Dougal traduction Turc
569 traduction parallèle
Besides, Lord Dougal McAngus, the supreme commander, is expected and eunuchs are his particular favourite.
Üstelik, Başkomutan Lord Dougal McAngus'un katılımı da bekleniyor hadımlar onun bilhassa en gözdesi.
- Dougal McAngus!
- Dougal McAngus!
Today there came into my possession from the hands, My Lord, of your faithful servant, Dougal McAngus certain letters, certain rather extraordinary letters concerning the lineage of Prince Harry.
Lordum, bugün sadık kul Dougal McAngus'tan, elime belli bazı belgeler geçti, Prens Harry'nin nesebiyle alakalı bazı mektuplar, bazı hayli olağanüstü mektuplar.
BBC, Dougal.
BBC Dougal.
- No, cousin Dougal, I'm not.
- Hayır, kuzen Gudal. Korkmuyorum.
What's the matter, Dougal?
- Sorun nedir, Dugal?
Dougal, kill him!
- Dugal... öldür onu!
Dougal, this isn't a Bruce Willis film. I was thinking more along the lines of a raffle.
Tüm bu Katolik olayını fazla ciddiye alıyor gibi görünüyor.
- What'll we have as a prize, though?
- Evet, Dougal. - Aslında olay sadece eğlence.
- You got me there, Ted.
Konuşma artık, Dougal.
Come on, Ted. It'll look better in the morning. Dougal, we're dead.
Şu arkadaki müzik setine ne ödemiştin Ted?
Thanks, Dougal.
Dikkat et Liam.
Now, Dougal, this is going to sound very, very immoral, but stay with me.
Yoksa yanlış mı düşünüyorum? Bütün o Hoş Kızlar seni baştan çıkarmaz umarım.
Dougal, seriously. Listen.
Evin yanında vermişlerdi.
Are we there yet? Dougal, we won't be there for a while.
Babaları ne iş yapıyor, sevgilileri var mı, elbiseler... kıyafet ve parfümle ilgili her konu olabilir.
- That's HOW we're cheating, Dougal.
Ted, Allah rızası için, çıkar mısın şuraya?
Does that mean we can keep the car? Dougal! The man has just...
Başka nerede Joan Crawford gibi giyinip vaaz verebilir ki?
Dougal, what do you think you're doing?
Dougal, ne yaptığını sanıyorsun sen?
Dougal, she's only a woman.
Dougal, o yalnızca bir kadın.
Dougal, what about your mother?
Dougal, peki ya annen?
Dougal!
Dougal!
Hello, Dougal.
Merhaba Dougal.
Dougal, at a moment like this, this man needs peace.
Dougal, böyle bir anda, adamın huzura ihtiyacı var.
Thanks to Father Dougal for clearing up that misunderstanding.
Bu yanlış anlaşılmayı çözdüğü için Peder Dougal'a teşekkürler.
Dougal, you go on ahead.
Dougal, siz gidin.
Oh, no, Dougal.
Yapma Dougal.
Ready when you are, Ted.
Hazır mısın Dougal? "YARIŞMA VAKTİ" Sen hazırsan, Ted.
Dougal, I'm asking again, don't go as Elvis.
Dougal, tekrar söylüyorum, Elvis olarak gitme.
The Vatican, Dougal.
Vatikan'da, Dougal.
Dougal you have to give me a choice between the two.
Dougal, bana da bir seçenek bırakmalısın.
- Dougal.
- Dougal.
Dougal, are you all right?
Dougal, iyi misin sen?
Oh, I'm sorry, Dougal.
Özür dilerim Dougal.
Sorry, this is Father Dougal McGuire.
Afedersiniz, bu Peder Dougal McGuire.
Dougal, say something to Mr Sellers.
Dougal, Bay Sellers'a birşey desene.
Dougal can't stop talking about it.
Dougal saçın hakkında konuşmaktan kendini alamıyor.
No, Dougal.
Hayır Dougal.
Anyway, well done.
Neyse, tekrar tebrikler Dougal.
Put it there, Dougal.
Uzat elini Dougal.
Dougal, you wanted a word?
Dougal, birşey mi diyecektin?
– Now, Dougal, don't overreact.
- Dinle Dougal, aşırı tepki verme.
That leak is getting worse, Dougal.
"ROCK A HULA TED"
Lots of luck, Dougal.
# Bize kurallarınızı dayatıyorsunuz
What do you think of her?
- Gerçekten de öyle Dougal. Dönüşü de yok.
( Ted ) Dougal, you'll leave a mark on the window.
Konuşabileceğin konuların bir sınırı yok.
It's quite simple, really.
Peder Dougal McGuire.
A round of applause for our very own Father Dougal McGuire!
Tek ümidimiz bu, Dougal.
( # "Ghost Town" )
Ev Dougal'ın değil ki, versin.
Dougal, how is this "not that bad"?
Demek istediğim asıl şey... büyük...
- Dougal!
- Dougal!
Heads.
Yazı mı tura mı Dougal? Tura.