Don't get caught traduction Turc
627 traduction parallèle
I don't want you to get too angry even if you're really caught off guard.
Şok olabilirsin, çok kızma.
If anyone's caught taking graft, and I don't get my share, we stand him up against the wall and pop goes the weasel.
Birisi rüşvet alır da bunu benimle paylaşmazsa onu duvara dikip kurşunlayacağım! O ölecek.
But you don't get caught if you take care of the right people. And this is big business.
Ama eğer doğru insanları beslersen yakalanmazsın.
Just as long as you don't get caught.
Yakalanmadığın sürece.
I don't know my Latin. I bet I get caught.
Latincesini bilmiyorum, umarım yakalanmam.
And if we get caught, don't go making up any stories that I did.
Yakalanırsak sakın böyle hikâyeler uydurma.
Oh, shut up. I don't know what you're doing in Yankee territory but naturally I know you be in a fix if you get caught. Speaks plain, don't he?
kapa ceneni yankee bölgesinde ne yaptığını bilmiyorum ama doğal olarak yakalanırsan zor durumda kalacaksın plain konuşuyor değilmi?
Go on, beat it. And don't get caught.
- Ve yakalanma.
Make sure you don't get caught, that's all.
Sen de yakalanmazsın.
I don't get caught, see?
Ben yakalanmam, görmüyormusun?
If we don't get caught first.
Ama önce yakalanmamak lazım.
It's gotten down to where I either get caught or I don't.
Ya nerede yakalandığım ya da yakalanmadığıma takıldı kaldı.
So we don't get caught.
Yakalanmamak için.
I don't want you to get caught.
Yakalanmanı istemiyorum.
- Don't get caught before, during...
- Soygun öncesinde, esnasında yakalanma- -
Oh, we'll get caught anyway if we don't get out of here soon.
Oh, buradan kısa zamanda çıkamazsak her türlü yakalanacağız zaten.
You'll see, if we don't get caught.
Yakalanmazsak göreceksin.
I don't wanna get caught short with them being hungry.
Onlar açken hazırlıksız yakalanmak istemem.
We don't want to get caught like they did.
Onlar gibi yakalanmak istemeyiz.
- Not if you don't get caught.
- Yakalanmazsan değil.
We don't want to get caught.
Yakalanmanızı istemem.
Son don't ever let yourself get caught in a place like this!
Oğlum. Sakın böyle bir yere düşme.
I don't want to see you again lf l don't get caught, you won't
Seni bir daha görmeyim! Elbette, yakalanmamaya çalışırım!
I don't want to get caught in another riot.
Bir izdihamı daha çekemem.
Don't, you'll get caught!
Bırak, yakalanacaksın!
- Don't get caught.
Yakalanmayın.
- Don't get caught up in any kind of game.
- Sakın oyuna dalayım deme.
- And safer, if you don't get caught.
- Ve yakalanmazsanız daha güvenli.
- Don't get yourself caught now.
- Şimdi yakalanma.
You've got to leave the house at 2 : 00 just to go bombing so you don't get caught.
Evden 2'de ayrılırsın. yakalanmadan bombing yaparsın.
Don't tell me about it... because you're gonna get caught in a hotel room... you're gonna wind up paying three alimonies.
- Oh, Lou. Bana bunu anlatma. Bu sefer otel odasında oturup iki yerine, üç nafaka çeki yazmak zorunda kalacaksın.
Look, really, in all seriousness, don't get your dick caught in your zipper.
Bak, cidden, tüm ciddiyetimle, sakın aletini fermuara sıkıştırma.
I cross the border a million times and I don't get caught!
Sınırı milyonlarca defa geçtim. Ben yakalanmam.
This way I don't get caught.
Böylece yakalanmamış olurum.
Now, boys, don't get caught watching the paint dry.
Çocuklar sizi başıboş bulmasınlar.
Focus on the fundamentals that we've gone over time and time again and, most important, don't get caught up in thinking about winning or losing.
Zaman, zaman derinine yaşadığımız olayları kazanıp veya kaybetme düşüncesiyle yaşamayın.
Don't get caught.
Ekonomi ha.
If the Pimpernel does reveal himself, I don't want to get caught out wearing boring trousers.
Eğer, Farekulağı ortaya çıkarsa, sıkıcı pantolon giyerken yakalanmak istemem.
I don't want to get caught.
Yakalanmak istemiyorum!
If you don't get caught, you become one of them... a suit.
Yakalanmazsan, onlardan biri haline gelirsin... ciks olursun.
But I believe most people who get caught today are guilty don't you?
Ama bence bugün yakalananların çoğu suçlu değil mi?
Don't get caught.
Yakalanma.
'Hail Mary, who aren't in heaven,'pray for all us sinners so we don't get caught.
Cennette olmayan Meryem biz günahkârlar için dua et de yakalanmayalım.
Don't you ever get caught on the take because if you end up in any joint I'm in, you'll leave feet first.
Sakın rüşvet alırken yakalanma çünkü kendini benim bulunduğum koğuşta bulursan, ilk önce ayaklarını alacağım.
I don't get caught up in that thing.
Benim böyle takintilarim yok.
Don't get caught napping.
Sakın uyurken yakalanma.
You don't want to get caught.
Yakalanmak istemezsin, değil mi.
If we don't give full disclosure and we get caught, we lose the confidence of all our other clients.
Tam destek vermezsek ve yakalanırsak, diğer müşterilerimizin güvenini kaybederiz.
Just don't get caught with tissues down your bra.
Benim gibi sutyeninin içinde mendille yakalanma sakın.
God, please don't let us get caught.
Oh, Tanrım. Lütfen yakalanmamıza engel ol.
God, please, don't let us get caught.
Lütfen, Tanrım.
don't get cocky 53
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get nervous 22
don't get your hopes up 71
don't get lost 25
don't get me started 79
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get nervous 22
don't get your hopes up 71
don't get lost 25
don't get me started 79