Don't you know what that means traduction Turc
310 traduction parallèle
You don't know what that money means to a man like me.
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
You don't know what it means to feel that sense of loss.
O duygunun ne demek olduğunu bilemezsiniz.
- Yeah, don't you know what that means?
- Ne anlama geldiğini bilmiyor musun?
You don't know what it means to know that people.... That the whole audience doesn't want you.
Bütün insanların, bütün seyircilerin seni istememesi nasıl bir histir bilmiyorsun.
Oh, you don't know what it means to hear that, Letty.
Letty.
DON'T YOU KNOW WHAT THAT MEANS?
Ve ne anlama geldiğini biliyor musun?
You don't know what it means to know that you want me.
Beni istediğini bilmek nasıl, bilemezsin.
You don't seem to know what that means.
Bunu ne anlama geldiğini biliyor gibi görünmüyorsun.
Mr Berle, you don't know what that means to us, to have someone like you compliment us.
Bay Berle, sizin gibi birinden övgü almak bizim için ne demektir, bilemezsiniz. Tony'yi çağırın.
- You know what that means, don't you?
- Bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
I don't know what that means, but you must learn not to kill.
Ne anlama geldiğini bilmem ama, öldürmemeyi öğrenmeniz gerek.
Don't you know what that means?
Bunun ne anlama geldiğini bilmiyor musun?
You don't know what that sleepless night with you means to me.
Bunun benim için anlamını bilemezsin. Seninle geçirdiğim o gece...
I don't know what that means, but I'll go along with you.
Bu ne demek bilmiyorum, ama ben seninleyim.
- You know what that means, don't you?
- Anlamını biliyorsun değil mi? - Hayır.
You know what that means, don't you, Sara?
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun değil mi, Sara?
I'm sure you don't even know what that means.
Afallamış ne demek bilmiyorsan...
It's a pity, though, that you don't know what it means.
Bunun ne demek olduğunu bilmemen çok yazık.
You don't know what that means to a scientist.
Bunun bir bilim adamı için nasıl olduğunu bilemezsiniz.
Don't you know what that means?
Bu ne demek biliyor musun?
You know what that means now, don't you?
Şimdi bunun ne demek olduğunu anlıyorsun değil mi?
You know what that means, don't you?
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi?
But, Ullmann don't you know what that means?
Ullmann... Bunun ne demek olduğunu biliyorsun değil mi?
And we don't have any salesmen... do you know what that means?
Askı başı 4 sent. Ve aracımız yok. İyi tarafı da bu.
You know what that star means, don't you?
Bu yıldızın anlamını biliyorsun, değil mi?
- You know what that means don't you?
- Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Lone Starr, you know that medallion that you wear, but you don't know what it means?
Lone Starr, boynuna taktığın madalyonu biliyorsun, Ama anlamını bilmiyorsun?
You know what that means, don't you?
- Bunun anlamını biliyorsun, değil mi?
Add all that up. I don't know what the fuck it means but you got some bad-ass perpetrators and they're here to stay.
Ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyorum..... bir grup suç makinesiyle karşı karşıyasınız..... ve kalıcı gibi görünüyorlar.
You don`t know that`s what that means.
Onu kastettiğinden emin olamazsın.
You know what that word means, don't you, Ralph?
Bu kelimenin anlamını biliyorsun, değil mi Ralph?
You know what that word means, don't you?
Bu kelimenin anlamını biliyorsunuz, değil mi?
All of you guys better understand if "Honey" Roy Palmer... is still standing after 25 rounds of boxing... don't you know what that means?
Şunu hepiniz iyi anlayın. Honey Roy Palmer 25 raunt sonra hâlâ ayaktaysa bu ne demek bilmiyor musunuz?
You don't know what it means to be that.
Bunun anlami o ne bilmiyorum.
And you know what that means, don't you?
Bu ne demek, biliyor musun?
You don't know what that means, mister.
Ne anlama geldiğini siz bilmezsiniz.
Denial. You don't even know what that means.
- Bunun anlamını bile bilmiyorsun.
You don't know what that means to me.
Benim için bunun anlamını bilemezsin.
You don't know what it means to me to hear you say that.
Bunu duymak benim için ne kadar önemli bilemezsiniz.
Dad, don't you know what that means?
Baba, bunun ne anlama geldiğini bilmiyor musun?
You don't know what that means to a hologram.
Bunun bir hologram için, ne anlama geldiğini bilemezsin.
- Uh, Professor Love, don't you think Mr. HartIey would Iike to know what that means in lay terms?
İyi geceler. - Ah, Profesör Love Teknik terimlerin anlamını, Mr.Hartley'in de öğrenmesini istemez misiniz?
You're going to jail, and you don't even know what the fuck that means!
Hapse gireceksin. Bunun ne demek olduğunu bilmiyorsun!
Don't tell me you don't know what that means, David.
Bana bunun anlamını bilmediğin söyleme, David.
You don't know what that means to me. I love you guys.
Bunun benim için ne anlama geldiğini bilemezsin.
You don't think I know what that means? I know....
Ne demek istediğini bilmiyorum sanki...
You know what that means, don't ya?
Bunun anlamını biliyorsun, değil mi?
You don't know what that means...
Bunun ne demek olduğunu bilmiyorsun...
You don't know what that means to your daddy.
Bunun baban için ne kadar anlamlı olduğunu bilemezsin.
I don't know what that means! But you better take it back, right now!
Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum ama hemen şimdi onu geri alsan iyi olur!
Well, you do know what that means, don't you?
Şey, bilmeniz gerekiyor, değil mi?