Don't get involved traduction Turc
846 traduction parallèle
Make sure you don't get yourself involved in the act that I'm about to put on, okay?
- Şu an yapacağım oyunculuğa sakın karışma.
"Vernon don't get involved," I've always said.
Hep "Vernon uzak dur," derdim.
Don't get involved with the police again in any way.
Bir daha, herhangi bir şekilde polisiye bir olaya karışma.
Do me a favor and don't get involved.
Bana bir iyilik yap, bu işe karışma.
- So? - Don't get involved. Don't go, otherwise it's trouble for me.
Sakın gidip karışma yoksa benim de başım belaya girecek.
Don't get yourself involved.
Kendini de bulaştırma.
Yeah, well, when you only spend a short time in some place you don't want to get too involved with any one particular girl.
Bir yerde kısa süre kalınca bir kızla fazla yakınlaşmak istemezsin.
Don't get involved, its your wife's fault.
Antonio, bulaşma onlara, karının suçu. - Neden, ne yaptı ki?
- Don't get her involved in this.
- Onu bu işe karıştırma.
I don't want to get involved.
Karışmak istemiyorum.
Why don't you take that note, give it to the American Consulate? And let's not get any more involved, please.
Neden o notu alıp Amerikan Konsolosluğu'na verip bu işe daha fazla bulaşmaktan kurtulmuyorsun, lütfen.
But I don't want you to get involved in a scandal.
Fakat senin bir rezalete karışmanı istemem.
Luke, please don't get involved in this.
Luke, lütfen bu işe karışma.
I don't want to get involved. She's a whore.
- Ben buna katılmıyorum.
No, I don't. But it doesn't get in involved with your matter.
Hayır, ama bu konumuzun dışında.
Don't get involved in things that don't concern you.
Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma.
I don't want to get involved, you hear?
Bu işin içinde olmak istemiyorum. Duydun mu? Bu işte yokum.
We don't care to get involved in another war.
Yeniden savaşa bulaşmak istemiyoruz.
Don't get too involved, Yasuko.
Çok kafana takma Yasuko.
You don't want to get involved.
Karışmak istemiyor musun?
I don't know if I want to get involved.
Seninle takılmak istediğimden emin değilim.
- You don't want to get involved.
- Karışmak istemezsin.
I don't want to get involved.
- Ne o halde? Karışmak istemiyorum.
Don't get involved with that villain.
O kötü adam ile ilişkiye girme.
I don't want to get involved in your affairs.
İşlerine karışmak istemiyorum.
I don't think we should get involved with this, Snoopy.
Buna dahil olmalı mıyız bilmiyorum, Snoopy.
- Hilary, don't get involved.
- Hilary, karıştırma.
Don't get involved?
Karıştırma mı?
I've come to a badplace. I don't want trouble, so why get involved?
Kötü bir yere düştüm. Artık bela istemiyorum? Niye bu işe bulaştım?
Jiang Qi, don't get yourself involved in this
Jiang Qi, Bu işe sakın bulaşma!
Yes, but I don't want to get involved.
Umursuyorum ama dâhil olmak istemiyorum.
If Nimmo's in trouble, I don't wanna get involved.
- Sakin olun. Nimmo'nun başı dertte mi? Konuşmak istemiyorum.
That way, I don't get too involved.
Böylece fazla bağlanmıyorum.
And you don't have to worry. You're not involved. But I am involved with a girl who has her own work, is too busy to get lonesome.
Ve merak etme.
I know exactly what type she likes, and I don't want to get involved in her scene.
Onun tipi nasıl çok iyi biliyorum ve sırf öyle istiyor diye kendimi feda etmeye hiç niyetim yok.
You and I don't have to get involved, you're so soft about it.
Bu konuda, bu kadar yumuşak olmaya gerek yok.
Stop this. Don't get involved any further. Are you going to throw your life away?
- Burda kal, daha fazla karışıklığa sebep olma hayatını tehlikeye mi atacaksın?
They're crazy those guys, leave them alone, don't get involved
Bu çocuklar deliler işte. Boşver artık, fazla karıştırma.
I don't want you to get involved in our business
Kişisel meseleme seni de karıştırmak istemem!
You don't want to get us involved.
Sen bizim gibi olmak istemiyorsun!
I teach them golf and I play in their tournaments but I don't get involved in their personal lives.
Onlara golf öğretirim ve turnuvalarına katılırım fakat onların özel hayatlarına karışmam.
- You don't want to get involved.
- Siz buna hiç bulaşmayın.
- I don't want to get involved.
- Bu işe karışmak istemiyorum Patricia.
I don't want you to get involved.
Senin de bulaşmanı istemiyorum.
Master Chao, when you've recovered... don't get involved in the martial arts world again.
Usta Chao, iyileitiğin zaman... bir daha dövüş sanatları dünyasına karışma.
If you want to see them alive, don't get the police involved
İkisinin de hayatta kalmasını istiyorsan, polise hiçbir şey söylemeyeceksin.
They don't like to get involved.
İşe karıştırılmaktan hoşlanmazlar.
I don't want to get involved.
Buna karışmak istemem.
You live next door. Keep an eye open. But don't get involved.
Gözünü açık tut ama bulaşma.
No, don't get involved.
Hayır, sen karışma.
If you can find a job, if it pays more than $ 50 a week... and if you don't get involved with another maniac.
Haftada 50 dolar kazandıran bir iş bulursan... ve başka bir manyakla ilişki kurmazsan tabii.
don't get cocky 53
don't get caught 46
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get nervous 22
don't get your hopes up 71
don't get lost 25
don't get caught 46
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get nervous 22
don't get your hopes up 71
don't get lost 25