Down you go traduction Turc
5,961 traduction parallèle
Down you go,
Aşağı in,
- You go down to the front desk and you ask for his suite number!
- Resepsiyona in onun süit numarasını sor.
You're gonna go back in that office, and write down that woman's name - and scare the shit out of her.
O ofise geri döneceksin, kadının ismini yazıp ödünü patlatacaksın.
Tell you what, I'm gonna go down there, and I'm gonna take a look.
Bak ne diyeceğim ben oraya gidip bir göz atacağım.
I'll stab this kid in the throat, your rescue plan will go down the tubes, and you'll be forced to play it our way.
Bunu çocuğun boğazına saplarım ve senin planların da suya düşer seve seve bizim planımızı uygulamak zorunda kalırsın.
and you know, and I go up on this ledge and stuff, and I point down.
ben de uçurumun kenarına geldim ve aşağıyı işaret ettim.
They had that heart, deep-down feeling like, hey, you know, he's just making us go out there just because he wants badges and glory and stuff like that.
İçlerinde, derinlerde bir yerde "Bu adam bizi oraya çıkarıyor çünkü şan ve madalya gibi şeyler istiyor."
Either we'd go down the east side of Restrepo, down behind this cliff side or we'd go up on the West Side where you had to run off the side of the road right there, because sometimes they'd ambush us before we could even start the patrol.
Ya Restrepo'nun doğusundaki tepeden aşağı inerdik ya da batısındaki yoldan koşarak yukarı çıkardık çünkü bizi daha bazen devriyeye çıkamadan pusuya düşürürlerdi.
"if you go down, you have to think about the bigger picture."
"Eğer düşersen, büyük resmi düşünmek zorundasın."
You think you go down to a car dealership, buy a car with nice?
Araba galerisine gidip arabayı kibarlıkla mı alırsın?
You need to go and figure out why she's turning me down and what I have to do to get her to fuck me.
Gidip, beni niye geri çevirdiğini ve onu sikmem için ne yapmam gerektiğini öğren.
Then the whole team will go down the second you get hacked, the same way those terrorists did.
Heklendiğin an sonu gelecek bir takımdan bahsediyorsun. Aynı o teröristlere olduğu gibi.
There was no reason for you to go down there, no reason.
Oraya gitmen için hiçbir neden yoktu. Hiçbir neden.
This pastry school would be a huge financial commitment, David. Why don't you just go down to Union Square and light a bag of money on fire?
Neden sokağa çıkıp çanta dolusu parayı ateşe vermiyorsun?
You go down to the island every two weeks and pass out sandwiches.
İki haftada bir adaya gidip, sandviç yiyerek kendinden geçiyorsun.
Blaine's not going to be home for a couple hours, so if you wanted to go lay down or...
Blaine bir kaç saat daha evde olmayacak yani eğer yere uzanmak istersen falan...
And if you go down, we all go down.
Ve sen gidersen, hepimiz gideriz.
You saw it go down.
Gidişini gördün.
You have got the brilliance, but you also have the potential to go down the wrong path.
Zekâ pırıltısı var ama yanlış yola sapma eğilimin de var.
I just came down here to let you know you can go ahead and do whatever you care to with Jonathan Sidwell, but if you use his algorithm, we're gonna sue you for every penny that comes from it.
Jonathan Sidwell ile istediğin gibi çalışabilirsin ama onun algoritmasını kullanırsan bununla kazandığın her bir kuruşu almak için sizi dava edeceğimizi haber vermek için geldim.
I'm saying you got to go down there and take it back. Like a man.
Oraya gidip masanı bir erkek gibi geri almalısın diyorum!
I want you to go down to Fancie's and collect Lemon.
Fancie'ye gidip Lemon'u buraya getir.
You rip the place down, subdivide the land, and we go back, we'll send someone in for a real appraisal.
Burayı yık, araziyi böl, sonra da gidelim, burayı dğerlendirecek birini gönderelim.
YOU GO DOWN THIS PATH, YOU COULD DECOMPENSATE AGAIN AND WIND UP BACK HERE IN A LOCKED WARD, INSTEAD OF MY OFFICE.
Bu yola saparsan tekrar akıl sağlığını yitirebilir ve ofisim yerine kilitli hücrelere dönersin.
Oh, you don't want to go down that road.
Bu konulara girmek istemiyorsun.
You go moving something you're not supposed to, the whole damn thing'll come crashing down.
Dokunmamanız gereken bir yere dokunursanız bütün bina yerle bir olur.
So he wouldn't go down the same path as you.
Sana benzemesin diye.
And if you're thinking about negotiating me down, remember... tip-offs can go both ways.
Beni ele vermek için pazarlık yapmayı düşünüyorsan sakın unutma ihbarlar iki yönlü olabilir.
And then you and me... we can go down the tubes together.
Sonra beraber hücreye gireriz.
What fun! " You were saying, " I can't wait to go down on Batiste.
Dediniz ki, " Batiste'yi gönderme turu için sabırsızlanıyorum.
I can't let you go until Maggie calms down.
Maggie sakinleşene dek buradan gitmenize izin veremem.
You can play by the rules of this fucking depressing conference like everybody else, or you can go down the rabbit hole with us.
Ya herkes gibi bu koduğumun acıklı konferansının kurallarına göre oynarsın ya da bizimle beraber Tavşan Deliği'ne inersin.
Maybe you did go down to that bar and things got out of control.
Belki de o bara indin ve bir şeyler kontrolden çıktı.
"Go straight down that big road and take a right at the weird thing." But, you can't describe what that weird thing is because you just know it as a weird thing, you know, in your head. You always have.
... "ve sağdaki garip şeyden sağa dön" ama o garip şeyi tarif edemezsiniz çünkü orada garip şey olduğunu bilirsiniz, yani kafanızda her zaman vardır.
You were gonna go down for this, Dr. Bailey.
Kariyeriniz mahvolacaktı Dr. Bailey.
But if you'll excuse me, I have to go lock down a motherfucking business plan.
Ama izin verirseniz anasını sattığım bir iş planını bitirmem gerek.
I was hoping you could go down to the station with me and help get them out.
Benimle karakola kadar gelip onları çıkarmaya yardım edersin diye umuyordum.
I can go down to the lobby and sell newspapers, but you're still gonna pay me. - I have a two-year contract.
İstersem lobi'ye inip gazetemi alıp ense yaparım ama sen yine de bana maaşımı ödemek zorundasın.
You want to walk down some hotel hallway and see Mary Wells sitting on Don's lap the next time you go in to present?
Bir sonraki sunumunu yapmak için otel koridorunda yürürken Don'un kucağında Mary Wells'i mi görmek istiyorsun?
Let it go, you get down.
Boş ver, in aşağı.
You can't go down there.
Oraya gidemezsin.
Look, if you go out the door, turn left, walk five yards down the street to the next door.
Şu kapıdan dışarı çıkıp sola dönün ve sokağın aşağısındaki diğer kapıya kadar 5 metre yürüyün.
Tell you what. I'll go down and check, shall I?
Ben aşağı inip bir bakayım en iyisi.
You get attacked by Indians now or set fire to, won't have to go down to the river.
Kızılderililer saldırırsa ya da yangın çıkarsa nehre kadar gitmek zorunda kalmazsınız.
- You're dead, go down. - John!
~ Öldün, yere yat. ~ John!
You asked me to go down the road of life with you, and I am answering.
Bana hayat yolundan aağı iner misin diye sordun, ve cevap veriyorum.
You go on and do your worst,'cause once they change me down there,
Elinden geleni ardına koyma.
Or maybe you could finish your coursework and get your high-school diploma and then we can all sit down and discuss how you would go about joining the workforce.
Ya da belki okulu bitirirsin, lise diplomanı alırsın. Sonra da hep beraber oturup ne gibi işlerde çalışabileceğini konuşuruz.
Before you go to bed tonight, get down on your knees and pray for Katie's forgiveness.
Bu gece uyumadan önce dizlerinin üzerine çök ve Katie'nin affı için dua et.
You thought it was a good idea to go down there with that drunk?
- O ayyaşla oraya inmek iyi fikir mi sandın?
Whatever you go to say, write it down.
Ne demek istiyorsan, buraya yaz.
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got something 185
you good 702
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got something 185
you good 702