English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Don't get up

Don't get up traduction Turc

4,137 traduction parallèle
Birds that fly high up don't get attached to small trees.
Kuşlar küçük ağaçlara bağlı kalmadan yükseklerde uçarlar.
Why don't yöu get them rounded up to my place.
Neden çocukları benim evimde toplamıyorsun?
You don't get to do what you did and just lock yourself up.
Yaptığın şeyle kendini hapse tıktırmana gerek yok.
Get off me. Don't get up.
Hayır ayağa kalkma.
Don't get up. I'm fine.
- Ayağa kalkma.
If I don't lock Ian up, then Olivia could get hurt.
Eğer Ian'ı kapatamazsam, o zaman Olivia zarar görecek.
- You know, the average person is lied to up to 200 times a day. Look, I get it, you don't trust me.
Bak, anlıyorum.
So, you get to dress up and I don't?
Senin şık giyinmeye hakkın var, benim yok öyle mi?
Maybe I am, Mike, maybe I don't want to get teased while I walk up the corridors.
Belki okul koridorlarında yürürken alaya alınmak istemiyorum.
You have no idea how much I don't want to get you mixed up in this.
Seni bu meseleye karıştırmamayı ne kadar çok istediğim hakkında hiçbir fikrin yok.
And I don't want to get caught up in all the drama.
Bütün bu dramanın içinde olmak istemiyorum.
I can wire that up, Cooper, if you don't think you can get his mind right, huh?
Davranışlarını düzeltemem diyorsan ayarlamayı yapabilirim Cooper, ne dersin?
Get up. I don't sell no crap - - nothing I won't stand behind.
Kefil olamayacağım şeyi satmam ben.
If I don't get this website up, I won't have a job.
Bu websiteyi kuramazsam, bir işim de olmayacak.
I don't want Stuart to wake up and get a contact high.
Stuart'ın uyanıp içmemize kızmasını istemiyorum.
I don't wanna get caught up in those kind of labels though.
Öyle etiketlendirilmek de istemiyorum.
I don't know whether I should try and get it all done this evening... or whether I should get up early tomorrow.
Bu gece hepsini bitirsem mi yoksa yarın erken mi kalksam bilemedim.
At home she uses up all the hot water, leaves rings in the tub, and don't get me started on the hair extensions clogging the sink.
Evde bütün sıcak suyu kullanıyor ve küvette lekeler bırakıyor lavaboyu tıkayan ek saçlarından bahsetmeye hiç başlamayayım.
Why don't you shut the fuck up and get on with it?
Neden çeneni kapayıp mevzuya inmiyorsun?
I don't want you to get chopped up into little, tiny mother-F-ing pieces. Oh.
Şerefsiz bir kokoreç gibi doğranmanı da istemem.
Look, don't blame me if you get swallowed up by lava.
Bak, eğer lav tarafından yutulursan ben suçlama.
Ah well, don't get your hopes up, Father.
Sakın umutlanmayın, Peder.
Don't get up to any mischief.
Hiç bir yaramazlığa karışma sakın..
It's for my'Don't get knocked up'Home Ec class.
Bu benim "Sakın Hamile Kalma" ödevim için.
Don't you want to get up?
kalkmak ister misin?
Don't get worked up, drink some water.
Telaş yapma. Biraz su iç.
If the toys don't watch, he can't get it up?
Oyuncakları orada değilse, kaldıramıyor mu?
Can I get on top so I don't have to look up your nose?
Ben üstte olsam da burun kıllarını görmesem olur mu?
I always seem to get hung up on one chick, you know? But this time, I don't want anything serious.
Ama bu sefer ciddi bir ilişki istemiyorum.
Don't I get a civil hello? Don't wake the kids up.
Bi merhaba de bari
'cause they're gonna think that they could fall asleep and get a knife finger up their butt when, in reality, that's not even something that could actually happen, I don't think.
'çünkü şöyle düşünecekler uykuya daldıklarında götlerine parmak ve bıçak yiyeceklerini ama, gerçekte öyle bir şey asla olamaz işte, sanmıyorum yani.
I don't want you to get your hopes up.
Seni ümitlendirmek istemiyorum.
I just don't want you to get your hopes up.
Sadece çok umutlanmanı istemiyorum.
So... Why don't you get scrubbed up and let's go sit in the stupid-ass lotus position?
Neden şık kıyafetlerini giyip de aptal bağdaş pozisyonunda oturmuyorsun?
Don't get up.
Kalkma, kalkma.
Keep on trying to get up and go, but... just don't.
Ayağa kalkıp denemeye devam et diyeceksin ama... Yapma.
Please, don't get my hopes up.
Lütfen beni umutlandırıp durma.
Don't get up too fast.
Hızlı kalkma.
Besides, they get all hung up and sad when you don't want to be their boyfriend.
Hem sevgili olmak istemeyince hemen boyunlarını büküyorlar.
You don't get New York news up here?
New York haberleri buraya ulaşmıyor mu?
I don't want to, but I have to get up.
Her ne kadar kalmak istemesem de kalkmak zorundayım.
Tom, if I don't get up right now, there are three young men in this house who will starve.
Tom, hemen kalkmazsam evdeki 3 genç adam açlıktan ölecek.
Well, if Drew don't want to see you die keeping his secret, maybe you'll get lucky and he'll step up.
Eğer Drew sırrını sakladığın için ölmeni görmek istemezse belki şansın yaver gider ve ortaya çıkar.
But, uh, if... If you don't mind putting up with the renovating around you, I'd be happy to get you a new key.
Ama sizin için onarma çalışmalarını iptal etmemizi istiyorsanız seve seve yeni bir anahtar getirebilirim.
I was just thinking how glad I am I don't have to get all dressed up and go.
Süslenip püslenip gitmek zorunda olmadığım için ne mutluyum, onu düşünüyordum.
I'm not giving up on election rigging. Don't worry. I'll get to it.
Merak etme, seçim hilesi konusuyla yakında ilgileneceğim.
Why don't you we get you up to bed?
Biz sizi yatağınıza götürelim en iyisi.
If we don't get something on Reston, something that sticks, we may just as well pull all of our ads, pack up camp.
Reston'ın açığını bulamayacaksak hiç boşuna uğraşmayalım.
Don't get mixed up in my business.
Benim işlerime karışma.
I don't get twisted up over guys.
Ben erkekler uğruna sapıtmam.
I don't get twisted up over guys either.
Ben de erkekler uğruna sapıtmam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]