Don't you worry about a thing traduction Turc
144 traduction parallèle
Don't you worry about a thing.
Kafanızı hiç bir şeye takmayın.
Don't worry about a thing. You're all right.
Merak etme bir şeyin yok.
Well, don't you worry about a thing.
Hiç bir şey için endişe etme.
Dave, don't worry about a thing, I'll be right with you.
Dave, sen hiç merak etme. Birazdan yanına geleceğim.
Now, don't you worry about a thing.
- Tamam. Merak etme.
You stop crying and don't worry about a thing.
Ağlama artık, hiç merak etme.
You just go right to sleep and don't worry about a thing... because tomorrow you'll be back with Uncle Walter.
Sen uyumana bak, hiçbir şey için endişelenme. Yarın Walter amcana döneceksin.
I'm going to take you to your daddy now, so don't you worry about a thing.
Seni şimdi babana götüreceğim, o yüzden meraklanmana hiç gerek yok.
Miz Colbert, now don't you worry about a thing.
Bayan Colbert, hiçbir konuda endişeniz olmasın!
But don't you worry about a thing.
Sen hiç merak etme.
Oh, bless you. And don't worry your handsome head about a thing.
Ah, tanrı sizden razı olsun, ve şimdi o güzel kafanızı yormayın.
Oh, now don't you worry about a thing, honey.
Oh, sakın canını sıkma, tatlım.
Miss Oyo-ne. Don't you worry about a thing. I'II bring him back safely.
- Bayan Oyo-ne, üzülmeyin, onu sağ salim getireceğim.
I'm telling you, don't worry about a thing.
Ne diyorum, sakın dert etme.
You don't have to worry about a thing.
Siz hiç merak etmeyin.
"So now I want you to know that wherever you go, " Atlantic City or in the snow, don't worry about a thing.
" Bu yüzden bilmeni istiyorum ki nereye gidersen git Atlantic City'ye veya karların içine...
Don't you worry about a thing.
Sen hiçbirşey için meraklanma.
- Don't worry about a thing I tell you.
- Hiç merak etme.
Don't worry about a thing, because I'm gonna take care of you.
Hiçbir şeyi kafana takma, çünkü seninle ben ilgileneceğim.
You don't have to worry about a thing.
Merak etme sen.
Don't you worry about a thing, little darlin'.
Sen hiç üzülme, minik kuşum.
- Don't you worry about a thing.
- Sen merak etme.
Well, don't you worry about a thing.
Şundan şüphen olmasın.
Don't you worry about a thing.
Şundan şüphen olmasın.
- Fine. Don't you worry about a thing.
Sakın endişelenme.
Donna, don't you worry about a thing.
Hiç kafana takma sen.
You don't have a thing to worry about.
Endişelenmenizi gerektirecek bir şey olmaz.
Don't you worry about a thing, baby.
Sen hiç korkma, bebeğim.
A lot of room. Don't you worry about a thing.
Evet, çok büyük de bir yer.
Don't you worry about a thing.
Hiç merak etme.
Don't you worry about a thing.
Hiçbir şey için endişelenme.
Don't you worry about it. Don't you worry about a thing.
Endişe etmenize gerek yok.
Financially, you don't need to worry about a thing.
Maddi açıdan kaygılanmanıza hiç gerek yok.
You don't have to worry about a thing.
Endişe etmenize gerek yok.
Don't you worry about a thing. Okay, my little powder puff?
Merak etme, benim küçük pudra fırçam.
The evening's half over. Don't you worry about a thing.
Ne yaptığın hakkında bir fikrin var mı?
Don't you worry about a thing, Mr. Malt.
Endişelenmeyin Bay Malt. Yarın gideriz.
Besides, you don't have to worry about a thing,'causeJane and I... are gonna take care of the shopping'and the cooking'... like a couple of good old-fashioned housewives.
Üstelik senin hiç endişelenmene gerek yok çünkü Jane ve ben... alışverişin ve yemeğin icabına bakacağız... tıpkı bir çift eski moda ev kadını gibi.
- You don't worry about a thing.
Hiç bir şeyi merak etmeyin.
Miss Schaefer, don't you worry about a thing.
Bayan Schaefer, beni merak etmeyin.
Now, don't you worry about a thing.
Sen merak etme.
Well, don't you worry about a thing, Lila.
Ama birden ben kötü oldum.
Don't you worry about a thing!
Çinli için endişelenmene gerek yok!
I'd say, " Baby, don't you worry about a thing.
Derdim ki, "Bebeğim, hiçbir şey için endişelenme".
Don't you worry about a thing.
birşey konusunda endişe etme.
Now don't you worry about a thing.
Sen hiç meraklanma.
You don't worry about a thing, now.
Sen hiç merak etme.
Now, listen, don't you worry about a thing.
Şimdi dinle... Hiçbir şey için endişe etme.
Don't worry about a thing, Amy. You're in good hands.
Sakın endişelenme Amy, sağlam ellerdesin.
Don't worry about a thing. I'll get you home.
Hiç merak etme, seni eve götüreceğim.
Listen, don't you worry about a thing.
Dinle.