English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Doolittle

Doolittle traduction Turc

282 traduction parallèle
Eliza Doolittle.
Eliza Doolittle.
Won't you sit down, Miss Doolittle?
Oturmaz mısınız, Bayan Doolittle?
There's a dustman outside, Alfred Doolittle.
Dışarıda bir çöpçü var, Alfred Doolittle.
- Doolittle, sir.
- Doolittle, beyefendi.
What do you want, Doolittle?
Ne istiyorsun, Doolittle?
The floor is yours, Doolittle.
Meydan senin, Doolittle.
Sit down, Doolittle.
Otur, Doolittle.
Have you any further advice to give her, Doolittle?
Ona verecek başka nasihatin kaldı mı, Doolittle?
Miss Doolittle.
Bayan Doolittle.
How do you do, Miss Doolittle?
Memnun oldum, Bayan Doolittle.
Mrs. Hill, Miss Doolittle.
Bayan Hill, Bayan Doolittle.
I feel as though we've met before.
Sanki daha önceden tanışmışız gibi hissediyorum, Bayan Doolittle.
How too true, Miss Doolittle.
Çok doğru, Bayan Doolittle.
- Hardly ever, Miss Doolittle.
- Hemen hemen hiç, Bayan Doolittle.
No, not a thing, Miss Doolittle.
Hayır, hiç de değil, Bayan Doolittle.
- Good-bye, Miss Doolittle.
- Güle güle, Bayan Doolittle.
E - Excuse me, Miss Doolittle, but would you be walking across the park?
A - afedersiniz, Bayan Doolittle, parkın karşısına mı geçeceksiniz?
- I'm Mr. Freddy Hill to see Miss Doolittle.
- Ben Bay Freddy Hill, Bayan Doolittle'ı görmeye geldim.
May I have the pleasure, Miss Doolittle?
Bu dansı bana lütfeder misiniz, Bayan Doolittle?
Miss Elizabeth Doolittle, Colonel Pickering,
Bayan Elizabeth Doolittle, Albay Pickering,
- May I present Miss Elizabeth Doolittle.
- Bayan Elizabeth Doolittle'ı takdim edebilir miyim?
Your Excellency's interested in Miss Doolittle?
Ekselansları, Bayan Doolittle'la mı ilgileniyor?
And now, Professor Higgins, I should be delighted... if you would present me to this Miss Doolittle.
Profesör Higgins, beni... Bayan Doolittle'la tanıştırırsanız çok memnun olacağım.
Miss Doolittle, Madam.
Bayan Doolittle, Madam.
- No. - Tell us all you know about this Miss Doolittle.
- Bayan Doolittle hakkında tüm bildiklerini anlat.
She has a right to know who Miss Doolittle is.
Onun, Bayan Doolittle'ın kim olduğunu bilmeye hakkı var.
Her name cannot be Doolittle.
Adı Doolittle olamaz. - Neden?
- Why? Because Doolittle is an English name, and she is not English.
Çünkü Doolittle bir İngiliz adı ve o bir İngiliz değil.
- Don't laugh at me, Miss Doolittle.
- Bana gülmeyin, Bayan Doolittle.
- Don't call me Miss Doolittle.
- Bana Bayan Doolittle demeyin.
- Have you seen Eliza Doolittle?
- Eliza Doolittle'ı gördünüz mü?
- Mr. Doolittle, sir.
- Bay Doolittle, efendim.
- Doolittle?
Doolittle mı?
Doolittle!
Doolittle!
Good morning, Mr. Doolittle.
Günaydın, Bay Doolittle.
Did you or did you not write to an old blighter in America... to say the most original moralist at present in England... was Alfred Doolittle, a common garbage man?
Amerika'daki yaşlı bir gıcığa... şu anda İngiltere'deki en orijinal ahlakçının basit bir çöpçü olan... Alfred Doolittle olduğunu yazdınız mı yazmadınız mı?
- Doolittle, you're either an honest man or a rogue.
- Doolittle, ya dürüst bir adamsın ya da bir dolandırıcı.
- Would you wait here for a moment, Mr. Doolittle.
- Burada bir dakika bekler misiniz, Bay Doolittle?
Your calling me Miss Doolittle... that day when I first came to Wimpole Street.
Wimpole Sokağı'nda... ilk tanıştığımız gün bana Bayan Doolittle demeniz.
That's very nice of you to say so, Miss Doolittle.
Bu söyledikleriniz çok hoş, Bayan Doolittle.
And I should like Professor Higgins to call me Miss Doolittle.
Ve Profesör Higgins'ten de bana Bayan Doolittle demesini istiyorum.
Doolittle.
Doolittle ben.
Quiet, fellows. Jimmy Doolittle's down here and he's a Lieutenant Colonel now.
Jimmy Doolittle biraz önce geldi ve o bir Yarbay artık.
Jimmy Doolittle!
Jimmy Doolittle mı?
Let's have Eyes of Texas for Lieutenant Colonel Jimmy Doolittle.
Yarbay Jimmy Doolittle için Teksasın Gözleri'ni söyleyelim, haydi!
Gentlemen, Lieutenant Colonel Doolittle.
Beyler Yarbay Jimmy Doolittle.
Doolittle came out to watch us take off.
Doolittle kalkışımızı izlemeye geldi.
- That Doolittle's a cheerful cuss, isn't he?
- Bu Doolittle neşeli bir herif, değil mi?
We'd better report it to Doolittle when we get in.
İndiğimizde Doolittle'a rapor etsek iyi olacak.
Oh, I put in a beef about my fuel pump and Doolittle told me to take her to the hangar.
Benzin pompamdaki ufak sorunu rapor edince Doolittle uçağı hangara çek dedi.
- Doolittle will be off any second.
- Doolittle her an kalkabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]