Don't talk to him traduction Turc

Don't get angry, let me talk to him.

Sinirlenme. Bırak onunla konuşayım.

You can talk to him, but I don't think he'll cooperate.

Onunla konuşabilirsiniz, ama yardımcı olacağını sanmam.

Listen to me, Sparrow - when we catch him, he stands trial whether you talk or whether you don't.

Dinle Sparrow, onu yakaladığımızda mahkemeye çıkacak sen konuşsan da konuşmasan da.

Don't let him talk to you. Refuse to listen.

Senle konuşmasına izin verme.

Mother, don't talk to him.

Anne, onunla konuşma.

I don't want to talk to him, not after last night.

Dün akşam olanlardan sonra, onunla konuşmak istemiyorum.

If we don't talk to him now, we might not get another chance.

Onunla şimdi konuşmazsak, bir daha bu şansı bulamayabiliriz.

I don't want to talk to him.

Onunla konuşmam ben.

Why don't we talk to him?

Niçin onunla konuşmuyoruz.

I don't want to talk about him.

Ondan bahsetmek istemiyorum.

What about George Liston? Don't you want to talk to him?

Peki ya George Liston?

Don't talk back to him.

Ona karşılık verme.

I don't wanna talk to him.

Onunla konuşmak istemiyorum.

We don ´ t dare to talk to him.

Biz, onunla konuşmaya cesaret edemiyoruz.

Don't talk to him.

Onunla konuşmayın.

Why don't you talk to him?

Neden sen konuşmuyorsun?

Don't abandon us. - And talk to him!

- Zoe, sakin ol güzelim, bizi bırakma!

Don't you talk to him in bed?

Yatakta hiç konuşmuyor musunuz?

Look, if you don't know how to tell him, when he calls I'll talk to him.

Bak, ona nasıl söyleyeceğini bilmiyorsan, aradığında onunla ben konuşurum. Ben konuşurum.

- I won't. I don't want to talk to him ever.

- Bir daha onunla konuşmayacağım.

No, I don't want to talk to him.

Onunla konuşmak istemiyorum, hayır.

Don't talk to him like that!

Onunla böyle konuşamazsın!

Well, in that case, why don't you talk to him right now?

Şey, o halde, onunla niye hemen şimdi konuşmuyorsun?

- I don't know how to make him talk.

- Onu nasıl konuşturacağız bilmiyorum.

Wait, don't talk to him now.

Dur, şimdi onu oyalama.

Don't talk to him. He's dealing.

Onu lafa tutma, kağıt dağıtıyor.

Don't hang up. I wanna talk to him.

Telefonu kapatma, onunla konuşmak istiyorum.

Well I don't want to talk to him.

İyi ben onunla konuşmak istemiyorum.

Ruth, don't talk to him about going away.

Ruth, onunla gitmeyi konuşma.

No, I don't want to talk to him.

Hayır. Alva, orada mısın? Onunla konuşmak istemiyorum.

You want to talk to him about Goethe in German and you don't want him to see your pee

Onunla Almanca Goethe hakkında konuşmak istiyorsun ve işediğini görmesini istemiyorsun.

Don't let him talk to you like that. - I know.

- Seninle böyle konuşmasına izin verme.

- The word is don't talk to him.

- Onunla konuşmak yasak.

No, I don't want to talk to him.

Hayır, konuşmak istemiyorum.

Okay. I'll tell him you don't wanna talk to him.

Tamam, ona, kendisiyle konuşmak istemediğini söylerim.

Your husband wants you to talk to him, don't he?

Kocan onunla konuşmanı istiyor değil mi?

Why don't you talk to him?

Neden onunla konuşmuyorsunuz?

If this is what the doctor's doing to you,..... don't you think it's time I had a talk with him?

Doktorun seni bu duruma getirdiğine inanamıyorum,..... sence onunla görüşmelimiyim?

Why don't you talk to him about me?

Neden ona benden bahsetmiyorsun?

- Don't talk to him like that.

- Onunla böyle konuşma.

Until I personally tell you to go ahead, I don't want anyone trying to get him to talk.

Ben söyleyene kadar kimsenin onunla görüşmeye çalışmasını istemiyorum.

When you get him on the phone, ask for Les Charles, and don't talk to anybody else.

Telefonu açınca Les Charles'ı iste. Başka kimseyle konuşma.

Don't you talk that trash to him or to me.

Onunla ya da benimle bu şekilde konuşma.

Don't talk to him much.

Onunla çok konuşmayın.

But when you talk to him, don't be too mean to him.

Ama onunla konuşurken fazla üstüne gitme.

Hang up, I don't want to talk to him.

Kapat, konuşmak istemiyorum.

I don't want to talk about him.

Onun hakkında konuşmak istemiyorum.

- I don't want to talk about him.

- Ondan bahsetmek istemiyorum!

No, I don't want to talk to him, I...

Hayır istemiyorum,..

Just talk to James and don't let him come in.

James'le konuş ve içeri girmesini engelle işte.

Listen, why don't you just talk to him?

Sakin ol, niye konuşmayı denemiyorsun?