English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Don't come back here

Don't come back here traduction Turc

472 traduction parallèle
Don't ever come back here again!
Buraya bir daha gelme!
Don't you ever come back here.
Sakın buraya bir daha gelme!
And don't come back in here again.
Bir daha da geri gelme.
Of course, my dear, if you don't find your sister you can always come back here.
Eğer ablanı bulamazsan kapımız sana her zaman açık.
Don't come back here ever.
Buraya bir daha gelme.
He says if she don't come back... he's coming here tomorrow morning... bright and early and get her.
Eğer benimle gelmezse yarın sabah gelip kendisinin alacağını söyledi. Ve onu almadan gitmeyecekmiş.
When I come back in five minutes, I don't wanna find anybody here, understand?
anladın mı?
Now, look, you can't clean up in here. Come back later, will you?
Şu anda burayı temizleyemezsin, geri dön.
Don't come back here until you have settled this business.
Bu işin çaresine bakana kadar buraya gelme.
Now beat it and don't come back here again.
Şimdi defol ve bir daha buraya dönme.
I don't do it now, I got to come all the way back here tomorrow.
Şimdi yapmazsam, yarın bütün o yolu yeniden çekmek zorunda kalacağım.
When I asked Mr. Wayne where Kyle Hadley was, he said, "I don't know, but he'd better not come back here tonight."
Bay Wayne'e Kyle'ın nerede olduğunu sorduğum zaman, "Bilmiyorum. Bu gece buraya dönmese iyi olur." dedi.
Now, get out of here and don't come back.
Şimdi, defol şuradan ve geri de dönme.
- Don't you ever come back here.
Buraya bir daha dönme.
Don't come back here any more, Danny.
Buraya bir daha gelme Danny.
And I don't want to come back here again.
Buraya tekrar gelmek istemiyorum.
Don't ever come back here!
Geri gelme sakın!
I don't want you to come back here.
Bunları geri getirmeni istemiyorum.
- No you don't, Grogan! Come back in here.
Hayır, gidemezsin Grogan.
You don't need to make excuses to get me to come back here again.
Beni tekrar buraya getirmek için bahaneler üretmene gerek yok.
And don't you ever come back here again!
Bir daha sakın buraya gelme.
And when you sober up don't come crawling back, because Roxie's had it up to here.
Ve ayıldığında sakın gelipde yalvarma, çünkü Roxienin şurasına geldi.
Why don't you nip down to the shops, buy 10 bottles of Froony Green Eyewash... come back here as quickly as you can... and I'll pretend you had them all the time.
Siz bir koşu markete gidip 10 şişe Froony Green Göz Banyosu alın. Çabucak eve dönün, ben de sizde zaten varmış gibi yaparım.
Why don't you come back later when the guys aren't here?
Şunlar gittikten sonra buraya uğramaya ne dersin?
You go getting killed, don't come running back here.
Kendini öldürmeye gidiyorsun, sakın buraya geri dönmeye kalkma.
And don't you come back here except for the grand mute sessions.
Büyük Sessizlik seansları haricinde buraya dönme.
Don't come back up here.
Buraya gelmeyin.
If Mackey don't live, my pa's going to come back here looking for blood.
Eğer Mackey yaşamazsa, babam buraya gelecek kan dökmek için.
'cause if I strike you out on something like a change-up in here you don't come back to the bench, thinking
Çünkü eğer ben seni oyun dışı bıraksaydım sen yedeklerin arasına dönmeden önce şöyle düşünürdün :
Coffy, get your ass outta here, and don't come back until you're good and ready.
Coffy, hemen kaybol gözümün önünden ve hazır olana dek gelme.
Get out of here and don't come back.
Şimdi hemen buradan çık ve bir daha gelme!
Don't come back here again.
Bir daha sakın buraya gelme!
Don't you ever fucking come back around here again.
Sakın bir daha buraya geleyim deme.
Why don't you come back here every weekend?
Peki sen niye haftasonları buraya gelmiyorsun?
If you don't come back, I'll die up here.
Geri gelmezseniz ben ölürüm.
Why don't you just unobtrusively... see if you can find out who they are, how they got here... who invited them, and come back and let me know.
Neden göze batmadan... kim olduklarını ve buraya nasıl geldiklerini... kimin davet ettiğini öğrenip bana bildirmiyorsun?
Don't want you to ever come back here again... unless you're selling Girl Scout cookies, okay?
Buraya yine gelmeni istemiyorum... kız izci kurabiyeleri satmadıkça, tamam?
Come back here! Don't run out on me!
Beni bırakıp gitme!
But don't you ever come back here again, because I'm too old to waste my time trying to train a no-good loser like you, you bum!
Ama asla buraya geri dönme, çünkü senin gibi bir serseriyi çalıştırmaya zaman harcamayacak kadar yaşlıyım!
And don't come back here again!
Bir daha da buraya gelme!
I don't know why I'm here or who I am, but I would have come back.
Kim olduğumu ve burada ne aradığımı bilmiyorum ama geri dönecektim.
- Why don't you come back over here?
- Neden bu tarafa gelmiyorsun?
Don't come back here!
- Sakın bir daha gelmeyin!
Don't come back here thinking this will blow over.
Umarım ciddisindir. Sakın ola yarın, bunun unutulacağını sanıp da geleyim deme.
And don't come back here.
Buraya geri dönmeyin.
Come down a back alley, 10 : 00 at night carrying a bunch of guns, I don't figure you're here to give The Battery a new coat of paint.
Gecenin 10'unda arka sokakta, bunca silahla Battery'de boya yapmaya gelmiş olamazsınız.
Mr. Emerson, leave this house and don't come back as long as I'm here.
Bay Emerson, bu evi derhal terkedin ve bir daha da ben buradayken asla gelmeyin.
Now, come on, Lieutenant, don't tell me they got you back out here chasing after Luke's daydream.
Hadi ama komiser sizi buraya Luke'un boş hayalinin peşine düşmek için yolladıklarını söylemeyin bana.
You don't want to come back here for breakfast.
Kahvaltıya gelmek istemezsiniz.
Get outta here and don't come back!
Git buradan ve geri dönme!
- Don't you come back here without a baby!
- Bir bebek almadan sakın buraya dönme!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]