Doppelgänger traduction Turc
326 traduction parallèle
It would seem I'm not the Jason Webb that you know, only an impish doppelgänger.
Senin tanıdığın Jason Webb ben değilim yani yalnızca yaramaz bir klonuyum.
Got you, my rumpy doppelgänger.
Yakaladım seni, aptal ikizim.
You should ask your always-better-prepared doppelgänger. - Eddie.
Belki bunu her zaman hazır olan dostun Eddie'ye sormalıyız.
So, Annie just showed me the Frisky doppelgänger.
Annie az önce bana Frisky'nin ikizini gösterdi.
He's kind of Michael's doppelgänger really, on the outside of the prison.
Aslında onu Micheal'ın hapishane dışındaki şeytan ikizi diyebiliriz.
Your doppelgänger possesses all of your speed, strength, morality even.
Benzerin, seninle aynı hıza, güce ve hatta ahlâk anlayışına sahip.
Why did you reverse "Doppelganger", Colonel?
Klonu neden ters çevirdiniz, Albay?
Launch Control, this is Doppelganger.
Fırlatma Merkezi, Burası Klon.
Roger, Doppelganger.
Anlaşıldı, Klon.
Control, this is Doppelganger.
Kontrol, burası Klon.
Launch Control, this is Doppelganger.
Fırlatma kontrol, burası Klon.
Doppelganger, this is EUROSEC Launch Control.
Klon, burası EUROSEC Fırlatma Kontrol.
Launch Control from Doppelganger.
Klon'dan Fırlatma Kontrol'e.
Doppelganger, say again.
Klon yeniden söyle.
Doppelganger to Launch Control.
Klon'dan Fırlatma Merkezi'ne.
- A doppelganger.
- Bir ikiz öyle mi?
Then my doppelganger caused no serious damage?
O zaman kopyam çok ciddi zarar yaratmamış?
Ladies and gentlemen, that's my brother, Bernard, my karmic doppelganger, my buddy, my twin, who pulled me out of my time in trouble.
Bayanlar ve baylar, o benim kardeşim Bernard. Benim karmik ve görsel ikiz dostum. Benim ikizim.
DOPPELGANGER SPECIAL.
İkizlere özel tarife.
Where is "Diddi der Doppelgänger"?
"Dublör Didi" nerede?
Doppelganger.
Musallat olan cin.
- Our doppelganger.
- Bu olaya musallat olan cin.
- lt's not exactly my doppelganger.
Kendisinin kayıp ikizim olduğunu sanmıyorum.
You've heard of the Doppelganger Syndrome?
İkiz Sendromu'nu duydun mu?
Stands to reason this Millander is my doppelganger.
Şu Millander'ın benim ikizim olması mantıklı geliyor.
A doppelganger, evidently.
- Sahte ikizi, besbelli. - Mentollü merhemin yanında mı?
He adopted Kahlua's doppelganger.
O Kahlua'ın ikizini aldı.
It's a doppelganger, with an identical scar.
Aynı yara izi.
- No, I'm the Director's doppelganger.
- Hayır, ben müdürün yansımasıyım.
So a doppelganger is someone who's pissed?
- Yansımalar kızgın olabilir mi?
- Is that like doppelganger?
- Yansıma gibi bir şey mi?
Like a Doppelganger?
- Sanki "Doppelganger"?
You mean you have a cat that's Prince's Doppelganger?
Sizde Prensin ikizi mi var?
They say when you see yourself, your doppelganger... that it's time to die.
Kendi kendini gördüğün zaman kendi hayaletini ölme vaktinin geldiği söylenir.
We came face-to-face with your doppelganger, my friend.
Tıpatıp ikizinle burun buruna geldik.
Which is why he pushed pause on his one-man mission to kill you, but... why would your doppelganger weaken if you didn't?
Bu, seni öldürme uğraşına, niye ara verdiğini açıklar. Ama senin gücün yerindeyken, onunki neden zayıflıyor?
Morgan is a perfect doppelganger for Coraline.
Morgan tıpatıp Coraline'e benziyor.
all right, let's meet your new doppelganger.
Pekala, yeni ikizinle tanışalım.
Doppelganger.
"İnsanın Emsâli."
You were very quick to share all this with Clark's doppelganger, but... why didn't you tell Clark?
Bunu, Clark'ın yerini alan ikiziyle paylaşmakta çok hızlı davrandın ama neden Clark'a hiçbir şey söylemedin?
But I never thought I'd find myself sitting opposite my own doppelganger, in his office, - like this.
Ama kendimi ikizimle, onun ofisinde böyle karşı karşıya bulacağımı asla düşünmezdim.
It's called a "doppelganger" or "bilocation" phenomenon.
Buna "doppelganger" ya da "bilokasyon" fenomeni denilir.
So if I ever do meet my doppelganger, we would explode with an energy equivalent to a million Hiroshima-sized atom bombs.
Eğer benim tıpatıp aynımla bir buluşmuş olsaydım, Hiroşima'ya atılan bombanın bir milyon katı enerjiyle patlardık.
It's the story of this guy who meets his doppelganger, which is a double, a look-alike... a long lost twin who exists to destroy you.
Hikâyenin kahramanı, kendisine tıpatıp benzeyen biriyle tanışır. Bu kişi, kendisinin öteki beni gibidir. Uzun zaman önce kaybettiğin ve seni yok etmek isteyen bir ikizin gibi.
That's your doppelganger.
Bu senin dünya eşin.
My twin, my doppelganger.
İkizim, benim dünya eşim.
Man versus doppelganger.
Adam tıpatıp eşine karşı.
We saw the third doppelganger!
Üçüncü yaşayan hayaleti gördük!
I'm impersonating my dull as dishwater doppelganger, Elena.
- Benim kalin kafali, aptal yansimam Elena'nin kimligine burunecegim.
Why do you think I haven't killed her? She's the doppelganger.
Neden onu oldurmedim saniyorsun?
You really are katherine's doppelganger.
Gerçekten de Katherine'nin aynısısın.