English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Dolphin

Dolphin traduction Turc

986 traduction parallèle
Dolphin III, lift off.
Yunus-3, havalan.
Dolphin III, time to move.
Yunus-3, hareket zamanı.
Hurry back to the Dolphin.
Yunus'a git!
Are you going to board the Dolphin with me?
Benimle birlikte Yunus'a gelecek misiniz?
002, switch Dolphin III to stealth mode.
002. Yunus-3'ü gizlilik moduna alın.
Is it the Dolphin?
Yunus mu?
But the Dolphin III is not able to go beyond the atmosphere.
Ama Yunus-3 atmosferin ötesine gidemez.
We can uncouple the warhead, position the Dolphin III at the proper elevation, and send the missile off.
Savaş başlığını çıkartabilir, Yunus 3'ü doğru yüksekliğe getirebilir ve füzeyi gönderebiliriz.
And don't forget I wasn't the only one in the Anchor Dolphin that night.
O gece "Çapa ve Yunus" pub'da yalnız ben yoktum.
Supposing we go back about eight months. A Tuesday night. At the Anchor Dolphin.
Sekiz ay öncesine, salı gecesi Çapa ve Yunus'a dönelim.
He said you killed that man at the Anchor Dolphin. And then he..
Çapa ve Yunus'taki adamı senin öldürdüğünü söyledi.
"It was in the Anchor Dolphin."
" Çapa ve Yunus'taydım.
That man at the Anchor Dolphin. That was an accident, was it?
Bardaki adam kazara öldü değil mi?
The Dolphin... -... of Troy.
The Dolphin Truva'dan.
You'll see Venus, the Virgin Mary, the Golden Dolphin and the Queen of Golconda.
Huzurlarınızda ; Venüs ve Bakire Meryem Altın Yunus ve Golconde kraliçesiyle birlikte.
The Golden Dolphin, heir to the French throne, saw it in a dream...
Fransız veliahdı, Altın Yunus, bunu rüyasında gördü ve gülümsedi.
Just before it was dark, as they passed the great island of sargasso weed that heaved and swung as though the ocean were making love with something under a yellow blanket his small line had been taken by a dolphin and he had brought it into the skiff.
Hava kararmadan hemen önce sargasso otlarıyla çevrili büyük bir adayı geçerlerken sanki okyanus sarı bir battaniyenin altında bir şeyle sevişiyormuş gibi bir aşağı bir yukarı sallanırken küçük oltasına bir yunus takılmış ve onu kayığına çekmişti.
What an excellent fish dolphin is to eat cooked and what a miserable fish raw.
Pişmiş bir yunus balığı yemek ne kadar lezzetliyse pişmemişi o kadar kötüdür.
The local people claim that at night he was riding a dolphin, loudly blowing his horn.
Yerel halk, onun geceleyin bir yunusa binerek elindeki boynuzu üflediğini iddia etti.
- Tuna, dolphin...
- Ton, dolfin...
A dolphin.
Bir yunus.
But I'm not wearing any dolphin shorts or hanging any brain, so don't get your hopes up too high.
Fakat, şimdiden söyleyeyim hiç umutlanma, götü başı ortaya çıkaran o taytlardan giymem.
You kept too much to yourself on the old Blue Dolphin.
Kendini yaşlı Mavi Yunus'ta çok fazla saklamışsın.
Recently, scientists found out that the dolphin's brain is as complex and large as the human brain.
Son yıllarda yunus balıklarının beyninin insan beyninden daha küçük ve daha az karmaşık olmadığı tespit edildi.
All those rocks along the coast, and... and the dolphin and the albatross.
Sahil boyu uzanan kayalar, yunuslar ve albatroslar.
The gray dolphin, you know, has always been a friend of the mariner.
Gri yunus, bilirsiniz, hep denizcinin dostu olmuştur.
And the sailor, of course, has always been the friend of the gray dolphin.
Ve denizci de doğal olarak, gri yunusun dostu olmuştur.
Green Dolphin to Blue Whale.
Nereye gittiğimizi söyler misin?
'Red Mullet to Green Dolphin, am trailing subject south.'
Haberimiz olmadan kımıldayamaz. Tuhaf.
Green Dolphin to Red Mullet, stay in position until next intersection.
Şehir limitleri içinde kalıyorlar. - Buluşacakları var dediniz.
'Golden Carp to Green Dolphin, subjects have not entered my area.'
Brighton Merkez istasyonuna gidin. Bütün trenlerde şüphelileri arayın. Çabuk!
In one, a girl lived intimately with a male dolphin for two months.
Birinde bir kız, erkek bir yunusla yakın yaşamış.
How did she make this dolphin happy?
Kız yunusu nasıl mutlu etmiş?
That's why I thought I would close my report to you today with this piece of film, which shows our first dolphin, born in captivity.
Bu nedenle bugünkü sunumumu, esaret altında doğan ilk yunusumuza ait bazı görüntülerle sona erdirmek istiyorum.
Yes we call him Alpha, because he's the first, the first dolphin born at the center.
Evet, ona Alfa adını vermemizin nedeni, merkezde doğan ilk yunus olması.
I saw this dolphin on television and he counted from one to eight in English.
Televizyonda izlediğim bir yunus 1'den 8'e kadar sayabiliyordu.
It's all itemized under the care and feeding of one, count them, one male dolphin,... Alpha, age 4.
Tümü, tek bir erkek yunusun bakım ve beslenmesi için harcanmış. 4 yaşındaki Alfa.
All I've got so far is a dolphin imitating human speech sounds and responding to certain verbal signals, but if it gets out...
Bu sadece insanların konuşmasını tekrarlayan ve sözlü sinyallere tepki veren bir yunus.
I've really been looking forward to seeing that dolphin of yours.
Şu yunusunuzu görmek için sabırsızlanıyorum.
At the moment assuming we could find them... We could get them on the unique charge of kidnapping a bottle nose dolphin...
Şu an onları bulup, iki yunusu kaçırma suçundan mahkemeye verebiliriz.
They've killed a man. Do you think they're going to get sentimental about a dolphin?
Düşünmeden insan öldürdüler, yunuslar.
But it doesn't matter. When this day is over we're going to go back to Terrell's place and have one hell of a dolphin hunt.
Ama fark etmez, bu iş bittiğinde büyük bir yunus avı için Terrell'ın adasına gideceğiz.
The third day I went there with my boat, whistled as usual and out came the dolphin.
Üçüncü gün oraya teknemle gittim ve ıslık çaldım... yunus çıkageldi.
Number 11, Dolphin Street.
Dolphin Caddesi, no.11.
They think it's chic to have a dolphin for a pet.
Evde yunus beslemenin şık olduğunu düşünüyorlar.
'The last-ever dolphin message'was misinterpreted as a surprisingly sophisticated attempt'to do a double-backward somersault through a hoop'whilst whistling the Star-Spangled Banner...'but, in fact, the message was this :
Yunusların verdiği en son mesaj, Star-Spangled Banner'ı ıslıkla çalarken, bir çemberin içinden geriye doğru çift salto atılması şeklinde değerlendirilmiştir... ama asıl mesaj şuydu :
Our tenor, Fuciletto, would like to be a dolphin and the two song masters, whale hunters
Bizim tenorumuz, fuciletto, yunus olmak ister misiniz... ve iki şarkı efendisi, balina avcıları
A bear against a dolphin?
Yunus'a karşı Ayı mı? Yapma.
- [Tubbs] He's our Miami Dolphin fan.
- Bizim Miami Dolphin taraftarı.
This is Green Dolphin.
- O zaman harp esiriydim ya?
Dolphin.
Yunus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]