English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Don't fuck it up

Don't fuck it up traduction Turc

181 traduction parallèle
Now don't fuck it up!
Sakın berbat etmeyin!
Don't fuck it up.
Bunu mahvetme.
He's gonna be fucked up enough as it is, I don't want to fuck him up even more by playing Sunday Daddy.
Lanet bir "Hafta sonu babası" olursam bu onu daha çok altüst eder.
Don't fuck it up.
Bu işi batırma.
Add all that up. I don't know what the fuck it means but you got some bad-ass perpetrators and they're here to stay.
Ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyorum..... bir grup suç makinesiyle karşı karşıyasınız..... ve kalıcı gibi görünüyorlar.
Don't be late and don't fuck it up.
Geç kalma ve sakın boşverme.
Don't fuck it up.
Sakın işi berbat etme.
I don't go after the fuck who put him up to it... the fuck who did the crime and let you do the time.
Onu üzerime salan hergelenin, suçu işleyip... cezasını sana çektiren hergelenin peşini bırakırım.
Don't fuck it up.
Bunu berbat etme.
Frank, work 500,000 Teldar shares, limit of 26. New account. Don't fuck it up.
Evet, Frank. 26 sınırıyla 500.000 Teldar hissesi çalıştır.
Don't fuck it up.
Sakın batırma.
- Travers, don't fuck it up!
- Travers, sakın düşürme!
I know compromise is a dirty word in this room, but if we don't come up with some fresh ideas, and soon, we're really going to fuck it up.
"Uzlaşma" lafından hoşlanmıyorsunuz ama yeni bir fikir bulmazsak yandığımızın resmidir.
Don't go in there and fuck it up.
S'ksinler diye, oraya gitmem.
I'm trusted with security, and I don't fuck it up.
Bu konuda güvenilirim, ve işi mahvetmem.
Don't explain it. It's their fuck-up.
Artık onların meselesi.
I'll make sure you don't forget,'cause it'll be the only fuck you'll have in your life. Time's up, cowboy.
Unutmayacağına eminim çünkü bu hayatındaki tek sikişmen olacak, zaman doldu kovboy.
Don't go fuck it up with small fry shit like that.
Onemsiz atismalarla isi zora surme. Sen akilli adamsin.
Don't let that M.S.G. fuck up your head more than it is, Mikey.
MSG'nin kafanı bulandırmana izin verme Mikey.
This is your first big chance to stay alive, don't fuck it up.
Hayatta kalabilme adına bu ilk büyük şansın içine etme!
♪ Anymore ♪ Just as well,'cause they always fuck it up for ya, don't they?
Sorun değil, ne de olsa her şeyi sizin için hep ellerine yüzlerine bulaştırırlar, değil mi?
Don't fuck it up.
Bok etme. İşte başlıyoruz.
When the sun comes up, I don't give a fuck........ whether it's man, woman, child or little Johnny next door.
Güneş doğduğunda, sesi çıkaranın... ... adam mı, kadın mı, çocuk mu veya yan kapıdaki küçük Johny mi olduğu umurumda olmaz.
Well, don't fuck it up this time.
Bu kez sıçıp batırma bari!
Don't do it. Shut the fuck up!
Kapa lanet çeneni!
I don't wanna fuck it up.
Herseyi bok etmek istemem.
But please don't fuck it up for me.
Ama lütfen benimkinin içine s.çmayın.
And that may have been the same for Rockefeller as it is for Gates... but in what I do, you fuck up, you don't just lose one of your stock options.
Bu Rockefeller için de aynıydı, Gates için de. Ama benim işimde, hata yaparsan... sadece rüçhan hakkını kaybetmezsin.
But, Kerri, if you don't get some closure on this, it's gonna fuck you up for a long time.
Ama Kerri, eğer bu konuya bir son vermezsen, seni uzunca bir süre yiyip bitirecektir.
Don't fuck it up!
Bok etme!
And, don't fuck it up.
Ve işi berbat etme.
Let's don't fuck it up.
Çuvallamasak iyi olur.
"It will be all right?" "Yeah." "I just hope the police don't fuck it up." Check it out! Don't you want a driver?
Yaşıyor olduğumu farkettiğimde, ağlamaya başladım, bu öğleden sonra metabolizmama dolan her şeyi dışarı atmak istiyordum.
DON'T FUCK IT UP.
Bunu da sikeyim deme.
Just, Sandy, don't fuck it up.
Sandy, sadece işin içine etme.
I don't know which one of these voices Is coming out of your mouth, But tell it to shut the fuck up.
Ağzından çıkanın kimin sesi olduğu bilmiyorum... ama ona lanet çenesini kapatmasını söyle.
What's more, if the grain pier don't get fixed up soon... some asshole's gonna fuck us by building condominiums all over it.
Bunu da bırak, eğer o iskeleleri yaptıramazsan p.çin biri her yere bina yapıp işimizi bitirecek.
Now, don't fuck this up. I don't want it traced back to me. You understand?
Bunu sıçıp batırmayın işlerin dönüp dolaşıp benim [br] başıma patlamasını istemiyorum.
OK, Joe? So don't fuck it up.
İyi bir izlenim bırakmalıyız.
Don't fuck it up, John.
Sakın batırma, John.
Don't fuck it up!
Çizdirme sakın!
Just don't fuck it up this time like you always do.
Her zaman olduğu gibi yine her şeyi mahvetme.
- Don't fuck it up.
- Mahvetme.
And don't fuck it up.
Ve sakın işi berbat etme.
'Cause if we don't, we're going to fuck it up.
Çünkü satmazsak bir halt yapamayacağız.
Speaking for myself, if we don't sell, you're going to fuck it up.
Kendi adıma diyorum ki, eğer satmazsak bir halt yapamayacaksın.
And I don't wanna fuck it up.
Ve bunu kaybetmek istemiyorum.
Don't fuck it up.
Sakın çuvallama.
If you don't fuck it up, Kingsley, I'm sure we can.
Sen içine etmezsen Kingsley, başarabileceğimize eminim!
keep the door closed shut the fuck up it doesn't have to be this way don't you want to feel what I'm feeling think about what you're doing you help raise that boy... this is not you... you have to fight it
Otur yerine. Kapıyı kapalı tut. Kapa çeneni.
Take your time. Don't fuck it up.
Daha zamanın var, acele etme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]