Don't do me any favors traduction Turc
79 traduction parallèle
Don't do me any favors.
- Fazla acıtma!
- Don't do me any more favors, mister.
- Bana başka iyilik yapmayın, bayım.
Don't do me any favors ¡
Hiçbir iyilik yapma bana!
Don't do me any favors.
Bana lütufta bulunma.
Well, don't do me any favors, Jack.
Bak, sakın bana iyilik yapma, eşek herif.
Do me a favor and don't do me any favors, okay?
Bana bir iyilik yap ; ve bir daha bana iyilik yapma, tamam mı?
Hey, don't do me any favors.
Hey, bana iyilik yapma.
Yeah, don't do me any favors, honey.
Artık beni kayırmayı bırak, Prens.
Listen, don't do me any favors.
Bana iyilik yapmak zorunda değilsin, tamam.
Hey, don't do me any favors just'cause you feel guilty.
Hey, suçlü hissettiğin için bana iyilik yapma.
Don't do me any favors.
Lütuf istemiyorum.
And don't do me any favors, either.
Bana iyilik yapmanı istemiyorum.
Don't do me any favors.
Bana iyilik yapma.
Don't do me any favors, all right, Romeo?
Bana iyilik falan yapma tamam mı Romeo?
- Don't do me any favors.
- Bana iyilik yapma.
- Don't do me any favors.
- Bana iyilik yapmana gerek yok.
- Don't do me any favors.
- Bana hiçbir iyilik yapma.
- You're gonna need me. - Don't do me any favors.
- bana ihtiyacın olacak, Ritchie.
Don't do me any more favors.
Artık bana başka iyilik yapma.
Don't do me any favors, armory.
Bana iyilik yapma, Armory.
Don't do me any favors!
- Senden iyilik isteyen yok.
Do me a favor... Don't ask me for any more favors.
Benim için bir iyilik yap- - Benden daha fazla iyilik bekleme.
Listen, you don't have to do me any favors or anything.
Dinlemek, sizi yok Bana bir iyilik ya da bir şey yapmak.
- No, don't do me any favors.
- Hayır, bana iyilik yapma.
I could really use this, but you don't need to do me any favors.
Bu gerçekten çok işimi görürdü, ama bana bir iyilik yapmak zorunda değilsin.
Please don't do me any more favors.
Lütfen bana daha fazla iyilik yapma.
Just don't do me any favors, Willie.
Bana iyilik yapma, Willie.
Don't do me any favors.
- Bana iyilik yapma.
- Don't do me any favors.
- Bana ayrıcalık gösterme. - Göstermem.
- Don't do me any favors.
Bana hiçbir iyilik yapma!
Geez, don't do me any favors.
Tanrım, bana hiç iyilik yapmıyorsun.
don't do me any favors. you don't even like me.
Bana yardım etme. Beni sevmiyorsun bile.
Don't do me any favors.
Bana iyilik falan yapma.
Don't you do me any fucking favors, Hostetler!
Bana iyilik yapma, Hostetler.
Hey, don't do me any favors.
Sizden iyilik filan istemiyorum.
Well, don't do me any favors.
Bana iyilik miyilik yapma.
Don't do me any more favors.
Asla bir daha bana iyilik yapma.
- Well, don't do me any favors.
- Peki, bana hiç iyilik yapma sen.
But, you know, you don't have to do me any favors, Doc.
Bana iyilik etmenize gerek yok.
Why don't you have to do me any favors?
- Neden mi iyiliğe gerek yok?
Well, don't do me any favors.
- Bana iyilik yapma.
I set you up with a spot on the international desk of the london times. Don't do me any favors.
London Times'ın uluslararası bölümünde sana bir iş ayarladım.
Well, I don't need you to do me any favors.
Bana bir iyilik yapmana ihtiyacım yok.
Well you don't have to do me any more favors, then.
Peki.. Artık bana iyilik yapmak zorunda değilsin.
Don't do me any favors.
Sakın bana iyilik yapma.
You don't have to do me any special favors'cause I'm blind. I'm not doing you any special favors'cause you're blind.
Görme engelli olduğum için bana özel olarak davranmanıza gerek yok.
Don't do me any favors.
Bana hiç iyilik yapma.
You know, for someone who asks as many favors as you do, you sure don't make any effort to win me over.
Senin gibi devamlı iyilik isteyen birine göre benim desteğimi kazanmak için hiç çaba sarf etmiyorsun.
Please, don't do me any favors.
- Lütfen bana iyilik yapma.
Don't do me any favors
Bana iyilik yapma.
Do me a favor, don't do me any favors.
Bana bir iyilik yap, sakin bana iyilik falan yapma.