Don't give me that shit traduction Turc
154 traduction parallèle
Don't give me that merchant-blood shit!
Bana şu "tüccar kanı" saçmalığından bahsetme!
Don't give me that "little lady" shit!
Bana "küçükhanım" deme!
- You don't understand, Bobby! - Don't give me that shit!
Kes palavrayı!
- Don't give me that shit, boy.
- Saçmalama evlat.
You don't like the idea of me being a cop, so don't give me that shit.
Polis olmamdan hoşlanmıyorsun, o yüzden bu palavraları atma bana.
Don't give me that shit!
Ağzını bozma.
Leon, don't give me that shit.
Leon, saçmalama.
Don't give me that shit.
Bana bu masalı anlatma.
Don't give me that fuckin'shit.
Bana yine aynı şeyi söyleme.
- Don't give me that shit.
Bırak palavrayı.
Don't give me that shit!
Ben bunu yemem!
So don't give me that shit.
O yüzden beni uğraştırma.
Don't give me that shit.
Bu pisliği verme bana.
- Don't give me that police shit.
- Boşversene, senin polis olduğuna neden inanayım.
Hey, don't give me that shit, Oliver.
- Bırak bu lafları.
Don't give me that shit.
Bana bunu yapma.
Come on! Don't give me that shit about you bein'a lawyer too.
Bana şu senin de bir avukat olduğun masalını okuma.
Don't give me that shit!
Bana masaI anIatma!
Don't give me that shit!
Bana maval okuma!
Don't give me that shit.
Benden bu saçmalığa inanmamı beklemiyorsun değil mi?
Oh, don't give me that folklore shit.
Folklor filan değil.
Don't give me that phoney surprise shit.
Bana o sahte şaşkın bakışını atma.
- Don't give me that shit.
- Saçmalamayı kes.
Don't give me that shit, punk.
Benimle öyle konuşma, serseri.
Don't give me that shit.
Beni yeme. Şu... adı neydi...
- Don't give me that shit.
- Bana pislik yapma.
Don't give me that "It's a dick thing" shit, either.
Sakın bana bunun bir sik meselesi olduğunu söyleme!
Don't give me that "lt's a dick thing" shit, either. Look at me!
Sakın bana bunun bir sik meselesi olduğunu söyleme!
Don't give me that cooled out Buddhist shit!
Bu kadar basit. Bana bu saçmalıkları anlatma.
- Don't give me that shit.
- Bana böyle boktan şeyleri söyleme.
- Don't give me that shit.
- Hiç "Yapma Tommy" ayaklarına yatma.
Don't give me that shit. Come on.
Bana atma bu yalanları.
Don't give me that shit.
Bırak bu ayakları.
- Don't you give me that shit.
- Bana palavra sıkma.
Don't give me that shit!
Bana yalan atma!
Don't give me that shit, man.
Bana saçmalama adamım.
Don't give me that shit, okay?
Bana artistlik yapma, tamam mı?
Don't give me that shit.
Bana numara yapma.
Don't give me that shit!
Bana ne yapacağımı söyleme.
That shit don't exist to me. I don't give a fuck about anything or anyone in it... because the minute I do, I'm a dead man out here, and you remember that shit.
Onun içinde olan bir şey ya da bir kimse zerre umurumda değil,... çünkü umursadığım dakika ölü bir adamım ; ve bunu sen de hatırla.
Don't give me that shit! Where is it?
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
Don't give me that "what up" shit.
Naber falan deme bana.
Don't give me that shit about just doing your job.
Sakın, "ben sadece işimi yapıyordum" deme.
Don't give me that shit.
Bana bunu söyleme.
- Don't give me that shit!
Bana bunlarla gelme!
Don't give me that shit.
Beni kandıramazsın.
- Don't give me that shit.
- Bu saçmalığı bana verme.
Don't give me that shit, Karloff.
Hiç bana bakma, Karloff.
- Don't give me that shit.
Bana bunu söyleme!
Don't give me that perestroika shit!
Bana perestroyka zırvalıklarından bahsetme.
Don't give me that drag-ass shit.
Boktan lafları kes.