matter, I'll keep you on anyway.
Fark etmez. Her şeye rağmen seni korurum.
It doesn't matter anyway. She wasn't much.
O benim için çok önemli değildi.
Winning doesn't matter to you, for what would winning mean to you anyway.
Kazanmanın senin için bir önemi yok zaten kazanmak için ne anlam ifade edebilir ki?
But it doesn't matter anyway'cause it's gonna be a rough landing.
Ama fark etmez çünkü zor bir iniş olacak.
It doesn't matter anyway.
Bir dakika durun! Yine de bir şey fark etmez.
- It doesn't matter, anyway.
- Önemli değil.
Anyway, it doesn't matter.
Neyse, önemi yok.
Doesn't matter now anyway.
Neyse artık önemli değil.
It doesn't matter anyway.
Neyse fark etmez.
It doesn't matter now anyway.
Çok da önemli değil zaten.
It doesn't matter anyway, the doors are electronically sealed.
Yine de anlamı yok, kapılar elektronik olarak kilitli.
It doesn't really matter,'cause the Scarlet Pimpernel will save us, anyway.
Hiç önemi yok, nasıl olsa Kızıl Farekulağı bizi kurtarır.
Anyway, it doesn't matter now.
Sonuçta, artik önemi kalmadi.
It doesn't matter. Westley will come for me anyway.
Nasıl olsa Westley benim için gelecektir.
What's in the past doesn't matter anyway.
Geçmişinde olanların hiç bir önemi yok.
Doesn't matter anyway.
Önemi yok artık.
It could be Rianetti. It doesn't matter anyway.
Fark etmez gerçi.
Ah, it doesn't matter, anyway.
Önemli değil.
The music is still loud, but it doesn't matter because you can't hear it anyway.
Müzik hala gürültülüdür ama artık duyamazsınız.
Anyway, it doesn't matter... because I'll have you and he'll be with me.
Ama fark etmez. Çünkü ikiniz de yanımda kalacaksınız.
So it doesn't matter anyway.
Yani hiçbir şey fark etmiyor.
Perhaps that doesn't matter. You want to hear it anyway.
Belkide anlamaman önemli değil, gene de duymak isteyeceksin.
It doesn't matter anyway.
Zaten o kadarda önemli değil.
Anyway, it doesn't matter about the radio.
Neyse, telsizin bir önemi yok.
Doesn't matter where you are anyway.
Nerede olduğunun hiç önemi yok.
Why doesn't matter. Anyway, she encouraged me to get out.
Herneyse, beni dışarı çıkmaya o ikna etti.
It doesn't matter. There is no story, anyway.
Önemli değil, Her durumda ortada bir hikaye yok.
Doesn't matter, anyway.
Fark etmez zaten.
It's Continental, but it doesn't matter. Martin won't order from the menu anyway.
Ama Martin hep menüde olmayan bir şeyler yer.
Well, it doesn't matter much anyway.
Neyse, fark etmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]