Dog walker traduction Turc
151 traduction parallèle
I was a dog walker.
Ben bela adamıyım.
Well, I was thinking dog walker, but the vet thing sounds good too.
Ben köpek yürütücü olurum diyordum ama veteriner de iyiymiş.
Dog Walker but things are brewing.
- Köpeğimi gezdirecek birini buldum. Ama olay kıvama gelmeye başladı.
So, uh, when did you hire a dog Walker anyway?
Ne zaman köpeğini yürütmek için birini tuttun?
She's a dog Walker.
Kızın işi köpek gezdirmek.
A d-dog Walker?
- Köpek gezdirmek.
A dog Walker?
Köpek! - Evet.
You hired a dog Walker to walk my father?
Babamı gezdirmesi için bir köpek bakıcısı mı tuttun?
What a surprise, a dog walker.
Bu ne sürpriz, bir köpek dolaştırıcısı.
Gallant, you're a student, not a dog walker.
Gallant sen öğrencisin. Köpek dolaştırıcı değilsin.
He's a dog walker.
Adam köpekleri gezdiriyor.
Yeah, he needs a pop-out trailer, cook, driver trainer with a gym that travels, dog walker, hair and makeup guys. I'll fax you the rest of the perks.
Bir karavana aşçı şoföre, gezici spor salonu olan bir çalıştırıcıya köpek dolaştırıcısına, kuaför ve makyöze ihtiyacı var.
Dog walker?
Köpek gezdiren biri.
- Yeah, I'm a dog walker.
- Evet, ben bir kızım Köpek yürüteç.
YOU CANCELED MY DOG WALKER, YOU'RE NO LONGER OFFERING COFFEE IN THE KITCHEN.
Köpek yürütücümü iptal ettiniz, mutfakta artık kahve servisi yok...
I keep forgetting you're not a dog walker. Oh... that's very funny.
Pardon, köpek gezdiricisi olmadığını hep unutuyorum.
I DON'T REALLY WANT TO BE A DOG WALKER.
Ben köpek yürütücüsü olmak istemiyorum da ondan.
NOT THAT THERE'S ANYTHING WRONG WITH BEING A DOG WALKER.
Köpek yürütücüsü olmanın da kötü bir tarafı yok tabii.
I'm a dog walker.
Ben köpek gezdiricisiyim.
And a dog walker and a caterer.
Köpek gezdirici ve hazır yemekçi.
Being Mr. Rose Wilson would be a lot better than being Mr. Dog Walker.
Mr. Rose Wilson olmak, Mr. Dog Walker olmaktan çok daha iyi olmalı.
The dog or the dog walker?
Köpek mi sahibi mi?
Doctor, dry-wall hanger, dog walker.
Doktor, alçı ustası, köpek gezdiren.
That belongs to the grossly overpaid dog walker.
Gereğinden fazla para ödenen köpek yürütücüsünün.
So I ran the plates for the Roses'dog walker.
Rose'un köpek yürütücüsünü araştırdım.
I'm Selma Rose's dog walker.
Selma Rose'un köpeklerini yürütürüm. Ne olmuş yani?
He's a dog walker.
Köpek gezdiriyor.
What did I tell you about that dog walker?
Köpek gezdiricisiyle ilgili sana ne söylemiştim?
I'aeady contacted a dog walker and a doggie day care place, and my dad will take him when I leave town.
Köpek gezdiricisi ve bakım yeriyle temasa geçtim ve şehri terk ettiğimde, onu babam alacak.
My mom works in a porn shop, my sister's a dog walker.
Annem pornocuda çalışıyor, kız kardeşim de köpek bakıcısı.
I don't care if you date this girl or not, but you don't define your father as a plumber, or your sister as a dog walker or yourself as a nurse.
Bu kızla çıkman, çıkmaman umurumda değil, ama babanı tesisatçı diye aşağılayamazsın, ya da kız kardeşini köpek bakıcısı diye, ya da kendini hemşire diye.
What's the dog walker doing here?
Köpek gezdirici burada ne arıyor?
My dog walker.
- Benim köpek gezdiricim.
I think she wants to have an affair with her dog-walker.
Sanırım bir oyuncakçıyla ilişkisi olsun istiyor.
Walker makes me feel like the star poodle on his dog show.
Walker hep kendimi köpek şovundaki fino köpekler gibi hissettiriyor.
Why is it that the second we tell you we are going out of town... bam, there you are in bed with the neighbor's dog-walker?
Neden şehir dışına çıkacağımızı söylediğimiz anda mahallede köpekleri gezdiren kızla yatağa atlıyorsunuz?
I don't know what's going on with you and your husband... and what is hopefully an adult dog-walker.
Seninle kocan ve umuyorum ki yetişkin bir köpek gezdiricisi arasında neler olduğunu bilmiyorum.
Why is it that the second we go out of town bam, there you are in bed with the neighbor's dog-walker?
Neden şehirden ayrıldığımızın saniyesinde bum, yatakta komşunun köpek gezdiricisiyle birliktesiniz?
I don't know what's going on with you and your husband and what is hopefully an adult dog-walker.
Bak, seninle kocan arasında ne geçti bilmiyorum ve umarım şu köpek gezdiricisi de küçük değildir.
Anyway, um, here's a number of another dog Walker.
İşte köpek gezdiren başka birinin telefon numarası.
Packy Walker told me that he once had to get his stomach pumped because he ate his dog's deworming pills.
Packy Walker bir keresine midesinin yıkandığını söyledi çünkü köpeğinin kurt ilacını yemiş.
Sorry, my dog... dog... walker.
Kusura bakmayın. Köpeğim. Köpeğimi yürüten kişi.
I'm--I'm a dog-Walker. I walk dogs.
Ben köpek bakıcısıyım.
Um, Mr. Pruzan, this is Holly, my dog-Walker.
Bay Pruzan bu benim köpek yürütücüm, Holly.
And tempura rolls... for my dog-walker.
Ve köpek yürütücüm için bir sebzeli dürüm.
Yeah. My dog-walker is hooking up with my boss, so apparently, I work for her, too.
Evet, köpek yürütücüm patronumla kırıştırıyor ve görünen o ki artık onun içinde çalışıyorum.
The dog-walker.
Köpeği dolaştıran.
I pay my dog-walker $ 4,000 a month.
Köpek bakıcıma 4000 dolar veriyorum ben.
- I'm... freelance. A... freelance dog-walker.
- Ben serbest... köpek gezdiriciyim.
She was working as a dog-walker.
Köpekleri dolaştırıyormuş.
The man was seen posting fliers around the neighborhood where enid white was known to walk her dog.
Adam yaklaşık 1.82 boyunda ve.... Enid Walker'ın köpeğini... gezdirdiği mahallede ilan asarken görülmüş.